Sar'a

Sar'a : SARA (epilepsy)

Dimağın menfezlerinin tıkanmasıyla, bazan da kötü ruh ve duyguların tesiriyle meydana gelen bir hastalık diye tarif edilmiştir."1

* Tabip İbni Kayyim konuyla ilgili olarak şöyle der: Tabiplerin; tedavi ve sebepleri konusunda görüş ileri sürdükleri sar'a, birinci nevi sar'adır. İkinci nevi sar'anın varlığını, tabiplerin ileri gelenleri, bilgili olanları kabul ediyor, reddetmiyorlar. Bu tür sar'anın tedavisi hakkında da; yüce, şerefli ve iyiliksever ruhların bu kötü ruhlara karşı koyacağını, etkisini gidereceğini, vücuttaki faaliyetlerini iptal edeceğini bildirmektedirler. Bazı tabipler ise bunu kabul etmemektedir. Birinci tür sar'a hastalığının tedavisi ise iki açıdan mümkündür. Saralı kişi açısından; tedavi eden kişi açısından. Sar'alı kişinin moralini yüksek tutması, kendisini ve bu ruhları yaratan yüce Allah'a karşı samimiyetle yönelmesi dil ve kalbi birleştirerek doğru bir şekilde Rabbine sığınması gerekir. Tedavi eden kişi açısından da yukarıda söylediklerimiz aynen geçerlidir. Ayrıca tedavi edenin vereceği ilaçlara ve tavsiyelere uymak lâzımdır. Vücuttaki bozulmuş sıvı maddelerin dimağın menfezlerini tıkayarak meydana getirmiş olduğu sar'a, bir hastalıktır ki, en kıymetli organları faaliyetten, hareketten ve ayakta durmaktan bir nisbet dâhilinde alıkoyar.

Sebebi ise:
Yapışkan fakat kalın bir sıvının, dimağın karıncıklarından menfezleri bir nisbet dâhilinde tıkaması ile meydana gelmektedir. Bu durum his ve hareketin dimağa ve diğer organlara ulaşmasını yine bir nisbet dahilinde önlemektedir. Bazan başka sebeplerle de olabilir. Dimağ kendisi için zararlı olan maddeyi dışarı atmak için kasılmaya başlar, bunu tüm organları içine alan bir büzülme takip eder, bu durumda insanda duracak güç kalmaz, yere düşer ve çoğu kez ağzından köpükler gelmeye başlar. Bu hastalık, musallat olduğu kişilerde uzun müddet kalması ve bilhassa yirmibeş yaşından yukardaki insanlarda tedavinin zorluğu sebebiyle müzmin hastalıklardan sayılmıştır. Hastalık, kişinin dimağında ve bilhassada, dimağın cevherinde(özünde) bulunmaktadır."2

Sar'a Vak'alarından Örnekler:
Atâ b. Ebî Rebâh (r.a.) demiştir ki: "İbni Abbas, bana hitaben: "Sana, cennet kadınlarından bir kadın göstereyim mi?" diye sordu. Ben de:
"Evetgöster" dedim. Bunun üzerine İbni Abbas bana: "Şu gördüğün iri yapılı ve uzun boylu Habeşli siyah kadındır. Bu kadın bir defasında Peygamber Aleyhis-Selâm'a gelerek:"Yâ Rasûllâh! Ben Sar'a Hastalığı'na yakalanıyorum. Sar'a nöbeti gelince de elbiselerim açılıyor. Allah'a benim için duâ ediniz de, bu sar'a hastalığından bana şifâ versin" dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm: "Ey Kadın! İstersen hastalığına sabret, bunun karşılığında sana cennet vardır. İstersen kurtulman için Allah'a duâ edeyim" buyurdu. Bunu duyan kadıncağız: "Yâ Rasûlallâh! Hastalığıma sabrederim, fakat sar'a nöbeti geldiği zaman ayıp yerlerim açılıyor, açılmamaklığım için Allah'a duâ ediniz!" diye ricada bulundu. Peygamber Aleyhis-Selâm da duâ etti. Bu duâ bereketiyle sar'a nöbeti tuttuğu zaman, bir daha ayıp yerleri açılmaz oldu" dedi."3

* İbni Abbas (r.a.) de şöyle demiştir. Bir kadın yanında bir oğlu ile beraber, Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanına gelerek: Yâ Rasûlallâh! İşte şu oğlum yok mu? Bunda sar'a hastalığı var. Sabah ve akşam yemek yerken sar'a nöbeti gelip yakalıyor, huzurumuzu bozuyor" diye şikâyette bulundu. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm, sar'alı çocuğun göğsünü sıvazladı ve iyileşmesi için duâ etti. Bu sırada çocuk öğürmeye ve kusmağa başladı ve bu esnada çocuğun ağzından küçük ve siyah birşey çıktı, böylece çocuk iyileşip şifâ buldu"4

* Sahâbe'den Yâlâ b. Mürre (r.a.) de şöyle bir hâdise anlatır: Bir seferde Peygamber Aleyhis-Selâm ile beraberdik. Yolda giderken, yanında çocuğu ile oturmuş bir kadına uğradık, bizi görünce kadıncağız: "Yâ Rasûlallâh! Şu çocuk yok mu, sar'a hastalığına yakalanmıştır. Bu sebeple bizde hastayız. Birgünde bir kaç defa sar'a nöbeti geliyor" dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm: "Çocuğu bize yaklaştırınız!" buyurdu. Kadın çocuğu, Peygamber Aleyhis-Selâm'a doğru kaldırdı. Rasûlullâh da; çocuğu, kendisi ile binitinin eğeri arasına koydu. Daha sonra çocuğun ağzını açtı ve üç defâ nefes etti ve: "Bismillah! Ben Allah'ın kuluyum. Ey zarar veren şey, (bu çocuktan) zararını gider!" diye duâ etti. Sonra çocuğu annesine verdi de: "Dönüşümüzde bu çocuğu tekrar buraya getiriniz ve durumunu (neticesini) bana haber veriniz!" buyurdu. Hadîsin râvisi sözüne devamla der ki: "Yolumuza devam ettik, dönüşümüzde aynı yere geldiğimizde; kadını, yanında üç koyunla birlikte bulduk. Peygamber Aleyhis-Selâm, kadına: "Çocuk nasıl oldu?" diye sordu. Kadıncağız: "Seni hak peygamber gönderen Allah'a yemin ederim ki, o günden bu güne kadar, çocukta hiç birşey hissetmedik. Şu üç koyunu (kesip yemeniz için) hediye olarak kabul ediniz" diye ricada bulundu. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm, bana: "Aşağı in, koyunlardan birini al, ikisini kadına bırak!" buyurdu."5

Tedavi:
Zemahşeri'ninel-FâikfîĞarîbi'l-Hadisadlı eserinde bildirdiğine göre, Peygamber Aleyhis-Selâm; çocuğunun Sar'a hastalığından şikayetçi olan bir kadına; çörekotu kullanmasını tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuştur: "Çörekotu, ölümden başka birçok hastalık için şifadır"6

Nâs, Felak sûreleri, Ayete'l-Kürsî ve Müminûn Sûresi'nin 115. âyetinden başlayıp sûrenin sonuna kadar okunması. Bu sûreler ve âyet-i kerimeleri hem sar'alı kimse okur, hem de tedavi etmeye çalışan kimse okuyup hasta üzerine nefes eder."7

Abdullah İbni Mes'ud (r.a.) bir saralının kulağına okuyup nefes etmiş ve hasta iyileşmiştir. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Kulağına ne okudun?" diye sormuş, o da: "Müminûn Sûresi'nin 115-118. âyetlerini okuduğunu söyleyince, Peygamber Aleyhis-Selâm: "Eğer bir kimse gerçekten inanarak bu âyetleri dağın üzerine okusa, onu yerinden oynatır" buyurmuştur."8

Tecrübeli tabipler; hastalıkların şifa bulmasında ruhî (psikolojik) kuvvetleri ve bu kuvvetlerin şaşılacak bir şekilde nasıl değiştiklerini görmüş ve bu kuvveti itiraf etmişlerdir."9

Kaynaklar:
[1]- Ayni 101134: IKayyım s. 136-138; Nesimî 3/174. [2]-I Kayyım s. 136, 137, 140, [3]- Müslim birr H. 54: Buhâri mtrzâ 714: Müsned \I346. 2/441 [4]- Müsned 1/239. 254. 268: Herevi 1/323; Faik 1/147; ayrıca bak. Müsned 4/172. [5]- Müsned 4/170, 172: Ş Müsned 22/44: Nergis, sar'a hastalığı için gayet faydalı bu ilaçtır (Bağdâdis. 165; İ. Kayyım s 441): Hâkim tevarih 2/617; Nihaye 1/212; Harbi 11315. 2/729 [6]- Faik 3/330 [7J- / Kayyım s. 138-139: Nesimi 3/174-175. [8]- Nesimî 31175; Mecmau'z-Zevâid 5/115. [9]- i. Kayyim s. 141.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp