Safran

SAFRAN (crocus sativus)

Safran; susam büyüklüğünde sarı bir bitkidir. Yemen'de yetişir. Ziraati yapılır, bahçelerde değil arazide yetiştirilir. Bir defa ekildiğinde 10-15 sene kadar kendiliğinden biter, çiçek açar tohum meydana getirir. Kuruyup olgunlaştığı zaman, başak kısmı açıldığında içinden tohumları dökülür. İşte bu tohumlardan safran yağı elde edilir. Sarı, siyah ve kırmızı cinsleri vardır. En iyisi kırmızı olan ve ele yumuşak geleni, posası az olanıdır. Siyah cinsine Habeşî denir, tane bakımından en büyük olanı da budur."1 Hekimlikte, boyacılıkta ve esans yapımında kullanılır. Buna Zâferan da denilir.

Hekimlikte Kulllanılması:
Zeyd b. Erkam (r.a.) demiştir ki: "Peygamber Aleyhis-Selâm zâtülcenb (Akciğerzarı iltihabı) hastalığınayakalan kimseler için zeytinyağı ile safranyağını tavsiye ederdi."2

* Ümmü Seleme (r.a.) de şöyle der: "Peygamber Aleyhis-Selâm zamanında biz kadınlar doğumdan sonra kırk gün evde istirahat ederdik. (Hamilelik sırasında ve doğumdan sonra) yüzlerimizde meydana gelen çillikten dolayı da yüzlerimize safranyağı sürerdik."3

Boyacılıkta Kullanılması:
Hz. Ömer'in oğlu Abdullah (İbni Ömer) elbiselerini Safran çiçeği ile boyardı. Kendisine niçin böyle yaptığı sorulunca: "Çünkü Peygamber Aleyhis-Selâm elbiselerini Safranla boyardı" demiştir."4

Yine İbni Ömer(r.a.)'in bildirdiği ne göre, Hac ve Umre için ihrama giren kimselere Peygamber Aleyhis-Selâm: "Safranla boyanmış elbise giymeyiniz!" buyurmuştur."5

Esans Olarak Kullanılması:
Enes İbni Mâlik (r.a.): "Peygamber Aley-his-Selâm, erkek kimselerin safranyağı kullanmalarını yasakladı" demiştir."6

Misk, amber, kâfur ve öd kokuları erkeklere mahsus güzel kokulardır. Zira bunlar güzel kokar fakat renkleri yoktur. Safran ve Halukgibi kokular ise kadınlara mahsus kokulardır. Çünkü bunların renkleri olur, kokuları olmaz."7

Ebû Büreyde (r.a.) de şöyle demiştir: "Câhiliyye devrinde bizlerden birinin erkek çocuğu doğduğu zaman, bir koyun keser, çocuğun başına koyunun kanını sürerdi. İslâm gelince bizler akika kurbanı olarak koyunu keser, çocuğun saçını traşeder, başına ise safranyağı sürerdik."8

Bazı Özellikleri:
Zâtülcenb hastalığına yakalanan kimseler tedavi maksadıyla safranyağı içerler. Çil, kaşıntı, sivilce ve alaca gibi hastalıklariçin yüze ve hastalık olan diğer yerlere sürülerek kullanıldığı gibi, içilmesi dahi aynı hastalıklar için faydalıdır. Safranla boyanmış elbise giymek cinsel istek ve arzuyu tahrik eder. Yüzü güzelleştirmek için cilde sürülerek kullanılır."9

* Safran nefsi kuvvetlendirir, gönüle ferahlık verir. Kabızlık yapıcı özelliğe sahipdir. Damıtılmış yağından bir dirhem (3.2 gram) kadar içildiği zaman alaca hastalığına karşı faydalıdır. Üzerine sürülmesi de aynı etkiyi gösterir. Safran; mizaç ve özellikleri bakımından ödağacı'nın mizaç veözelliği ne yakındır."10

Kaynaklar:
[1]- Kamus 2/1039; Aynî î/637; I. Kayyim s. 444. [2]-Tirmîzi. tıp H. 2078: Hâkim, tıp 41202. 406; E. Nuaym vr. 115a. [3]- E. Davud. taharet H. 311. [4]- Nesâî8/I50. [5]-Müslîm. Hac H. 3; Ş. i. Mâcenil-Asâr 2/136-37; Bağdadî s. 113-14. [6]- Buhârî. libas 33; E. Davud H. 4179: Nesâî 881 189; S Kübrâ 5/36. [7]- Ş Nesâî 8/151. [8]- S. Kübrâ 91 303. [9]- Kamus 2/1039: T. Ahvezî 61250-51: Bağdadî s. 168. [10]- i. Kayyim s. 444; Bağdadî s. 113-14

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp