Dut

DUT (morus)

Dutgillerden olup birçok yerde yetişen bir ağaç ve bu ağacın, beyaz siyah, kırmızı, sarı, mor ve pembe renklerindeki meyvesine denir. Yazın ilk ayında olgunlaşmaya başlar. Beyaz cinsi tatlı, siyah cinsi ise ekşi olur. Siyah cinsine "Şam Dutu" da denir. En iyisi tatlı ve büyük olanıdır. Dutağacının kabuğu, meyvesi, yaprakları ve kökü kurutularak baharat olarak kullanılır. Dutun bütün organlarında temizleyici ve yumuşatıcı özellikler vardır. Aşağıda sıraladığımız tıbbî özellikler, Dut'un bütün organlarında birinde biraz az, birinde biraz fazla olmak üzere mevcuttur. Dut zamkında da aynı özellikler vardır.

Özellikleri:
Olgunlaşmı beyaz dut ishal eder, ekşi veya olgunlaşmamış dut ise kabızlık yapar. Beyaz dut taze kan yapar, şişmanlatır, gözenekleri açar, idrarı çoğaltır, karaciğer için faydalıdır, böbrek yağlarını çoğaltır, dalağa iyi gelir, fakat mide için iyi değildir, midede hangi karışımla karşılaşırsa, hemen ona dönüşür, gaz yapar, şişkinlik verir, yan etkisi sirkeli bal şerbeti ile giderilir. Dut'un şırası da meyvesi gibi aynı özelliklere sahibidir.

* Karadut(ekşidut) ise mide yanmasını söndürür, susuzluğu giderir, iştahı açar, yumuşatıcı özelliğiyle midedeki yakıcı karışımı giderir, tıkalı gözenekleri açar, fakat göğüs ve sinirler için iyi değildir, yan etkisi bal ile birlikte yenilerek giderilir.

* Dut cinslerinin hepsi de, boğmaca ve bademcik hastalıklarına, boğaz ve dişeti şişliklerine, çiçek ve kızamık hastalıklarına ve öksürüğe karşı gayet faydalıdır. Bu hastalıklar için, özellikle bal veya şekerle yapılmış dut şurubu daha da faydalıdır. Dut'un özsuyunun kaynatılmış şırası, katılaşmadıkça bu konularda daha da kuvvetli etkiye sahibdir. Olgunlaşmamış dut kurutulup dövülürse, yemeklerde sumak yerine ekşi maddesi olarak kullanılır.

* Bal ile yapılmış dut şurubuna veya özsuyunun kaynatılmış şırasına, safranyağı, şap, limontuzu, mazı, misk ve zambak kökü gibi maddelerin hepsi birden veya ayrı ayrı karıştırılıp macun yapılacak olursa, etkisi daha da artar, çözme ve parlatma gücü de kuvvetlenir, iç organlardaki yaralara karşı da faydalı olur.

* Kurutulmuş dut yaprağı toz hâline getirilir ve zeytinyağı ile karşılaştırılarak cilde sürülürse, kötü yaraları ve ateş yanığını iyileştirir. Yaprağının suyundan belli bir miktar içilecek olursa, zehirlenmeye karşı faydalıdır.

* Dut'un meyvesi olgunlaşmadan önce toplanıp ezilir ve sirke ile karıştırılıp ciltteki çatlaklara ve kurdeşen hastalığına karşı cilde sürülürse kısa zamanda iyileştirir. Dutağacının kökü veya yaprağı incir ile birlikte kaynatılıp suyu içilirse, akciğer zarı iltihabı (zâtülcenb) hastalığına, ruh hastalıklarına ve müzmin bel ağrılarına karşı gayet faydalıdır.

* Eğer bu karışıma Şeftali yaprağı da ilave edilecek olursa, kısa zamanda bağırsak kurtlarını düşürür. Eğer bununla ağızda gargara yapılacak olursa; ağız yaralarına, dişlere ve dişetlerine karşı faydalıdır.

* Dutağacının dibi iyice eşilip köküne bir neşter vurularak altına bir kap konulur, elde edilen suyu, incir ve üzüm yaprağı ile iyice kaynatılıp saçlara sürülürse siyahlaştırır, diş ağrısını iyileştirir, yaralara karşı da faydalıdır. Dutağacının kökünün kabuğu kaynatılıp içilirse ishal eder, bağırsak kurtlarını öldürür, zehirlenmeye karşıdafaydalıdır.

Kaynatma şekli:
Kaynatma için konulan su miktarı, dut kökü hacminin altı katı kadar olacak ve altıda biri kalıncaya kadar, ağzı kapalı olarak kaynatılacaktır.(el-Mütemeds 53. Tezkire 1/98: Kanun 1/448; C Müfredâtü'l-Edviyye 1/142)

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp