Diriliş

DİRİLİŞ (bas)

Bas kelimesi sözlükte, öldükten sonra diriltmek, mezardan çıkarmak, uykudan uyandırmak ve göndermek manâlarına gelmekte ise de, asıl olarak: "Kıyamet gününde yüce Allah'ın âhiret hayatını başlatmak üzere ölüleri yeniden diriltmesi, kabirlerinden çıkararak yeni hayata kavuşturması" anlamına gelmektedir."1

Ölüler Nasıl Dirilecek?
Ebû Rezîn el- Ukaylî (r.a) demiştir ki: "Ben bir defasında: "Ey Allah'ın Rasûlü! Yüce Allah ölü leri nasıl di ri İtecek, dü nyada bunun bir örneği varmı dır?" diye sordum. Peygamber Aleyhis-Selâm, bana: "Kuraklık yüzünden (son baharda) ölmüş olan bir araziye uğrayıp görmedin mi?" buyurdu. Ben ise: "Evet gördüm" dedim. "Sonra o ölü arazinin (ilk baharda) yağan yağmurlar sebebiyle yemyeşil yeşerip dirilmiş olduğunu görmedin mi?" buyurdu.

Ben yine: "Evet dedim. Peygamber Aleyhis-Selâm: "Sonra bu yemyeşil arazinin kuraklık sebebiyle helak olup ölmüş olduğunu görmedin mi?" buyurdu. Ben yine:"Evet" dedim. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "İşte bunlar, yüce Allah'ın dünyadaki insanlara ölüleri nasıl dirilteceğinin alâmet ve işaretleridir" buyurdu."2

* Yine Peygamber Aleyhis-Selâm: "...Kıyamet gününde yüce Allah, insanları diriltmek istediği zaman, gökten yağmur yağdıracak ve bu yağmur sebebiyle ölmüş insanlar, sebze biter gibi, yerden bitecek, dirileceklerdir" buyurmuştur."3

* Kuran-ı Kerim'de ise; yüce Allah, öldükten sonra dirilmeyi anlayabileceğimiz bazı örneklerle açıklamıştır: Şöyle ki: "Rüzgarları gönderip de bulutları harekete geçiren Allah'tır. İşte bu şekilde biz onları (bitkisi kurumuş) ölü bir beldeye göndeririz de, ölümünden sonra o toprağa hayat veririz. İşte ölülerin yeniden dirilmesi de böyledir" (Fâtır9)

* "Yeryüzünü de döşek gibi yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik. Orada gönül açıcı her çift (tür) 'ten bitkiler yetiştirdik. Bütün bunları, Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak ve ibret vermek için yaptık. Gökten de bereketli bir su indirdik bu su sebebiyle bahçeler, bağlar ve biçilecek taneler yetiştirdik.
*Kullarımıza rızık olması için, birbirine girmiş küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve bu su sebebiyle, ölü (kurumuş, bitki bitirmez hale gelmiş) bir toprağa yeniden can verdik. İşte öldükten sonra dirilmek, hayata yeniden çıkmak ta böyledir" (Kâf7-ıi)

* "Gökten bir ölçüye göre su indiren O'dur. Biz o su sebebiyle kupkuru olmuş ölü bir beldeye hayat veririz. Siz de (öldükten sonra kabirleri-nizden) bitkilerin kuruduktan sonra yeniden dirildiği gibi, çıkarılacaksınız" (Zuhruf 11-12)

* "Yağmurdan önce rüzgarları müjdeci olarak gönderen O'dur.Nihayet bu rüzgarlar buharla yüklü ağır bulutları kaldırıp yüklendiği zaman; bir de bakarsın ki biz onları ölmüş (kurumuş) beldelere sevket-mişizdir. Böylece o bulutla o yere su indiririz de, o su ile her çeşit meyveleri çıkarırız. İşte bu ölü araziden bitkileri çıkardığımız gibi, ölüleri de böylece diriltip çıkaracağız. Umulur ki düşünür ve ibret alırsınız"(A'raf 57)

* Ey İnsanlar! Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz ancak tek bir kişinin yaratılması ve diriltilmesi gibidir. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilen ve görendir" (Lokman 28)

* Şimdi sen onlara sor (öldükten sonra) kendilerini diriltmek mi daha zor; yoksa bizim yarattıklarımız (melekler, gökler, ay, güneş, arz ve yıldızlar) mı? Biz kendilerini (Adem'den, Ademi de) yapışkan bir çamurdan yarattık" (Saffat 11)

* Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın ölüleri diriltmeye de gücünün yettiğini görmüyorlar mı? Evet O, her şeye kadirdir" (Ahkaf33)

* İnsan bilmiyor mu ki, biz onu nutfe (sperma)'den yarattık. Bir de bakıyorsun ki, açıkça isyan ediyor. Kendi yaratılışını unutarak, bizekarşı misal vermeye kalkışıyor ve: "Şu çürümüş, un hâline gelmiş kemikleri kim diriltecek?" diyor. De ki: "Onları ilk defa yaratmış olan diriltecektir, çünkü o her türlü yaratmayı gayet iyi bilendir..."
"Onun işi, bir şey yaratmak istediği zaman sâdece "Ol" demektir ve o şey (bu emir üzerine) derhal Oluverir" (Yasin 77-79.82)

* İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamıyacağımızı mı sanır öyle mi? Evet bizim, onun (en ince noktası olan) parmak uçlarını (parmak izlerini) bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter. Fakat insan, ileriye doğru devamlı kötülük etmek ister de (inkar kas-dıyla): "Kıyamet günü ne zamanmış?" diye sorar durur" (Kıyamet 3-6)

* Yahut o kimseden (Üzeyr Aleyhis-Selam'dan) haber almadınmı ki, binaların çatıları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmış ıssız bir kasabaya uğrayarak: "Ölümünden sonra Allah bunları acaba nasıl diriltecek?" demişti. Bunun üzerine Allah onu hemen öldürdü, yüz sene sonra tekrar diriltti. Allah ona (melek vasıtasıyla): "Burada ne kadar eğlenip kaldın?" diye sordu. O da: "Bir gün veya bir kaç saat kaldım" dedi. Allah, ona: "Hayır, yüz yıl ölü olarak kaldın, öyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak henüz bozulmamış; bir de merkebine bak! (nasıl çürümüştür). Bunu böyle yapmamız insanlara ibret, işaret kılmamız içindir. Şimdi sen, merkebinin kemiklerine bak, onları nasıl birleştirip yerli yerine koyuyoruz, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?" buyurdu. O merkep dirilip eski haline geldiği ve her şey kendisine açıkça belli olduğu zaman adamcağız şöyle dedi: "Şüphesiz Allah'ın her şeye kadir olduğunu bilmeliyim" (Bakara 259)

* Onlar kıyamet gününü gördüklerinde, dünyada (veya kabirde) geçirdikleri zaman; onlara sanki bir akşam vakti veya kuşluk zamanı kadar gelecektir."4

* Kur'an-ı Kerimde haber verilen As-hâb-ı Kehf ise 300 küsur sene mağarada uyumuşlar, sonra kalkıp çarşı pazara gitmişlerdir. (Kehif 19.25)

* Yılan-çayan, fâre ve benzeri hayvanlar kış mevsiminde, ilk bahar mevsimi gelinceye kadar, yerine göre iki-üç veya dört ay kadar kış uykusuna yattıkları bilinmektedir. Bu müddetten sonra yüce yaratıcı tarafından uyandırılmaktadırlar. KUYRUKSOKUMU mad. de bak.

Kaynaklar:
[l]-Kâmus 1/635-36. [2]-Müsned 4/11: i. Kesir 5/393-94 Hac sûresi âyet 5- 7. [3]-Müslim fiten H. 141; Buhârî tefsir 6/79; ayrıca bak Nihâye 1/326.442.444. 2/272.378. 3/9; burada günahkarların cehennemde yandıktan sonraki diriltilmesi 'sel suyunun dere kenarına getirdiği tohumların gür ve taze olarak bitip yeşerdiğine benzetilmiştir" [4]-Nâziât 46; ayrıca bak Nâziât 27-33; Kaf 15; Hac 5-7; Kıyamet 36-40; Târik 5-8; Tâhâ 55: Şûra 29; Necm 45-47; Nahil 65; Rum 50; Müminûn 12-16: Bakara 260; Hac 66; Mülk 1-2; Câsiye 4-5 : Bakara 260

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp