Dilsiz
DİLSİZ (ahras, aphrasia)
Doğuştan veya bir hastalık sebebiyle konuşamaz olan kimseye dilsiz (ahras) denir. İrsî de olabilir. Kur'an-ı Kerim'de ise kâfirlerin hâli, çağırıp bağırmaktan başka bir şeyduymayan, yinede haykıran kimsenin hâline benzetildikten sonra: "Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Onun için düşünmezler" buyrulmuştur. (Bakara 171)
* Enes İbni Mâlikin rivayetine göre, Peygamber Aleyhis-Selâm: "Allah'ım! Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, abraşlıktan, cüzzamdan ve diğer kötü hastalıklardan sana sığınırım" diye duâ ederdi."1
* Ümmü Cündüb (r.a.) demiştir ki: "Peygamber Aleyhis-Selâm'ı Kurban bayramının ilk günü "Batnü'l-Vâdîde" Akabe Cemresini atarken gördüm. Taşı attıktan sonra oradan ayrıldı. Rasûlullah'ı Has'am Kabilesi'nden bir kadın takib ediyordu. Kadının yanında da bir hastalıktan dolayı konuşamayan dilsiz bir çocuk vardı. Kadın: 'YâRasûlallah! Benim şu oğlum , ailemin biricik yadigârıdır. Konuşamama hastalığına yakalandı" dedi. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Bana bir miktar su getiriniz!" buyurdu. Su getirildi. Peygamber Aleyhis-Selâm bu su ile ellerini yıkadı ve ağzını çalkaladı. Sonra kadına vererek: "Oğluna bu sudan içir, bir miktarını da üzerine dök ve çocuk için Allah'tan şifa dile!" buyurdu.
Hadisin râvisi Ümmü Cündüb (r.a.) demiştir ki: "Sonra ben bu kadına rastladığımda: "O sudan biraz da bana bağışlasanız!" diye rica ettim. Bunun üzerine kadın: "O su ancak şu hasta çocuk içindir" dedi. Ben ertesi yıl kadına tekrar rastladığımda, hasta çocuğun durumunu sordum: "Oğlum sağlığına kavuştu ve fevkalade akıllı bir çocuk oldu" dedi."2
* Sahâbe'den Eş'as b. Kays (r.a.)'ın torunlarından arapların filozofu diye meşhur tabip Ebû Yusuf Yakub b. İshak el-Kindî (ölüm 236 H.) kekemelik konusunda "Risale fi'l-Esğati li'l-Ahres" isminde bir eser yazmıştır."3
Kaynaklar:
[I]- i. Hıbbân 2/259 H. 1010; Nihâye 1/150. [2]- I. Mâce tıp H. 3532 (2/1168) ayrıca bak. En'am 39. Nahtl 76 [3]-/.£. Usaybia 2/187.
Doğuştan veya bir hastalık sebebiyle konuşamaz olan kimseye dilsiz (ahras) denir. İrsî de olabilir. Kur'an-ı Kerim'de ise kâfirlerin hâli, çağırıp bağırmaktan başka bir şeyduymayan, yinede haykıran kimsenin hâline benzetildikten sonra: "Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Onun için düşünmezler" buyrulmuştur. (Bakara 171)
* Enes İbni Mâlikin rivayetine göre, Peygamber Aleyhis-Selâm: "Allah'ım! Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, abraşlıktan, cüzzamdan ve diğer kötü hastalıklardan sana sığınırım" diye duâ ederdi."1
* Ümmü Cündüb (r.a.) demiştir ki: "Peygamber Aleyhis-Selâm'ı Kurban bayramının ilk günü "Batnü'l-Vâdîde" Akabe Cemresini atarken gördüm. Taşı attıktan sonra oradan ayrıldı. Rasûlullah'ı Has'am Kabilesi'nden bir kadın takib ediyordu. Kadının yanında da bir hastalıktan dolayı konuşamayan dilsiz bir çocuk vardı. Kadın: 'YâRasûlallah! Benim şu oğlum , ailemin biricik yadigârıdır. Konuşamama hastalığına yakalandı" dedi. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Bana bir miktar su getiriniz!" buyurdu. Su getirildi. Peygamber Aleyhis-Selâm bu su ile ellerini yıkadı ve ağzını çalkaladı. Sonra kadına vererek: "Oğluna bu sudan içir, bir miktarını da üzerine dök ve çocuk için Allah'tan şifa dile!" buyurdu.
Hadisin râvisi Ümmü Cündüb (r.a.) demiştir ki: "Sonra ben bu kadına rastladığımda: "O sudan biraz da bana bağışlasanız!" diye rica ettim. Bunun üzerine kadın: "O su ancak şu hasta çocuk içindir" dedi. Ben ertesi yıl kadına tekrar rastladığımda, hasta çocuğun durumunu sordum: "Oğlum sağlığına kavuştu ve fevkalade akıllı bir çocuk oldu" dedi."2
* Sahâbe'den Eş'as b. Kays (r.a.)'ın torunlarından arapların filozofu diye meşhur tabip Ebû Yusuf Yakub b. İshak el-Kindî (ölüm 236 H.) kekemelik konusunda "Risale fi'l-Esğati li'l-Ahres" isminde bir eser yazmıştır."3
Kaynaklar:
[I]- i. Hıbbân 2/259 H. 1010; Nihâye 1/150. [2]- I. Mâce tıp H. 3532 (2/1168) ayrıca bak. En'am 39. Nahtl 76 [3]-/.£. Usaybia 2/187.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
