Dengesizlik Ve Denge Döngüsü

Dengesizlik Ve Denge Döngüsü : Karşıtlıklar Yasasının evrendeki en birincil ilke olduğuna ve misyonumuzun iki kutup arasında bir denge kurmak olduğuna inanıyorum. Bu kitap büyük çelişkilerden biri üzerinde duruyor: Hastalık ve rahatsızlığın ortaya çıkardığı dengesizlik ile sağlık ve zindelik tarafından temsil edilen denge.Doğası gereği vücut, kendi iç ortamında, etkileşimler arasında bir denge sağlamaya çalışır. Bu süreçte yer alan pek çok faktörden en önemlisi kan ve dokulardaki sıvılarda asit ve alkali arasındaki biyokimyasal dengedir.

Burada biyokimyasal süreçleri ayrıntılı olarak tanımlamanın bir gereği yok; yalnızca asit ile alkalinin (ya ada asit ile baz), sıcak ile soğuk gibi iki kutup olduğunu akılda tutun. Bunlar bazı konsantrasyonlarda karşılaştıklarında birbirlerini iptal ederler. Vücutta tek bir kısım asidi nötralize etmek için yirmi kısım alkali gerekmektedir. Asit-alkali ilişkisi pH olarak ölçülür. (İngilizce hidrojenin gücü tamlamasından gelmektedir - “power of hydrogen”.)Vücut pH’sı 7.365 değerinde dengededir; kanı bu düzeyde tutmak için hiçbir şey yapmaz. İdrar ve tükürük için kabul edilebilirpH düzeyi daha geniş bir aralıkta yer alır: 6.8 ila 7.2. Benim düşünceme göre ana akım tıp bilimi 5.5 ila 6.5 aralığındaki pH düzeylerini kabul ediyor.

Ancak bu düzeyler, “normal” kabul edilebilir olmasına rağmen gerçekte çok asidiktir; bu da beslenme düzeninin çok fazla miktarda şeker ve diğer karbonhidratları içerdiğini gösterir. İdrar ve/veya tükürük pH’sı 6.0’ın alıtna düştüğünde pankreas ve hormon salgılayan adrenal (böbreküstü) bezleri çok büyük bir olasılıkla sıkıntıya girecek ve vücut diyabet öncesi konuma geçecektir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp