Çay Dikeni (Yalancı İğde)

Çay Dikeni (Yalancı İğde) :

Çay dikeni (Hippophae rhamnoides L.) Eleagnaceae (İğdegiller) familyasındandır. Çay dikeni çayların, nehirlerin ve derelerin güney yamaçlarında yetişir. Çay kenarlarına yakın olduğundan dolayı çay dikeni ismi verilmiştir. Boyları 4-6 m.ye ulaşabilen iyi dalIanmış ağaçtır. Gövdesi ve dalların üstü koyu yeşil ve boz renkli kabuklarla örtülüdür. Yaprakları iğde yapraklarına çok benzer. Dallarında basit yapılı yaprakları sırayla dizilmiş olup, 8 cm. kadar boylanabilen, üst kısmı boz-yeşil, alt kısmı ise koyu gümüşü renktedir. Dikkati çekmeyen küçük, sarı renkli çiçekleri dalları üzerinde sık, topak halinde dizilmiş olurlar.

Meyveleri yetiştiğinde limon sarısı renginde veya açık sarı renkte olurlar. Meyveler aynı limon'un küçültülmüş formunda olup 5-10 mm boyunda olur. Çiçeklenme Nisan-Mayıs aylarında olur, meyveler ise Eylül-Ekim aylarında olgunlaşır. Çay dikeninin meyvesi hoş kokulu olduğundan dolayı ona "Sibirya Ananası" da denilir. Meyvesi aynen ananas kokusu verir. Ancak çay dikeni meyvesi, ananastan tıbbi yönden daha üstündür.

Çay dikeni Türkiye'de, Azerbaycan'da, Orta Asya'da, Sibirya'da, İran ve Gürcistan'da yayılmış bir bitkidir. Çok eski tarihlerden günümüze kadar ilaç olarak kullanılmaktadır.

Kserofit bir bitki olup, dallarında çok sayıda diken vardır. Sibirya Bilimler Akademisi 1000'e yakın çeşidini üretmiştir. Bu çeşitlerin de %90 'ı dikensiz formdadır. Bu da meyvelerinin toplanmasını kolaylaştırmaktadır. Dünyada Çay dikeni ile ilgili en büyük çalışmalar Novosibirya Bilimler Akademisinde yapılmaktadır. Halen bu konudaki çalışmalar devam etmektedir.

Bu bitkilerin su ihtiyacı azdır. Erkek ve dişi çiçekler ayrı ayrı bireyler üzerinde yetişir. Bir tane erkek yüzlerce dişi bitkiyi iyi dölleyebilme yeteneğindedir. Erkek bitkinin bir çiçeğinde binlerce polen oluşmaktadır. Polen yetişmesi dişi çiçeklerin açılma zamanına denk geldiğinden dolayı ve polen canlılığını 10-20 gün koruyabildiği için döllenme başarılı olur.

Bu bitkiyi üretmek için tohumlarından veya kalemlerinden yararlanılır. Tohumları sonbaharda toplayarak toprağa kasım-ocak aylarında ekilir. Bunlar da çimlenme oranı %90-98 gibi çok yüksektir. Şubat-mart aylarında ekilen tohumların da çimlenme oranı yüksek olur, ancak filizlerin büyük bir kısmı, yaklaşık olarak %80-90 ı ölür. Tohumları ikinci yıl ekildiğinde bile çimlenme oranı yüksek olur. Bundan dolayı bu bitkiyi tohumla üreteceksek tohumları kasım-ocak aylarında kumlu ve humuslu toprağa ekmek gerekir. Aynı zamanda kuma hayvansal gübrede eklemek gerekmektedir.

Kalemle üretim yapılacağı zaman 2-3 yaşlı daldan kalem alınır. Alınan kalemler Kasım-Şubat aylarında toprağa dikilir. Kalemler 20-25 cm boyunda kesilir ve yatay olarak kumlu ve gübreli ortama dikilir. Çünkü bu bitki çimlenme ve köklenme zamanında oksijene çok ihtiyaç duyar. Kullanılan kumun çay kumu olması gerekir, az tuzlu olan kumda bu kalemler köklenemez. Botanik bahçelerinde bu bahsettiğimiz yöntemlerle çok sayıda çay dikeni üreterek çay veya nehir kenarlarındaki yamaçlara dikilir. Böylece toprak erozyonu önlenir, toprak oluşumu sağlanır. Bu bitkinin çok kuvvetli kök sistemi vardır ve toprak üstü gövdenin 1.5 katı kadar toprağın derinliklerine ulaşabilir. Kökü kayaların arasında çok kolaylıkla ilerleyebilir. Bundan dolayı dağ yamaçlarının ve vadilerin yeşillendirilmesinde, orman işlerinde çok önemli bir bitkidir. Meyveleri bahara doğru döküldüğünden süs bitkisi olarak bağ ve parkların yeşillendirilmesinde, kare yollarının kenarlarına dikilmesinde, erozyona uğrayan yamaçların yeşillendirilmesinde çok yaygın olarak kullanılabilir.

Çiçekleri halk tarafından çay gibi demlenerek, mide, bağırsak ve yel hastalıklarında; meyveleri ise rahatsızlık durumunda vücudu kuvvetlendirici olarak kullanılır. Tohumları mide ve bağırsak organları için yumuşatma amaçlı kullanılır. Günümüzde tıpta çay dikeninin sadece meyveleri kullanılır. Meyvelerin içerisinde tedavide önemli birkaç madde vardır. Bu maddelerden oleik, stearik, linoleik ve palmitik asitlerin gliseriti olan %8 e kadarı doymuş yağ içerir. Bunlara ilave olarak meyvesinde glikoz organik asitlerden (elma, etil alkol asitleri) aşı maddeleri de belirlenmiştir. Tohumlarında %12,5 e kadar doymuş yağ çok miktarda A, B1, B2, E vitaminleri ve karoten vardır. Bundan dolayı Çay dikeni meyveleri son 25-35 yıldır ki bilim adamlarının dikkatini daha çok çekmiştir. Araştırmalar sonunda belli olmuştur ki Çay dikeni meyvelerinde olan maddeler, kötü karakterli şişlerin tedavisinde iyi etki göstermektedir. Meyvelerinde olan vitaminler ise deri hastalıklarının tedavisinde, avitaminozda son derece faydalıdır. Çay dikeni meyvelerinde olan vitaminlerin her birinin büyük tedavi önemi vardır. Örneğin geçici hastalıklara karşın dayanıklılığı artıran A vitamini genellikle çocuklar için faydalıdır. Bu gözün görme kabiliyetine olumlu etki gösterir. B1, vitamininin sinir sisteminin kuvvetlendirilmesine ve iş kabiliyetinin artmasına yardım eder. B2 vitamini diyabet, karaciğer hastalıklarının tedavisinde ayrıca kan azlığında ve antibiyotik ilaçlarla uzun zaman tedaviden baş veren çeşitli hastalıklarda olumlu etki gösterir.

A vitamini ile P vitamini birlikte hipertansiyon hastalığının tedavisinde çok kullanılmaktadır. C vitamini organizmanın normal gelişmesini sağlar, organizmanın madde alış verişini iyileştirir, kan basıncını normalleştirir, iltihabı ortadan kaldırır. Bundan dolayıda C vitamini birkaç hastalıkta (kan azlığında, sıngada, anginde, sivilceli yatalakta) geniş kullanılır. Meyvesinin yağı yaraların iyileşmesini hızlandırır, derinin çeşitli ışınlarla zarar görmelerinde iyileştirici etkiye sahiptir. Yağından hazırlanan %5 lik merhem deriden kızartıyı ve ağrıyı ortadan kaldırır, çatlamaların, uyuzun (demrenin) iyileşmesine, A vitamininin organizmada normale dönüşmesine sebep olur.

Ağız boşluğunun zedelenmesinde, uzun flegmanoz sivilcelerinde bu yağ faydalı ilaç olarak kullanılır. Yemek borusu kanseri zamanı çay dikeninin yağından günde 2-3 defa yarım yemek kaşığı alınır.

Çay dikeni son derece kıymetli bir bitkidir. Memleketimizde, meyvesinin toplanması ve kullanılması son derece gereklidir. Çay dikeni bitkilerinin yukarıda saydığımız özelliklerini dikkate alarak Gaziantep Üniversitesi Botanik Bahçesinde introduksiyonuna başlamamız gerekmektedir. Bu bitkinin tedavi karakterleri öğrenilerek memleketimizde yayılmasına yardımcı olmalıyız.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp