Yüzmenin Faydaları

Yüzmenin Faydaları

Yüzmeyi bilmek ve zaman zaman yüzmek Peygamberimizin ümmetine tavsiyelerin- dendir.Yüzmenin sağlığımıza pekçok faydası vardır. Çünkü yüzme tüm vücudu çalıştırır; ayrıca bel, sırt ağrıları için de birebirdir. Üstelik zinde ve genç kalmayı sağlar.işte yüzmenin yararları:
 
• Suda mesafe katetmek, alt karın kaslarını iyi çalıştırır. Göbek sorunu kalmaz. Mekik çekerken bile sadece karnın belirli bölgeleri çalışırken yüzmede daha geniş kısım çalıştırılmış olur.
 
• Yüzen kişiler güçlü adele yapısına sahip olur. Kaslarda sarkma olmaz. Vücudumuz form kazanır. Fiziksel görüntümüz değişir. Omuzlarımız genişler.
 
• Yüzme egzersizler arasında en fazla kalori yakanıdır. Tenis oynamaktan, kayaktan, tekvandodan, hatta kürek çekmek, bisiklete binmek ve koşmaktan daha çok enerji harcanır, üstelik sağlık açısından daha yarar sağlanır.
 
• Haftada 3 gün birer saat yüzen ortalama 790 kalori harcar. Diyet yaparak sıkıntıya girmeye de pek gerek kalmaz.Dayanıklılık ve esnekliliğimizi geliştirir.Kalbimizi güçlendirir. Düzenli yüzen kişilerde kalp daha ekonomik çalışma yeteneği kazanır. Kalp, dinlenme anında normal bir insanda dakikada 60 - 70 kez atarken, yüzen kişide atım sayısı 50’nin altına düşer.Yüzenlerin üst bedenlerindeki yağ daha az erir, böylece cildi koruyan tabaka korunmuş olur. 
 
Bu da hücrelerin hızlı yıpranmasını önler.Yüzerken mecburen düzenli ve daha derin nefes alınıp verilir. Bu özellikle astımlılara iyi gelir, nefesi açar.Yüzerken gücümüzü sırt ve karın arasında dengeli bir şekilde kullandığımız için vücudumuz bir bütün halinde çalışır. Böylece sırt, bel ağrısı yaşanmaz.Yürürken yapılan savaş, düzenli hareketler ve suyun kendisi, strese karşı birebirdir.
 
 Yüzmek, vücuda sağladığı rahatlama ve kaslardaki gevşemeyle bir nevi sinirsel, ruhsal bir tedavidir.Yüzmek kan dolaşımını düzenler. Varis, selülit gibi rahatsızlıklarda faydalı olur.Suda, normal vücut ağırlığının sadece yüzde 10’u kadar bir ağırlığımız olur. Bu sebeple koşarken olabilecek incinmelerin neredeyse hiçbiri başımıza gelmez.Özellikle diz ve bilek problemi olanlar için genellikle yüzme tavsiye edilir.
 
• Yüzme, havuzda değil denizde yapılıyorsa alman bol oksijenle metabolizmamız hızlanır ve işleyişi düzenlenir. Çünkü denizlerde yaşayan, çoğu çıplak gözle görülemeyen, tek başına ve koloniler halinde bulunan canlı türü olan algler, özellikle gündüzleri su yüzeyine çıkarak, yaptıkları fotosentez sayesinde bol miktarda oksijeni açığa çıkarırlar. Bu yüzden deniz kıyıları oksijenin bol bulunduğu alanlardır.
 
• Yine günde birkaç kez denize girmek tuzlu su hidroterapisi uygulamak demektir. Deniz suyu içinde tüm tıbbi mineralleri ve temizleyici elemanları barındırdığı için, denize girmek, cildin kendini temizlemesini ve tamir etmesini sağlar.
 
Açık denizde yüzmenin diğer bir faydası ise, her suya girildiğinde, denizin kendi büyük elektromanyetik enerji alanının doğal olarak insanın enerji sistemini şarj etmesi ve tekrar dengelemesidir. Bu belirgin şekilde arınma ve yenilenmeyi, iyileşmeyi hızlandırır. 
 
Ayrıca deniz kıyısındaki hava, kanın ve dokuların temizlenmesine ve atılımın hızlanmasına yardımcı olan negatif iyonlarla yüksek oranda yüklüdür.
 
 Ayrıca denizdeki dalga hareketleri ve akıntıların ritmik etkisi, masaj banyolarındaki tedavinin benzeri demektir. Böylelikle denize girerek, etkili ve eğlendirici bir tedavi gerçekleştirilmiş olur.

Yüzmenin Teknikleri

Önce yüzmek nedir buradan başlayalım.
Yüzmek, sevgili okurlar su içinde(altında) ve su üzerinde, çeşitli “sistematik” hareketler yaparak ilerlemeye ve hareket etmeye yarayan disiplinlerin bütünüdür. Ancak hemen daha burada, yani tanımın başında, memleketimde bu tanıma uyulmadığını belirtmek zorundayım. Demek istediğim su içinde yapılan “sistematiklikten” uzak hareketler yani “debeleniyor oluş”, yüzmek değildir. Yanlış anlamayın amacım kimseyi rencide etmek değil(aslında biraz öyle) yapmak istediğim yüzme konusuna yeterince hakim olmayanları aydınlatmak bilgilendirmek. Şimdi yüzmenin ne olduğunu ve ne olmadığını anladıysak tekniklere yani stillere geçebiliriz.

Profesyonel yüzme stiller aslen dörde ayrılır;
Serbest, kurbağalama, sırt üstü ve kelebek bunların yanına profesyonel olmayan iki stili daha eklemek yanlış olmaz bunlar köpekleme ve amele stili diye tabir ettiğimiz resmi olmayan tekniklerdir. Aslında tüm stillerin atası kurbağalamadır diğer tüm teknikler bundan türemiştir. Hızlıca resmi olmayan stillerle başlayalım;

Köpekleme:
Bu stil, yüzme bilmeyen bir insan evladının ensesinden tutulup denize ya da havuza atılmasıyla doğmuş bir stildir. Adının köpekleme oluşu aslında memlekette her zaman yüzen başka hayvan göremediğimiz içindir, ancak bilinmelidir ki bir fil bir ayı ve hatta bir kedi de bu stilde yüzer. Hareket basittir, eller ve ayaklar küreğe benzer şekilde hızlı devinimler yaparak suyu arkaya doğru iter ve bu sayede vücut hareketi sağlanır. Bu stil genellikle 0-7 yaş grubu çocuklar ve 60-75 yaş arası babaanne ve annaannelerler tarafından tercih edilir. Görsel olarak diyebiliriz ki karizmanın son bulduğu noktadır. Mümkünse insan içinde asla uygulanmamalıdır.

Amele Stili ve Serbest Stil:
Amele stili, serbest stilin hakkıyla uygulanamayışıyla doğmuş bir stildir dolayısıyla her iki stili birlikte anlatmak daha uygun olacaktır.
Serbest stille başlayalım; Kulaç diye tabir edilen kol hareketine dayalı bu sistem tüm teknikler içinde en hızlı olanıdır. Kollar tek tek ileri doğru hamle yapar ve suyu geriye çeker, bacaklarsa bu esnada düzenli çırpılmaktadır. Yüz suyun içindedir. Sistemin doğrusu kulaç atıldıktan sonra sağdan ya da soldan veya eğer yapılabiliyorsa her ikisinden sırayla nefes almaktır. İdeal nefes aralığı altı kulaç olmakla beraber dört ve on kulaç arası uygulamalar da doğru sayılmaktadır.

Amele stili ise kulaç diye tabir edilen kol hareketinin bir spor hamlesinden ziyade “harmandalı” diye tabir ettiğimiz geleneksel halk oyunumuza benzer bir şekilde kontrolsüz ve gevşek uygulanışıyla hayat bulmaktadır. Amele stilinde baş, boğulma korkusuyla suyun içine sokulmaz ve atılan her sözde kulaçla birlikte ters yöne doğru çevrilir. Yani her sağ kulaçta tam sola, her sol kulaçta tam sağa bakılarak hareket tamamlanır. Serbest stil, yukarıda dediğimiz gibi en hızlı teknik olduğu için süratle gidilmek istenilen anlarda kullanılmadır, amele stilinin ise kullanım alanı henüz bilimsel çevrelerce açıklığa kavuşturulmamıştır.

Sırt Üstü:
Bu tekniğin hareketleri serbest stile benzer ancak adı üstünde sırt üstü uygulanır, Kollar tam düz şekilde ve dik bir şekilde kulak yanından arkaya doğru büyük bir güçle geriye atılarak, vücut ileriye doğru çekilir ayaklarsa düzenli şekilde çırpılarak kollara destek verir. Hız bakımından ortalama bir değere sahip olan bu teknik kanımca saçmadır, bir insan neden ileri giderken geriye bakmak istesin oldum olası anlamamışımdır ancak şöyle bir nokta var ki; bu stilde yüzme esnasında, arkada kalan ya da geride bir lokasyonda bulunan hatunlarlaadamlarla rahatlıkla kesişilebilmektedir.

Kurbağalama:
Bu teknik aslında ilk yüzme tekniği olup enerji seviyesinin kontrollü kullanılması bakımından en iyi tekniktir. Hız, tekniğin uygulanışı sebebiyle yavaştır ancak keyifli bir yüzüş için yine en ideal tekniktir. Stilin uygulanışı iki aşamalıdır, önce kollar, önden başlayarak yanlara doğru suyu oval bir hareketle geriye doğru iter, bacaklarsa kol hareketinin sona ermesine yakın noktada kurbağaya benzer bir şekilde dıştan içe kapama hareketiyle vucüdu ileri iter.

Dıştan bakıldığında suyun üstünde kayıyormuşcasına bir görüntü oluşur. Bu teknik her ne kadar optimum bir stil olsa da fazla yumuşak ve lakayıt oluşu yüzünden erkekler tarafından pek sevilmez ve kadınsı bulunulur. Bu konuda erkekler pek de haksız sayılmaz zira kurbağalama yüzerek kadın etkilemiş eril birey sayısı 2011 yaz sayımı itibariyle “sıfır”dır. Ancak teknik, kadınlar için kullanıma açıktır, kuğumsu bir görüntüyle su yüzeyinde yolalan kadın için erkeği etkilemek zor olmayacaktır.

Kelebek:
Tüm teknikler içinde en zoru olan bu stil, iki konuda tam anlamıyla bir göstergedir.
Bu stilde hakkıyla yüzebilen kişilerin fiziksel güçlerinden ve tüm yüzme stilleri üzerindeki hakimiyetlerinden şüphe edilemez. Hareket iki kulacın aynı anda ileri atılarak vücudun ileri çekilmesiyle başlar ve bacakların birleşik şekilde yunus kuyruğuna benzer dalgalanma hareketiyle suya vurmasıyla tamamlanır. Güçlü omuz, kol, kanat, sırt, karın ve kalça kasları olmadan tekniği uygulamak hemen hemen imkansızdır.

Ayrıca tekniği beceremeyen birini gülmeden izlemekte aynı şekilde imkansızdır. Kelebek yüzebilen vezir yüzemeyen rezil olur. Yani bu stilde iyi yüzülemiyorsa hiç denenmemesi en iyi seçim olacaktır. Kelebek stili sadece iki yerde kullanılır biri yarışlarda diğeri hatun tavlamak için, ancak hatun tavlama kısmı bizim memleketimize özeldir. Yurtdışı uygulamalarda bu kullanım alanı geçerli değildir.
Şimdi tüm stilleri öğrendiysek genel bir özet yapalım;

Bakınız yüzme eylemi genel olarak dört amaç için yapılır,
1-Hayatta kalmak için(boğulup kalmamak için)
2-Keyif yapmak için(denizde havuzda mutlu bir seyir için)
3- Spor yapmak için(sağlıklı ve fit olmak için)
4-Kur yapmak için. (eril dişil kişi tavlamak için)

Amaç keyif ve kur yapmaksa kadınlara önerim genellikle kurbağalama stilini tercih etmeleri yönünde, hem estetik hem daha az yorucu. Erkeklere önerimse genel olarak serbest stil olacaktır . Spor için yüzme kısmınaysa uzun uzadıya değinmek istemiyorum yeri geldiğinde hepsini yapmanız gerekecektir.
Son noktaya geldiğimizde, yukarıdakilerin şahsi önerilerim olduğunu ve isterseniz uygulamayabileceğinizi hatırlatmak isterim. Ancak bunların ötesinde uymanız gereken çok daha önemli bir nokta var;
Yüzme eylemini yaparken amacınız hayatta kalmak değilse lütfen, ama bakın çok rica ediyorum lütfen, köpekleme ve amele stillerini unutun, bırakın onları kedi, kurt, çakal, su aygırı gibi hayvanatlar yapsın, yok unutamıyorum diyorsanızda gidin evinizin küvetinde ya da leğende çimin. Bizim göz zevkimizi bozmayın.
Görüşmek üzere.

Yüzmenin Kuralları

ÇIKIŞ (DEPAR)

Serbest, kurbağalama ve kelebek yarışlarında çıkış atlayarak yapılır. Baş hakemin uzun düdüğüyle yüzücüler depar taşı üzerine, her iki ayağıda ön taraftan aynı uzaklıkta (aynı hizada) olacak şekilde çıkar ve orada beklerler. Çıkış hakeminin "YERLERİNİZE" (take your marks) komutuyla, derhal en az bir ayağı depar taşının önünde olacak şekilde çıkış durumu alır. Bütün yüzücüler hareketsiz hale geldiği zaman, çıkış hakemi çıkış işaretini verir.(tabanca, korna, düdük veya bağırarak)

Sırt üstü ve karışık bayrak yarışları suyun içinde başlar. Başhakemin uzun düdüğünden sonra yüzücüler suya girerler. Başhakemin ikinci uzun düdüğüyle yüzücüler gereksiz gecikmeye sebebiyet vermeden geri döner ve suyun içinde çıkış durumu alırlar. Çıkış hakemi "YERLERİNİZE" (take your marks) komutunu verir ve bütün yüzücüler hareketsiz hale geldiği zaman çıkış işareti verilir.
Hatalı çıkış işareti, çıkış işareti ile aynıdır. Yani çıkış işareti düdük, tabanca, boru veya komut şeklinde verilmişse hatalı çıkış işareti de aynı şekilde fakat daha uzun verilecektir. Aynı zamanda çıkışın hatalı olduğu, hatalı çıkış ipinin düşürülmesi suretiyle belirtilir.
Eğer bir yüzücü resmi görevlilerin hatası yüzünden hata yaparsa, yüzücünün hatası nazarı dikkate alınmaz.

SERBEST YÜZME (CRAWL)
Serbest stil bir yüzücünün yarışta arzu ettiği bir şekilde yüzmesi anlamına gelmekle beraber, ferdi karışık ve karışık bayrak yarışlarında serbest stil; sırt üstü, kurbağalama ve kelebek stilinden başka herhangi bir stil olarak telakki edilir. Serbest stilde dönüşlerde ve yarışın bitiminde yüzücü vücudunun herhangi bir yeri ile duvarlara dokunabilir. Elle dokuma mecburiyeti yoktur.

SIRTÜSTÜ
Yarışmacılar elleri çıkış demirlerine yerleştirilmiş ve yüzleri depar taşına dönük şekilde suyun içinde sıralanırlar. Ayak, başparmak dahil su yüzeyinin altında olmalıdır. Üst omuzun göğüse göre dik durumdan daha öteye döndürülmesinden sonra dönüşe (taklaya) başlamak için kesintisiz tek kol çekişi veya kesintisiz birbirini takip eden çift kol çekişi yapılabilir.

KURBAĞALAMA
Starttan ve her dönüşten sonraki, ilk kol çekimi ile birlikte "vücut göğüs üzerinde yüzü koyun veya yere paralel tutulmalı" ve her iki omuz su ile aynı seviyede olmalıdır. Her zaman her iki kolun hareketi aynı anda ve aynı düzeyde olmalı, biri önce diğeri sonra hareket etmemelidir. Eller göğüs üzerinden suyun altından veya üstünden aynı anda atılmalıdır. Dirsekler son kulaç haricinde suyun altında olmalıdır. Çıkış ve dönüşlerdeki ilk kulaç haricinde, eller kalça hizasından öteye götürülmelidir. Bacakların bütün hareketleri aynı anda, aynı yatay düzeyde olmalı ve biri önce diğeri sonra hareket etmemelidir. Her dönüşte veya bitirişte dokunma, su seviyesinin altında veya üstünde her iki elle aynı anda yapılmalıdır. Omuzlar, yüzücü elleriyle duvara dokunana kadar yatay durumda kalmalıdır.

KELEBEK
Dönüşler dışında vücut daima yüzükoyun (yere paralel) durumda olmalıdır. Omuzlar, çıkıştan ve her dönüşten sonraki ilk kulaçtan, gelecek dönüşe veya bitişe kadar su yüzeyine paralel durumda bulunacaktır. Bu stilde takla atarak dönüşe müsade edilmez. Her iki kol, su üzerinden birlikte ileriye atılmalı ve aynı anda geriye çekilmelidir. Ayakların bütün hareketleri aynı anda yapılmalıdır. Ayakların ve bacakların aynı seviyede olması şart değildir, fakat serbest stildeki gibi ardışık hareketlerine müsade edilmez. Her dönüşte ve yarış bitiminde dokunma, her iki elle aynı anda, su seviyesinin altında, üstünde veya hizasında yapılır.

KARIŞIK YÜZME
Ferdi karışık yarışlarda yüzücüler dört stili aşağıda belirtilen sıralamaya göre yüzerler:
Kelebek-Sırtüstü-Kurbağa-Serbest

Karışık bayrak yarışında yüzücüler dört stili aşağıda belirtilen sıralamaya göre yüzerler:
Sırtüstü-Kurbağa-Kelebek-Serbest

Bayrak takımları 4 yüzücüden oluşur.

Bayrak yarışlarında, bir önceki takım arkadaşının eli varış duvarına değmeden ayakları çıkış platformundan ayrılan yüzücünün takımı diskalifiye edilir. Ancak hatalı çıkış yapan yüzücü geriye dönerek çıkış duvarına dokunduktan sonra yarışa devam ederse diskalifiye edilmez. (Duvara değmesi yeterli olup, depar taşından atlaması gerekmez)

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp