Kimler Kimlerin Dikkatini Çeker

Gerçekten de, evliliklerde kimler kimlerin dikkatini çeker sorusu hemen her zaman sorulmuş bir sorudur. Bu soruya cevap bulan insanın ne yapacağım bilmiyorum. Belki de, evcili-in inşam içine çeken esrarlı formülü bu noktada düğümlüdür. Evlenecek kimseler arasında, hangi tip insanın, hangi tipi çektiği, hangi karakter sahibinin, hangi karakterle uyuşabileceği, hangi burcun, hangi burca uygun düşeceği gibi, düzinelerle soru, insan belleğini kurcalayıp, durmaktadır.

Hemen söylemek gerekir ki, insan türü içinde, karakter açısından, hangi türün, hangi türe alımlı geldiği konusunda, ne bir araştırma, ne de ciddi bir çalışma vardır. çalışmamız esnasında, bu konuyla ilgili yaptığı-mıh araştırmada, bazı psikologların özel gayretleriyle edindikleri intiba notlarından başka, hemen herhangi bir bulguya rastlamak mümkün olmadı. Astroloji tutkunlarının söylediklerine de burada yer vermeyi uygun görmedik. Edindiğimiz intiba notlanın verilerine göre, taşkınlar yani hareketliler, sakin yaratılışlıları, halim - selim, akmış durulmuş kimseler de biraz uçarı veya maceracı tipleri ceza edip, çekiyormuş.

Bu intiba için fazla düşünmeden doğrudur diyebiliriz. Her şey zıddıyla kaimdir. Hemen her insan, eksiğini tamamlamak ister. Sakin yaratılışlı biri, kendisinde bulamadığı hareketliliği, belki partneriyle tamamlamak istiyor olabilir. Belki zirzop biri, bu yönünden memnun değilse, kendisini frenleyecek, halim selim, akmış durulmuş bir limana demirlemek isteyebilir. Tabii bütün bunlar birer faraza ve önemli kıymeti Harbiyeci olmayan sözlerdir. Burada asıl, kim, kimlerin dikkatini çekmek için neler yapar, onları konuşmakta yarar var. çünkü dikkat çekmek için oluşturulan kurguların bezilen görmezlikten gelinecek, masum rollerin pek çoğu da, esaslı birer hile, ab artı ve ustalıkla tertipleri-mil düzeneklerden ibarettir. Sosyal katran içinde, alt ve üst sınıflar birbirlerini çeker ve iterler.

Bunun gibi, sosyal katran bireyleri arasında da, bu itiş ve çekiş hadisesinin yaşanması tabiidir. İnsanlar, geleceğe baktıklarında, onu uzaklarda ama daima yükseklerde görmüşlerdir. Burada istisnaları bir kenara bırakacak olursak, evlilik söz konusu olduğunda, üst katmanların mensup lafından, alt katmanlara geçerek, bir evlilik tesis etmeleri beklenemez. Bunun için, katmanlar içinden bireyler, birbirlerinin dikkatlerini çekmek için bazen fevkalade gayret gösterirler. İnsanlar tanımadıklarına karşı mütereddittir. Bu tereddütlü hill, kişinin özgüvenini etkiler ve onu endirekt ifadeye götürür. Bu dolaylı ifade biçiminde de ilginç portreler ortaya çıkar.

Bu portrelerden bir örnek vermemiz gerekli değildir. Bunları yaşam sahnelerinin hemen pek çok kesitinde müşahede etmemiz mümkündür. Burada şu kadarını söyleyerek yetinelim: Birey, hangi katmanın, hangi mizacın, hangi kültür ve karizmanın mensubu bulunursa bulunsun, dikkatini çekmek istediği kişinin aynısı, hatta bir adım daha ileri giderek, onun bir fazlası mizaç, karakter, katran kültürü ve karizmasının tıpkılığını sergilemekten kaçınmaz. Bu yapay durum, kişinin amacına ulaşıncaya kadar devam eder. Dikkati çekilen kimse, bu yapay kulvara girmiş bireyde, kendine ait bir şeyler gördüğünü vehmeder ve onun bu yapay özelliklerinin, cazibesine kapılır. Kişinin bu kendini kaptın haliyle gelişen bireysel ilişki, sonuç itibariyle ciddi boyutlara taşınır ve dikkat çekmek isteyenin gayesi tahakkuk etmiş olur. Dikkat çekmek isteyen, gayesine ulaşıp, istediğinin yerine geldiğini gördükten sonra, eski tabii yapısına tekrar döner ve evlilik sonralarında, fertlerin birbirleri için söyledikleri şu herkesin bildiği cümleyi kurmaya başlarlar. "Ne olduysa evlendikten sonra, birdenbire değişti!" Aslında değişen hiçbir şey yoktur. Her şey aslına rükû etmiş, yapay roller bitmiştir. Ve kişi kapıldığı çekim kuvvetinden kendini soyutladığında bazı gerçekleri idrak edebilme noktasına yeni gelmiştir. Burada iş işten geçmiş sayılmaz.

Belki de yapay değişimlerle çekilen dikkat sonucu başlatılan curcunanın esaslı sahneleri yeni mizansen ediliyordur. Yaşam işte, iç içe geçmiş, matruşça gibi bilinmezliklerle dolu, kimine göre tatlı, kimine göre acı sürprizlerle bezeli, bir oyun ve eğlenceler dizisinden ibaret.