İnsanlar Neden Evlenme Arzusu Duyar

İnsanlar Neden Evlenme Arzusu Duyar :

İnsanların neden evlenme arzusu duydukları, ülkelere, insan gruplarına, kişilerin örf ve geleneklerine, yetişme tarzlarına, yaşamı yorumlayışlarına ve yaşam tarzlarına göre, önemli farklılıklar arz etmekle birlikte, temelde bir gayede birleştiklerine açık bir biçimde şahit oluruz. Oda, insanların üreme, evlat edinme, soyunu devam ettirme, böylece de fanilikte, bakilik arama güdüleridir. İnsanın muhtelif yönelişleri içinde, ebediyet güdüsü vardır. Şöhretleşme, ünlenme, şan ve nam salma yönelişleriyle de ilintili bir yöneliştir bu. Bu konuda detaylı bilgi için; bkz.

"Zikzaklar, Yönelişlerde denge", isimli çalışmamız Hikmet Neşriyat, 2004, İstanbul Bu yöneliş sayesinde insan, evladı sayesinde soyunun baki olacağı vehmiyle evlenmek ister. 0, bilir ki, soyunun devamı ancak evlilik yoluyla mümkündür. Neseplerin tanımı ve tayini, ancak evlilik yoluyla yapılabilmektedir. Ancak, evlilik yoluyla insan bir aile tesis edebilir ve bu ailenin mensupları da, onun soyunun birer baki üyeleri olurlar. Sonra bu üyeler arasında gelişen mensubiyet duygusu nispetinde bir aile olunur. Bir familya haline getirilmiş aile için, insanın sahiplenme güdüsü yoğunluk kazanır. Çünkü ailenin ihtiyaçsan, tek bir insanın ihtiyaçlarından fazladır ve fert, ailesi adına, ihtiyaçları giderme adına sahiplenme yönelişine yönelir. Bu yönelişten hareketle, ailesini kollayıp, gözetir, onu korur.

Bütün bunları insana herhangi bir eğitim kuramı veya manzumesi öğretmez. İnsan bundan kendi yönelişlerinin, zincirleme uzantıları olarak, adeta vaziyetten görev çıkartır gibi bilir. İnsanlık tarihi boyunca, hiçbir insan topluluğu yoktur ki, orada insanlar evlenmemiş olsunlar. Geriye dönüp, insanlık tarihinin bilinen macerasına baktığımızda, fertlerin şartlara göre bir şekilde evlenmiş olduklarını görürüz. Bununla birlikte, hayvan varlığı âlemini tetkik ettiğimizde, orada da birtakım evliliklerin olduğunun açık şahitleri oluruz. Örneğin, Yunus balıklarırıın aile hayatı bize bunu seçik bir şekilde ispatlamaktadır. Bu canlılar, soylanndan bir "tek"le cinselliğini ya-şarlar ve soyadını böylelikle sürdürürler. Kuş türlerinin pek çoğunda da, erkek ve dişi birlikte yaşar ve iki kişilik bir aile ortamı oluşturup, yuvayı tanzim ve tertipten, yavrulana besleyip, büyütmeye kadar önemli bir işbirliği yaparlar. Faunama değişik kesimlerinde de önemli familya yaşamıma olduğu muhakkaktır.

Şu kadar var ki, insan bütün bu insan dışı yaşamdan münezzehtir, uzaktır. O, nevi şahsına münhasır bir yaşamın sahibidir. Onun her hail insana özgüdür. Mamafih, evlenmeden yaşamak da pek tabi mümkündür. İnsan geleceğine yön verirken, fayda zarar denklemiyle hareket eder. Kişi için evlenmemek faydalıysa o, evlenmemeyi seçebilir. Evlenmek, aile tanzim ve tertip etmek, sonra da çocuklarla aile geçimiyle meşgul olmak elbette zor ve meşakkatli bir uğraştır. Bazı kimseler bu külfete girmek istemeyebilirler. Bu durumu hoş karşılamak gerekir. Keza, evlenmeden insan soyunu devam ettirmesi de, istikrarlı bir aile ortamında bulunması da, mümkün değildir. Ama kişilerin özel durulman ve içinde bulunduksan şartlarla yazgı-lafının onlar için tayin ettiği rol evlenmemeyi öngörmüşse bunu da kabullenmek gerekir. Herkes, herkesin yaptığım yapmaya mecbur değildir. Bazı yaşamlar, ferdin özel dürümlen gere-iğ, tek kişilik kalabilir. Şayet bir korodan, istenilen uyumlu ritim çıkmayacaksa, solo tercih edilir.

İnsanların evlenme arzusu duymalarının başka önemli bir nedeni de, özenme güdüsüdür, Her insanın iç derinliklerinde sönmek bilmeyen bir yöneliş olarak boylu boyunca uzanmış bulunan özenti güdüsü, inşam pek çok eylemlere teşvik eder. İnsan özenir. İnsan, evliliğe de özenir. İnsan bekârlığa da özenir. İnşam, halinden memnun olmayan bir mizaca doğru çekip götüren, özenti güdüsüdür. İnsan evliliğe özendiği gibi, evliliğin getirdiği, onun vaat ettiği, hemen her türlü zahmet ve rahmete de özenir. Bu özenti güdüsünden hareketle evliliğe gitmek doğru bir gidiş midir? Yoksa hatalı bir gidiş mi bunu tartışmak gereksizdir. Şu kadar var ki, evliliklerin pek çoğunda özenti yöneliş ve güdüsünün izlerini görmek çok zor değildir. Evlilik hadisesinin cereyan ettiği esnada da, baş çeken bu güdü, evlilikle birlikte pek çok eylemimizin de dinamiğini oluşturur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp