Evlenmenin Doğru Gerekçesi

Evlenmenin Doğru Gerekçesi :

Evlenmenin yanlış gerekçesi de mi olur demeyin. Var elbette, hem de birden çok yanlış gerekçesi var. Aynı zamanda bu yanlış gerekçeler, salt bir evliliği yanlış yapmış olmuyor. Onlar, aynı zamanda birden çok insanın yaşamında yanlışlıkların olmasına neden oluyor. Bunun için, "herkesin tercihine anlayış göstermeli, saygılı olmalıyız" gibi nezaket sözleri yanlış evlilik gerekçeleri için geçerli zarif sözler değildir. Biz, burada evliliğin doğru gerekçesini arz ettiğimiz zaman, yanlış öylesine süklüm püklüm ortaya dökülür ki, önlen telaffuz etmemize bile gerek kalmaz.

Evliliğin doğru gerekçesi, insanın soyunun devamlılığım temin ve nesebinin bekasına hizmettir. İnsanın soyunun devamlılığım temin ne demektir? İnsan değişik halleri vardır. İnsan, bazen öylesine yalazlık ve gariplik hissine kapılabilir ki, bu his onu maderi önemli bir çöküntüye sürükleyip hırpalar ki, kişi yaşamdan haz almaz. Sonra kişi, yaşama ait her ne varsa boş ve gereksiz teferruatlar olarak görür ve sonunda dünyayı ve yaşamı boş, kendini ise gayesiz bir hiç olarak algılamaya _ başlar. Sonra da şöyle düşünmeye başlar: "Ben de bu dünyadan göçüp gideceğim ve beni hayırla yâd eden, falancama çocuklan denilecek bir nesebe bile sahip de-iğlim. Yaşlanıp, güçsüz hale düştüğümde, elimden tutacak hiç kimsem de olmayacak. Aman ne de makûs bir talihim varmış."

Burada, altı çizilmesi gereken husus şudur ki, her evlenen çift, çoluk çocuk çocuğa kağşamayabilir. İnsanın nesebi, evlendiği halde bile sürmeyebilir. Bunlar insanın, soyunun devamlılığı, ebediyetleşme istemlerinin evlilik arzusuyla dışa vurmuş tezahürleridir. İnsanların pek çoğunun, evlilik gerekçelerine baktığımızda, bu söylediklerimizin, pek çoğunu düşünmemiş bile olmaları kimseyi şaşırtmasın. Çünkü günümüz insanı yaşamı öyle bir şartlanmışlıkla yaşıyor ki, evlilik ve içindekiler, onun getirdikleri ve vaat ettikleri evliliğin doğal bir sonucuymuş gibi bir beklenti içine giriyor, sonra da, beklentilerinden biri veya birkaçı aksadığında, hayal kırıklığıyla daha bir bunalımdan çıkmadan bir diğerine giriyor. Çocuğu olmadığı için birbirini suçlayan, eksik biri olarak kabul ettiği eşine, kısık gözlerle bakanlar, talihine ve yazgısına saldıranlar, hep bu cümledendir.

Evlenmenin fert açısından, en doğru gerekçesi, evlilikten ne beklediği, ondan ne umduğu ve evliliğin kendisine ne vaat ettiğiyle çıkan sonuçtur. Eğer kişiler bu beklenti ve sonuçlarda gerçekten hem fikir iseler onlar en doğru gerekçeyi bulmuş sayılırlar. Gerçekte ise, evlenmenin en doğru gerekçesi, evlenmektir. Bundan başka bir gerekçe aramak, lüzumsuzdur. Burada evlenmekten ne kast ettiğimizi ise, ileriki bölümlerde, müteakip kereler zikredeceğiz. Çoğu kimsenin yaptığı gibi, iki bireyin bir mekânda barınması ve aynı evi veya yatağı paylaşması değildir evlenmek

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp