Çocuk Nerede Büyütülecek

Çocuk Nerede Büyütülecek :

Hiç kuşkusuz hemen her aile bir yerde yaşamaktadır. Elbette ki, her ailenin yaşadığı, her yerde çocuk büyütülebilir. Buna hiç imse herhangi bir itirazda bulunamaz. Ancak, çocuk ebeveynlerin yaşadığı birtakım ağır koşulları göğüsleyecek kadar metanetli ve sabırlı değildir. Çocuğun yaşamı içinde karşılaşabileceği en ağır yaşam koşulu, onun sabretmek zorunda kalmasıdır. Sabretmek zorunda kalan bir çocuk, çocukluktan çıkıp, erişkin biri olmak durumundadır.

Çocuk ise, erişkin oluncaya kadar çocuktur. Çocuğu, burun buruna geldiği yaşam koşullarının erişkinleştirmesi, çocuk yaşta belinin bükülmesi, omuzlanın çökmesi anlamına gelir. Bunun için, ailelerin yaşadığı hemen her yerde çocuk da yaşayabilir. Fakat bu yaşamın kalitesi ve çocuk üzerine olan tesiri önceden iyiden iyi Çocuğu, bir apartmanın şu kadar metre karelik bölümünde yetiştirmeyi ve bundan da sonuçta, insanı kâmil, olgun bir birey çıkartmayı düşlüyorsanız, bunun olmayacağını, peşinen kabul etmek zorundasınız.

Çünkü bu çocuk, buğdayı ekmek, meyveyi manav kasalananda bulunan objeler olarak algılayacaktır. Gıdanın temelini oluşturan, buğdayı salt ekmek olarak kavrayabilen kimse, onu üreten nasırlı elin emeğini, ekmeğe ödediği birkaç kuruş olarak mütalaa etmekten ileri gidemez. Manav reyonlannda yetiştiğini zannettiği ve oralarda taruştığı meyveyi ağacın yetiştirdiğini idrak etmekten başka bir idrakin sahibi olamayacaktır. Bu minval üzere yetişen kimseden, engin bir fikir ve derin bir tefekkür beklemek, beyhudedir. İnsanların hemen hepsini, bahçeli evlerde yaşatmak elbette mümkün değildir. Şu kadar var ki, eğer birkaç nüfus birden, bir apartman dairesine tıkışmak zorunda kalmışsak, oradan zaman da olsa bir mesire yerine uzanıp, mümkün olduğunca toprakla temas etmeye bakmalıyız. İnsan, çocukluk çağında toprakla ne kadar içli dışlı olursa, kendini o kadar tabiata yakın hisseder. Tabiattan bir cüz olduğunu idrak edemeyen insan, ne medeniyette, ne sanatta, ne de estetikte önemli bir ilerleme kaydedemez. İnsan tabiatın parçalanandan bir parçadır. Onu insanı karnim yapan hasletler, kendisinin tabiatın cüzlerinden hangi cüz olduğunu idrakle başlar. "Ben, tabiatın cüzlerinden insan denen bir cüzüm" diyemeyecek kadar, tabiatı tanıyamamış birinin, insanı kâmil olması beklenemez. İnsanı karnim olmayan bir bireyin de, dünyanın güzelliklerine katabileceği önemli bir güzellik yoktur.

Ömründe bir ağaç dikmemiş ve bir ağaç için su taşımamış birine, ağacı sevdirmek ne kadar mümkün olabilir? Onun için, "Yaş kesen, baş keser!" sözü komik ve anlamsızdır. çocuğun nerede büyüyeceğine, nasıl büyüyeceğinden daha önemli bir şekilde eğilmek şarttır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp