Ani Bebek Ölümü

Ani Bebek Ölümü :

Halk arasında sübyan veya bebek boğan olarak bilinen, tıbben ne teşhisi, ne de tedavisi bulunan bebek ölümleri vardır. Bu nedenle genellikle Anadolu geleneğinde, yeni doğan bebekler, odalarında yalnız başına bırakılmamakta, hatta loğusa ve loğusalığı çıkmış anneler bile genellikle akşamüstü ve gece, yalnız bırakılmamaktadır. Ani bebek ölümünü yaşamış hatta üst üste birden çok bebeğini, ani bebek ölümüyle yitirmiş anneler, Anadolu'da pek çoktur.

Anadolu inancına göre, niteliği ve niceliği bilinmeyen bir varlık, loğusa annenin bebeğini gelip boğar. Bu inanç içinde, bebeğinin ölümünü yaşayan anneler, o meçhul varlığın kendini de boğmaya yeltendiğinijakat buna muvaffak olamadığını da anlatırlar. Bunun için, yine toplumumuzun genel inancı içinde, yeni doğmuş bebeğin yastık altına veya odasının duvarına, Kurbanı Kerim konulur. Loğusa yanında bulunan refakatçi, bebekte olağandışı bir durum sezdiğinde, Kuran‘dan ayetler okumaya başlar.

Hakikaten de, bu tip vakıaları yaşayanların, yaşadıkları tecrübelerle, Kurban ayetlerinin okunmasıyla stnruşturulmuş, bebek özümlerinin varlığı dikkatimizi çekmektedir. Ailesinde, bu tip vakalar bulunanlar, Anadolu'da doğumdan sonra sıkı takibe alınır ve ani bebek ölümü konusunda, kontrol altında tutulmaya çalışırlar.

Anadolu dışında da yaşanan bu olaylar için, ne tür çalışmaların yapıldığına ve uzmanların görüşlerine kısaca göz atalım: Ani bebek ölümü sendromu, yani SIDS (Gudden Infant Death Syndrome) sağlıklı görünen bir yeni doğmuş bebeğin açıklanamayan bir nedenden ötürü aniden ölmesidir. Beşik ölümü olarak da bilinir.

Tipik olarak, anne ve babası bir sabah bebeklerinin beşiğine gidip baktıklarında, bebeklerinin ölmüş olduğunu görürler. Bazen bebek hafif oranda soğuk almıştır ve başkaca hiçbir görünen rahatsızlığı olmadığı, anne ve babası kendisini bir gece önce hiçbir sorun olmaksızın beşiğine erleştirdikleri halde sabaha ölü olarak bulunmuştur. çoğu vakalarda, bebeğin özüm nedeni otopsi yoluyla bile anlaşılamamaktadır.

LSDS, 2 haftalıktan küçük, ya da altı aylıktan daha büyük bebeklerde nadiren rastlanır ve en çok, bebeğin, 2 ila 3 aylık olduğu zamanlarda ortaya çıkar. Amerika Birleşik Devletleri 'de, 500 canlı doğumdan 1 'i ani bebek ölümü vakasıyla sona ermektedir. Ülkemizde bu oran yüzde, 1 ila 3 arasındadır. Kırsal yörelere göre, kentlerde daha sık olduğu gözlenmiştir. Erkekler, kızlara nazaran ani bebek ölümü sendromundan daha fazla etkilenmektedir ve bu sendrom, soğuk hava koşullarında daha fazla görülmektedir. SIDS nedeniyle ölen bir bebeğin anne ve babası muhtemelen acı ve suçluluk duymaktadır. En çok suçluluk duyulan durumlarda anne ve baba sürekli "keşke bebeğimi gece kontrol etseydim. Bunun sorumlusu benim. Yanlış bir şey olduğunu anlamalıydım" şeklinde kendilerini suçlamaktadır.

Gerçek şudur ki, her ne kadar, SIDS nedeni bilinmemekte ise de, uzmanlar neyin SIDS olmadığını bilmektedirler. Bu esrarengiz koşullar altında ölen bir bebek aslında nefesi tıkanmış, boğulmuş ya da boğazlanmış değildir. Tüm dünya çapında yapılan araştırmalarla, bilim adamları bu şaşırtıcı sendroma açıklama getirmeye çalışmış ve aslında bu bebeklerin göründükleri gibi sağlıklı olmadıkları kanaatine varmışlardır. Bazı kanıtlar, ani bebek öZümü sendromuyla ölen bebeklerin merkezi sinir sisteminde anormallikler olabileceğini ortaya koymaktadır.

Ayrıca her ne kadar kimi bilim adamları, SIDS nedeniyle ölmüş bebeklerle "normal" bebekler arasında uykuda soluk alıp vermenin durması (apre) açısından herhangi bir fark olmadığını ortaya koymuşlarsa da, diğer bazı bilim adamları, SIDS yüzünden ölen bebeklerin uyku esnasında soluk almalarının uzun süreli durması nedeniyle öldüklerine inanmaktadırlar. Her ne kadar sorunun nedeni henüz açıklığa kavuşturulamamış ise de, bilim adamları bugün şunu kesinlikle bilmektedirler ki, bazı bebekler (yüksek riskli gruba dâhil olmayan bebeklerin de bu sebepten ötürü ölebilmeleri gerçeğine karşın), diğer bebeklere nazaran daha yüksek riskli bir grup oluşturmaktadırlar. Prematüre ya da düşük kilolu olarak dünyaya gelmiş bebekler, sigara tiryakileri ya da uyuşturucu kullananların bebekleri, SIDS nedeniyle ölmüş bebeğin kardeşi olarak dünyaya gelmiş bebekler, doğduğu esnada soluk alıp vermesi durmuş ve sonradan canlandırma işlemi uygulanmış bebekler, yüksek riskli gruba dâhil olmaktadır.

SIDS nedeniyle ölümleri önlemeye yönelik bir çaba olarak, özellikle yüksek riskli gruba dâhil olan bebeklerin, sıkı bir gözetim altında tutulması tavsiye edilir. Bununla beraber, hangi bebekler üzerinde gözetim yapılması gerektiği ve gözetimin ne derece yararlı olacağı konularında çok az şey bilinmektedir. Bebeklerini gözetim altına almaları gerektiğine karar verilen anne ve babaların, kalp ve akciğerlerin canlandırılması ve gözetim cihazlarının nasıl kullanılacağı konularında eğitilmeleri gerekmektedir. Bebeğiniz bu ay içinde, geçen ay içinde gösterdiği aksiyon, reaksiyon ve tepkilerin biraz fazlasını gösterebilir.

Bebeğini, bu ay içinde, geçen aya oranla farklı birtakım tepkiler göstermiyorsa, hemen telaşa kapılıp, paniklemeyiniz. Hemen her bebek, üçüncü ayında şu veya bu tepkileri verir, bu veya şu kadar gelişim gösterir diye kati bir kural yoktur. Ancak, bebeğiniz hiçbir rahatsızlık yaşamasa bile, belli aralıklarla hekime kontrol ettirilmelidir, Hekim kontrolündeki bir bebeğin gelişimini takip etmek de pek fazla gerekli değildir. Dikkatli bir hekim, sizin bir ay içinde yapacağınız gözlemi, birkaç dakika içinde yapıp, bir aksaklık varsa önlemini alacak, öneri ve tavsiyelerini verecektir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp