Limonun Kansere Karşı Faydaları

Limonun Kansere Karşı Faydaları : Kanser bir hücrenin DNA’sının (genetik madde) değişmesinden kaynaklanır. Bu da belli bir zaman içinde kötü huylu hücrelerin üremesine yol açar; bu hücreler ölmek (apoptosis “hücre intiharı”) yerine çoğalmaya devam ederler.Antioksidan eksikliği kanseri destekler. Bunlar normal olarak, sürekli vücutta üretilen ve hücre DNA’simhasara uğratarak kanseri destekleyen serbest radikalleri (değişken parçacıklar) silip süpürür.
 
Limon -özellikle de kabuğu- karotenoidler, flavono- idler, limonen, pektin, glukarik asit tuzları ve terpenler de dahil hemen hemen bilinen bütün kanser önleyici ve kanserle mücadele eden fitokimyasalları içermektedir.Araştırmaya göre;
 
• Flavonoid olan tangeretin, tümör hücreleri arasındaki sinyalleşmeyi bozarak kanser gelişimini engellemeye yardımcı olur.
 
• Flavonoid olan nobiletin kanser hücrelerini öldürebilir, kötü huylu hücrelerin apoptosisine teşvik ederek göğüs ve kolon kanserleri ile bazı lösemileri önlemeye ve kanser hücrelerinin kemoterapiye daha az dirençli olmasına yardımcı olabilir.
 
• Flavonoid olan naringetin ve kuersetin, tütünle bağlantılı NNK maddesini akciğer kanserinin etkili bir tetikleyicisine dönüştüren karaciğer enzimini engeller.
 
• Kumarinler kanser gelişimini köreltir.
 
• Limonen göğüs ve kolon kanserlerini önlemeye yardımcı olur.
 
• Limonoidler ağız, cilt, akciğer, göğüs, mide ve kolon kanserleriyle mücadele ederler.
 
• Glukarik asit tuzları, bağırsakta kötü huylu hücrelerin apoptosisine teşvik eden bütirik asit üretimini destekleyerek bağırsak kanserini engeller.
 
• Pektinin prebiyotik özellikleri, kolon hücrelerinin, kanserojenlerin bağırsak duvarlarına yapışmasını engelleyen mukus üretmelerine yardımcı olur.
 
• Pektin ileri prostat kanserinin gelişimini yavaşlatır, ağız ve gırtlak kanserlerinin nüksetme olasılığını azaltır. 
 
Arizona Üniversitesi''''''''ndeki araştırmacılar, içinde limon kabuğu olan siyah çayın düzenli olarak tüketiminin cilt kanseri riskini yüzde 70 oranında azalttığına, sadece siyah çayın ise yüzde 40 azalttığına işaret ediyorlar.
 
Bir Amerikan araştırması, turunçgiller bakımından zengin bir beslenmenin erkeklerde mide kanserinin azalmasıyla ilişkilendirmektedir.Bazı alternatif hekimler, vücudumuzun pH (asit-alkalin) dengesini sıkı bir şekilde kontrol ederek normal aralıkta tutan metabolik süreçlerin önemine dikkat çeker ve bunlar üzerinde etkili olan beslenme şeklimizin kanseri kolaylaştırdığına inanırlar. Kanserli doku alışılmadık şekilde asitli olabilir ama bu görüşü destekleyen çok az kanıt vardır.
 
Eylem: Günlük beslenmenize bir limonun kabuğunu ve suyunu dahil edin.

Yapılan bir araştırmada, limonun kanser hücrelerini öldüren etken maddeleri sayesinde kemoterapiden 10 bin kat daha güçlü olduğunu ortaya koydu.

Manavlarda tezgahları süsleyen, suyundan limonata yapılan ve hayatın daha birçok alanında kullanılan limonun, içinde bulunan etken maddeler sayesinde kanser için de en iyi tedavi yöntemi olduğu belirtildi.

Dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden birinden edinilen bilgiye göre, 1970''''ten beri 20''''den fazla farklı laboratuvarda yapılan incelemede, limon ekstresinin 12 kanser tipinde kötü huylu hücreleri yok ettiği ortaya çıktı. Bu kanserler arasında kolon, göğüs, prostat, akciğer ve pankreas kanserlerinin de bulunduğu açıklandı.

Anti depresan etkisi de var

Öte yandan, limon kabuklarında bulunan ''''dlimonene'''' adlı maddenin çok güçlü bir cilt dostu olduğu belirlendi. Limon kabuğunun aynı zamanda sinir sistemine olumlu etki yaptığı ve bakterileri öldürerek kalbi rahatlattığı kanıtlandı. Ayrıca limonun içeriğinde bulunan polifenollerin kadınların yumurtalık kanseri riskini de düşürdüğü belirlendi. Limonun, bakteri enfeksiyonları ve mantarlara karşı antimikrobal spektrum olduğu, kurt ve parazitlere karşı etkili olduğu da kabul ediliyor. Ayrıca yüksek tansiyonu dengeleyen meyvenin, stresle savaşan, sinir bozukluklarına iyi gelen antidepresan etkisi de bulunuyor. (Kaynak: Sabah)

Rus Tıp Dünyası

Özellikle Rus doktorların tavsiye ettiği kalp ve damar hastalıkları reçetesi mucizevi sonuçlar veriyor. Bitkilerle doğal tedavi yöntemine son derece önem veren Rus tıp dünyası, bu formülü uzun yıllar kullanıyor ve son derece başarılı sonuçlar elde ediyor. Limon suyu ve sarımsakla yapılan karışım, damar sertlikleri, damar yağlanması, damar tıkanıklıkları ve tansiyon gibi sorunları kalıcı olarak ortadan kaldırıyor. Türkiye''''deki bazı doktorlar da hastalarına bu formülü öneriyor.

Evinizde kendiniz yapabilirsiniz!

• 2 Litre hiç su katılmamış sıkılmış limon suyu,
• 40 diş soyulmuş ve ezilmiş sarımsak (Mümkünse Anadolu''''da yetiştirilmiş ithal olmayan sarımsaklardan),
• Ağzı sıkı kapanan koyu renkli, ışık almayan bir cam kavanoz. Pet şişeler kullanmanız sakıncalıdır, cam kullanmanız tavsiye edilir.

Hazırlanışı

2 Litrelik kavanozu dolduracak kadar limon satın alın. Limonların suyunu iyice sıkıp şişeye doldurun. Soyulmuş 40 diş orta boy sarımsağı yıkamadan, ezerek limonun içine atıp, şişenin kapağını sıkıca kapatın. 25 gün boyunca serin bir yerde tutun. Her gün birkaç kez çalkalayın. Yaklaşık 25 gün sonra, sarımsakların limon suyunun içinde eridiğini göreceksiniz.

25 gün sonra hazır hale gelen karışımdan, her sabah kahvaltıdan yarım saat önce yarım çay bardağı için. Bunu hergün düzenli olarak ve mümkünse aynı saatte yapın. Bu karışımın içine asla başka bir madde katmayın (şeker, tuz, tatlandırıcı vs ).

Karışımın kanıtlanmış faydaları

1-Tüm damar iltihaplarını (vasküler) tedavi ediyor, tıkanan damarları açıyor, damar sertliklerini ve hipertansiyonu önlüyor.

2-Kolesterol ve lipidi düşürüyor, zararlı yağların yakılmasını sağlıyor, kilo verdiriyor, bazal metabolizmayı hızlandırıp yağların yakılmasını sağladığı için iştahı açıyor, vücuttaki şeker oranını dengeliyor, pankreasin yenilemesini sağlıyor.

3-Böbrek ve safra taşlarını eritiyor, idrar söktürüyor, vücuttaki şişkinliği yok ediyor ve dokularda ödem oluşmasını engelliyor.

4-Helycobeacter pylori adlı ülser mikrobunu öldürerek, mide ve oniki parmak bağırsağı ülserinin kesin tedavisini yapıyor.

5-Tüm romatizmal iltihabi önleyor, her tür romatizmal ağrıları dindiriyor, kireçlenmeyi önlüyor, eklem yüzeylerinin yenilenmesini sağlıyor ve her türlü ağrıyı kesiyor.

6-Beyin hücreleri ve tüm sinir sistemlerini yeniliyor, sinirdeki aksiyon potansiyelini düzenleyip ileri refleks hızını artırıyor, felç ve inme riskini azaltıyor.

7-Vücudun bağışıklık sistemini son derece mükemmel hale getiriyor ve her türlü alerjiyi, özellikle de damarsal kökenli ve strese bağlı cilt alerjilerini kökünden engelliyor. Kanser oluşumlarına karşı tüm vücudu koruyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp