Aloe Vera Çiçeği
Aloe Vera Çiçeği amerika çöllerinde yetişir.Ülkemizde ise ismi sarısabır olarakta bilinir.Aloe vera çiçeği hakkındaki makalemiz aşağıda yer almaktadır.
Şimdi sizinle yaygın olarak kullanılan alovera bitkisinden bahsedeceğiz. Buda yüce yaradanın insanlar için büyük nimetlerinden birtanesidir. bazıları bu bitkiye doğal antibiyotikte demektedir. ayrıca network marketing olayındada çoğu kişi ekmek yemektedir. Şimdi konu hakkında konuşmaya başlayalım…!
Aloe vera faydaları ve kullanımı.
Aloe vera bitkisinin kullanıldığı alanlar nelerdir, hamileler aloe vera kullanabilir mi? Kullanırken nelere dikkat edilmelidir?
Aloe vera bitkisi nasıl kullanılır?
Aloe veranın yapraklarından elde edilen değişik özler ve ekstreler çeşitli cilt sorunlarında haricen kullanılır. Antiinflamatuar maddeler açısından zengin olan bu öz ve ekstreler yanıklar ve yaralar için kullanılır. Cildin iyileşme hızını artırdığı bilinmektedir. Bunun yanında antiviral ve antifungal (mantara karşı) etkileri de vardır. Diğer yandan, geleneksel olarak “iç ve dış yaraları iyileştirici” olarak dahilen kullanıldığı hakkında kayıtlar da bulunmaktadır.
Cilt yaraları dışında, mide ve sindirim sorunları için de tedavi edici özelliği vardır. Laksatif etkisinden dolayı da uzun yıllardan beri kullanılmaktadır.
Son yıllarda ülkemizde, hakkında en çok spekülasyon yapılan doğal ürünlerin başında belki de aloe vera gelmektedir. Aloe vera cilt kozmetiğinde ve estetik uygulamalarda gerçekten de yararlıdır.
Ancak dahilen kullanılışında bu bitkiyi tüm dertlere deva bir mucize gibi göstermeye çalışan ticari kuruluşlar vardır. Aloe vera pek çok durumda sağlıklı kişiler için de yararlı bir destektir ama tek başına her derde deva bir mucize değildir. Bilinçli kullanılırsa ve sağlıklı yaşamın diğer kurallarına da dikkat edilirse gerçekten de aloe vera genel sağlık açısından çok faydalıdır.
İlerlemiş kanser vakalarını yalnızca aloe verayla tedavi etmeye çalışan satıcılar vardır. Bu çok yanlış bir tutumdur ve yararlı olabilecek bir doğa harikasını daha doğmadan öldürmekle eşanlamlıdır. Bu çeşit kandırmacalara asla inanmayınız.
Cilt sorunları, alerji, sedef, kabızlık, yanıklar, cildin gençleştirilmesi, cerrahi veya lazer uygulamalarından sonra cildin desteklenmesi, sık hastalanmaları önleme gibi durumlarda birçok hastaya aloe vera preparatlarmı önerilmiştir ve çoğunda iyi sonuçlar alınmıştır ama asla aloe verayı tek başına her derde deva bir mucize gibi görülmemiştir. Herhangi bir maddeye özelliğinin üstünde sıfatlar yüklemek aslında, uzun vadede o maddeye zarar verir.
Dikkat edilmesi gereken noktalar: Dahilen alındığında mide krampları veya aşırı ishal oluşursa dozu düşürmek veya kullanıma ara vermek gerekir. Hamileler veya emziren kadınlar tarafından kullanılmamalıdır. Crohn hastalığı, ülseratif kolit gibi bağırsak sorunları olanların aloe vera ekstrelerini, hekim tavsiyesi ve gözetimi olmadan dahilen kullanmaları tavsiye edilmez. Aktif mide ülseri veya kanamasında da bu preparatlar alınmamalıdır.
Kimyasal ilaçlarla etkileşimi var mı? Aloe vera ekstrelerinin dahilen çok uzun süreli kullanımı diğer laksatiflerde olduğu gibi potasyum kaybına, dolayısıyla istenmeyen klinik tablolar meydana gelmesine neden olabilir.
Şimdi sizinle yaygın olarak kullanılan alovera bitkisinden bahsedeceğiz. Buda yüce yaradanın insanlar için büyük nimetlerinden birtanesidir. bazıları bu bitkiye doğal antibiyotikte demektedir. ayrıca network marketing olayındada çoğu kişi ekmek yemektedir. Şimdi konu hakkında konuşmaya başlayalım…!
Aloe vera faydaları ve kullanımı.
Aloe vera bitkisinin kullanıldığı alanlar nelerdir, hamileler aloe vera kullanabilir mi? Kullanırken nelere dikkat edilmelidir?
Aloe vera bitkisi nasıl kullanılır?
Aloe veranın yapraklarından elde edilen değişik özler ve ekstreler çeşitli cilt sorunlarında haricen kullanılır. Antiinflamatuar maddeler açısından zengin olan bu öz ve ekstreler yanıklar ve yaralar için kullanılır. Cildin iyileşme hızını artırdığı bilinmektedir. Bunun yanında antiviral ve antifungal (mantara karşı) etkileri de vardır. Diğer yandan, geleneksel olarak “iç ve dış yaraları iyileştirici” olarak dahilen kullanıldığı hakkında kayıtlar da bulunmaktadır.
Cilt yaraları dışında, mide ve sindirim sorunları için de tedavi edici özelliği vardır. Laksatif etkisinden dolayı da uzun yıllardan beri kullanılmaktadır.
Son yıllarda ülkemizde, hakkında en çok spekülasyon yapılan doğal ürünlerin başında belki de aloe vera gelmektedir. Aloe vera cilt kozmetiğinde ve estetik uygulamalarda gerçekten de yararlıdır.
Ancak dahilen kullanılışında bu bitkiyi tüm dertlere deva bir mucize gibi göstermeye çalışan ticari kuruluşlar vardır. Aloe vera pek çok durumda sağlıklı kişiler için de yararlı bir destektir ama tek başına her derde deva bir mucize değildir. Bilinçli kullanılırsa ve sağlıklı yaşamın diğer kurallarına da dikkat edilirse gerçekten de aloe vera genel sağlık açısından çok faydalıdır.
İlerlemiş kanser vakalarını yalnızca aloe verayla tedavi etmeye çalışan satıcılar vardır. Bu çok yanlış bir tutumdur ve yararlı olabilecek bir doğa harikasını daha doğmadan öldürmekle eşanlamlıdır. Bu çeşit kandırmacalara asla inanmayınız.
Cilt sorunları, alerji, sedef, kabızlık, yanıklar, cildin gençleştirilmesi, cerrahi veya lazer uygulamalarından sonra cildin desteklenmesi, sık hastalanmaları önleme gibi durumlarda birçok hastaya aloe vera preparatlarmı önerilmiştir ve çoğunda iyi sonuçlar alınmıştır ama asla aloe verayı tek başına her derde deva bir mucize gibi görülmemiştir. Herhangi bir maddeye özelliğinin üstünde sıfatlar yüklemek aslında, uzun vadede o maddeye zarar verir.
Dikkat edilmesi gereken noktalar: Dahilen alındığında mide krampları veya aşırı ishal oluşursa dozu düşürmek veya kullanıma ara vermek gerekir. Hamileler veya emziren kadınlar tarafından kullanılmamalıdır. Crohn hastalığı, ülseratif kolit gibi bağırsak sorunları olanların aloe vera ekstrelerini, hekim tavsiyesi ve gözetimi olmadan dahilen kullanmaları tavsiye edilmez. Aktif mide ülseri veya kanamasında da bu preparatlar alınmamalıdır.
Kimyasal ilaçlarla etkileşimi var mı? Aloe vera ekstrelerinin dahilen çok uzun süreli kullanımı diğer laksatiflerde olduğu gibi potasyum kaybına, dolayısıyla istenmeyen klinik tablolar meydana gelmesine neden olabilir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
