Adaçayı Yan Etkileri

Adaçayı Yan Etkileri :

Adaçayı, memleketimizde son yıllarda sıkca tüketilmeye başlanmış bir çaydır. Ancak, hamile bayanların hamileliklerinin ilk üç ayında adaçayını temkinli kullanmaları gerekir.

Eğer düşük tehlikesi söz konusu ise kesinlikle adaçayından uzak durmaları gerekir. Çünkü, adaçayı yaprakları, dört tane düşük yapma riskini artıran madde içermektedir.

Bu maddelerin adları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Hamile bayanların hekimlerine danışmadan, kendi başlarına ilaç almaları ve yine kendi başlarına bitkisel tedavi yöntemlerini seçmeleri yanlıştır.

Tablo: Adaçayında, hamile bayanlarda düşük yapma riskini artıran aktif maddeler

Kimyasal maddenin adı Bulunduğu kısım Miktar ppm [mg/kg] alpha-thujone yapraklarında 200 - 10 172 beta-thujone yapraklarında 200 - 9 968oleanolic asit yapraklarında 140 - 786 thujone yapraklarında 1 453 -12 636 Aynı şekilde kekik‘te bulunan beta-bisabolene ve biberiye‘de de bulunan oleanolic asit düşük yapma riskini artıran aktif maddelerdir.


Adaçayı Içerken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar


Bütün bu faydalı özellikleriyle birlikte her uygulamada olduğu gibi adaçayını kullanırken de bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Iki yaşın altındaki çocuklara verilmesi önerilmez.

Daha büyük çocuklara ve 65 yaştan yaşlılara düşük miktarlarda verilir ve eğer gerekliyse yavaş yavaş arttırılır. Içerdiği yüksek seviyede toksik bir madde olan tujon çarpıntıya neden olabilir. Konsantre adaçayı yağı toksiktir ve içilmemelidir.

Saf uçucu yağlar ve alkol özütleri, hamilelerde dahili kullanımlarda zararlı etkilere sahiptir ve emzikli bayanlar için tavsiye edilmemektedir. Uzun süreli adaçayı eriyiği ve uçucu yağlarının kullanımı epilepsi benzeri titremelere neden olabilir. Tıp literatüründe adaçayının içilmesiyle birlikte dudaklarda ve ağız içinde iltihaplanma olduğuna dair birkaç rapor mevcuttur.

Adaçayına cins ismini veren Salvia kelimesi, iyileştirmek anlamına gelen Latince “Salvare” kelimesinden gelmektedir.Yapılan pek çok çalışmada bitkinin %1-2,5 arasında değişen oranlarda uçucu yağlara (alfa-humulen, alfa-pinen, beta-pinen, borneol, camphen, camfor, sineol, isothujon, limonen, manool, pinen, salven, sesquiterpenler ve tujon), saponinler, diterpen, flavonoidler, fenolik asitler, salviatanin, resin, östrojenik maddelere sahip olduğu tespit edilmiştir.

Bunlardan tujon yüksek miktarda alındığında zehirlidir. Bu daha çok yağ şeklinde veya alkol ile birlikte alındığında problem oluştururken, çay şeklinde içilmesinde bir zararı yoktur. Salvia‘nın fenolik asitlerinin özellikle Staphylococcus aureus‘a karşı etkili olduğu bulunmuştur.

Laboratuvar çalışmalarında, adaçayının bazı bakteri kökenli endikasyonlara karşı etkili olduğu tespit edilmiştir.

Adaçayı da bozulmayı yavaşlatıcı güçlü antioksidanlara sahiptir. Bitkinin uçucu yağında bulunan tujon, gargara amacıyla kullanıldığında antiseptik ve antibiyotik özelliğe sahiptir. Adaçayı boğaz enfeksiyonları, diş ve dişeti yaraları ve ağız ülserlerine karşı etkilidir ve barsak kurtlarını u-zaklaştırıcı bir özelliğe sahiptir. Başka bir çalışmada ise bitkinin antimutajenik özelliğinin varolduğu rapor edilmiştir.


UYARILAR


Gebe kadınlar adaçayını dahilen kullanmamalıdır.

Adaçayı sürekli olarak yüksek dozda alınmamalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp