Adaçayı Hakkında Bilgi

Adaçayı Hakkında Bilgi :

ADAÇAYI [ salvia officinalis ]

Ballıbabagillerden olan adaçayı, dişotu ve meryemiye adları ile de tanınır. 30 ile 70 cm. boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtrak, ıtırlı bir koku yayarlar. Bahçe adaçayı, güneşli bir yerde yetiştirilmelidir. Don olayına karşı duyarlı olduğu için, kış boyunca çam dalları ile örtülmesi doğru olur.

Bir başka cins olan çayır adaçayı ( salvia pratentis ), çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan mavi - menekşe renkli çiçeklerin pırıltısı uzaklardan seçilebilir. Bu bitkinin çiçekleri, gargara veya adaçayı sirkesi yapmak için toplanır ( bir avuç çiçek, doğal sirkenin içinde bir süre bekletilir ) ve elde edilen sirke, uzunca bir süre hasta yatağından kalkmayan kişilere rahatlatıcı ve canlandırıcı anlamda sürülerek, masaj yapılır. Yapraklar, daha çiçeklenme başlamadan, Mayıs ve Haziranda toplanır. Bitki kuru ve güneşli günler boyunca, eterli yağlar oluşturduktan sonra, yapraklar öğlen güneşinde toplanır ve gölgede kurutulur.

Burada tanıtmaya çalışacağımız gerçek adaçayı veya bahçe adaçayı ise, şifalılık bakımından daha da etkilidir. Adaçayı, çok eski çağlarda da ünlü bir şifalı bitkiydi. 13 'üncü asırdan kalma bir dizede şöyle deniyor: " Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye ".

Adaçayı, sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yararlıdır. Gece terlemelerinde, lavanta çiçeğinin yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir. Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Pek çok doktorun, adaçayının değerli özelliklerini artık iyice tanımış olduğunu biliyoruz. Onu kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında, organ titrekliklerinde büyük başarıyla kullanıyorlar. Yukarıda belirtilen hastalıklarda, günde iki fincan çay yudumlanarak içilmelidir. Adaçayı, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve gazları yok eder. Kan temizleyici etkisi vardır. Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, iştah açıcıdır ve bağırsak rahatsızlıkları ile ishalleri iyi eder. Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır. Adaçayı, dıştan uygulandığında, bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında özellikle önerilir. Eğer zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde bademcik ameliyatına gerek kalmazdı. Bedenimizin polisleri olarak, zehirli maddeleri yakalayan ve zararsız hale getiren bademcikler alındığında, ağızdan giren zararlı maddeler doğruca böbreklere ulaşırlar. Adaçayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve dişeti kanamasına karşıda kullanılabilir. Bu durumda da gargara yapılır veya çaya batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır. Sinirleri yorgun olan kişiler ve dölyatağı hastalığı çeken kadınlar arada sırada adaçayı oturma banyoları almalıdırlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp