Taylan Kümeli Lipoproteinler

Taylan Kümeli Lipoproteinler :

 Lipoproteinler



Lipoproteinlerin genel işlevi, suda çözünmeyen lipidlerin, çözünür lipid veprotein kompleksi şeklinde kanda taşınmalarını sağlamaktır. Lipidler trigliserid, kolesterol esterleri serbest kolesterol ve fosfolipidleri içerir. Lipoproteinler ayrıca yağda eriyen vitaminler (A, D ve E), ilaçlar, bazı virüsler ve bazı anti- oksidan enzimleri gibi birçok maddeyi taşırlar.Kolesterol ile protein birleşimine lipoprotein adı verilir. 
 
HDL, LDL, VLDL gibi çeşitleri vardır. LDL; düşük yoğunluklu lipoprotein olarak adlandırılır.LDL plazmada başlıca kolesterol taşıyıcı lipoproteindir; total plazma kolesterolünün yaklaşık %70’i LDL''''dedir. LDL yaklaşık %75 lipid (%35 CE, %10 serbest kolesterol, %10 trigliserid ve %20 fosfolipid) ve %25 proteinden oluşur. Birçok diğer doku daha küçük miktarlarda LDL alırlar. 
 
Bütün hücreler kolesterol sentez edebilir.Bununla beraber, LDL birçok hücrede kolesterol kaynağı olarak kullanılır.Buna karşın HDL yüksek yoğunluklu lipoprotein olarak adlandırılır. Yaklaşık %50 lipid (%25 fosfolipid, %15 CE, %5 serbestkolesterol, %5 trigliserid) ve %50 proteinden oluşur. HDL lipidlerin lipoproteinler ve hücreler arasında dağılımını sağlar.Ters yönlü kolesterol transportu adı verilen bir olayda yer alırlar.HDL hücrelerden kolesterolü alır ve atılım için karaciğere veya kolesterole ihtiyacı olan hücrelere aktarır. Bu yüzden iyi kolesterol adıyla bilinir.VLDL ise çok düşük yoğunluklu protein olarak adlandırılır. 
 
%85-90 arasında lipid (%55 trigliserid, %20 kolesterol, 5%-15 fosfolipid) ve % 10-15 protein içerir. VLDL karaciğerde yapılır ve üretimi yağ asidi sağlanmasıyla uyarılır.Karaciğere artmış yağ asidi girişi yağlı diyetle veya çeşitli metabolik durumlarda (ör. diyabet) ya da açlıkta ikincil olarak yağ asitlerinin yağ dokusundan salınımına bağlı olarak ortaya çıkar.
 
 Trigliserid de kolesterol gibi kanda çözünen biryağdır.Trigliseridler adipoz dokudaki depolanan yağ miktarıdır. Fazla karbonhidrat içeren özellikle de basit şeker alımı yüksek bir beslenme trigliserid düzeyini kanda yükseltir.Alkoliklerde, obezlerde, böbrek hastaları ve diyabet hastalarında kan trigliserid düzeyi genelde yüksektir.

Lipoproteinler Hakkında Bilgi 



Lipoproteinler, hem protein hem lipitlerden oluşan biyokimyasal bileşimlerdir. Bu proteinler bir bütünün parçası olmalarından dolayı apolipoprotein diye adlandırılırlar.

Kan plazmasındaki lipoproteinler, suda çözünürlüğü düşük olan lipid moleküllerini kan dolaşım sistemi aracılığıyla vücut içinde taşırlar. Taşıyıcı özelliklerinin yanı sıra, lipit metabolizmasında yer alan çeşitli enzimlerin, taşınan lipitleri birbirine dönüştürdüğü kimyasal reaksiyon platformları olarak da işlev görürler. Apolipoproteinlerin yapısal veya katalitik işlevleri olabilir. Bir lipoprotinin üzerindeki apolipoproteinlerin birbirleriyle, başka kan proteinleriyle ve hücre membranlarında bulunan reseptörlerle etkileşimi, belli bir lipit türünün bu lipoproteine eklenmesini ve ondan çıkartılmasını belirler.

Yapı


Lipoproteini oluşturan protein ve lipitlerin suyu seven (hidrofilik) kısımları lipoproteinin dış yüzeyini kaplarken, suyu sevmeyen (hidrofobik), yani yağlı kısımları onun iç kısmında gömülüdürler. Bu yüzden plazma lipoproteinlerinin en dış tabakasında bulunan lipid türleri polar lipitler olarak nitelendirilirler. Polar lipitler arasında başlıca sfingomiyelin türleri, fosfolipitler ve kolesterol gelir, bu moleküllerin her birinin bir ucu sulu ortamda olmaya daha müsaittir. Lipoproteinlerin ortasında ise başlıca, nötral lipitler tabir edilen, kolesterol esterleri ve trigliseritler bulunur.

Fizyoloji
Çeşitli enzim ve taşıma proteinin etkisiyle lipoproteinlerin içerdiği lipitlerin oranları değişebilir. Örneğin, LCAT enzimi dış yüzeyde bulunan bir kolesterolle bir fosfolipidi birleştirip lipoproteinin iç kısmında yer almayı tercih edecek bir kolesteril ester molekülü oluşturur. Bu tür değişiklikler lipoproteinin yüzeyi ile hacmi arasındaki oranın değişmesine yol açarlar. İç kısmında hemen hiç nötral lipid bulundurmayan lipoproteinler bır madeni para gibi yuvarlak ve yassıdırlar; içleri nötral lipit dolu olanlar ise küreseldirler. Başka reaksiyonlar sonucunda lipoprotein büyüyebilir veya küçülebilir, onlara yeni apolipoproteinler eklenebilir veya eksilebilir. Bu süreçler yüzünden lipoproteinlerin boyutları, biçimleri ve içerikleri sürekli değişir. Ayrıntılar aşağıda listelenmiş lipoproteinler hakkındaki maddelerde verilmiştir.

Sınıflandırma

Yoğunluğa göre

Tıpta en yaygın olarak kullanılan gruplandırma, lipoproteinlerin yoğunluğuna göre yapılır. (Ancak yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı bu gruplar homojen değildirler.) En hafifinden (yani en cok lipit, en az protein içereninden) en yoğununa doğru sıralama şöyledir:

Çok düşük yoğunluklu lipoproteinler (İngilizce Very Low Density Lipoproteins, VLDL) - yeni sentezlenmiş trigliseritleri karaciğerden yağ dokularına taşırlar.

Ara yoğunluklu lipoproteinler (İngilizce Intermediate Density Lipoproteins, IDL) - yoğunluk olarak VLDL ile LDL arasındadırlar. Kanda genelde görülmezler.

Düşük yoğunluklu lipoproteinler (İngilizce Low Density Lipoproteins, LDL) - karaciğerden diğer dokulara kolesterol taşırlar. Bazen "kötü kolesterol" diye de adlandırılırlar.

Yüksek yoğunluklu lipoproteinler (İngilizce High Density Lipoproteins, HDL) - diğer dokulardan kolesterol toplayıp karaciğere geri getirirler. Bazen "iyi kolesterol" olarak adlandırılırlar.

Elektrik yüküne göre
Serum protein elektroforez tekniği ile serum proteinlerin sınıflandırılmasında olduğu gibi, lipoproteinler de "alfa" ve "beta" olarak sınıflandırılabilirler. Bazı lipit bozuklukları, abetalipoproteinemia gibi, bu terminolojiye göre adlandırılırlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp