Zona Belirtileri

Zona Belirtileri

■ Genellikle yüzün veya vücudun tek tarafında ağrı, kaşıntı ve isilik
 
■ Çizgi ya da grup halinde acılı kabarcıklar
 
■ Bu kabarcıklarda yanma
 
■ Yüksek ateş
 
■ Kendini halsiz hissetme
 
Suçiçeği geçiren kişilerde, bu hastalığa neden olan Herpes zoster virüsleri, pasif bir şekilde vücutta kalmaya devam eder ve herhangi bir soruna yol açmazlar. Bazı kişilerde ise, bu virüs ileriki bir tarihte aktif hale geçerek zonaya neden olabilir.Zona çoğunlukla yaşlı kişilerde ortaya çıkmakla beraber, gençlerde de görülebilir. Belirtileri haftalar, aylar ve daha da kötüsü yıllar sürebilir. Zona genellikle bir kez meydana gelse de, bazı kişilerde tekrar ettiğine de rastlanmıştır.

Zona Hastalığı

Herpes zoster, genel adıyla zona, varisella zoster virüsünün sebep olduğu ve daha önce su çiçeği geçirmiş kişilerde görülen, vücudun tek tarafında deride su toplamış ağrılı kabartılarla seyreden bir hastalıktır. Halk arasında kuşak hastalığı veya gece yanığı olarak da bilinir.

Varisella (Su Çiçeği) sonrası varisella zoster virüsü vücut sinir hücrelerine yerleşip hiçbir belirti vermeksizin yıllarca inaktif kalabilir. Bağışıklık sistemindeki zayıflık veya bozuklukla yerleştiği hücrelerden ayrılıp aksonlar boyunca ilerleyerek sinir bölgesindeki deride viral enfeksiyona yol açabilir. Kabartılar genellikle 2-4 hafta içerisinde iyileşir, fakat sinir ağrıları kalıcı olabilir (postherpetik nevralji).

Bir zona hastası başkasına (genellikle çocuklara) su çiçeği bulaştırabilir, fakat zona bulaştıramaz. Çünkü zona vücut içine yerleşmiş virüs kaynaklıdır, havadan bulaşan virüsle olmaz.

Zona Bulaşıcımıdır

Zona bulaşıcı mıdır? Evet, büyük ihtimalle bulaşıcıdır. Bununla birlikte herpes zona sadece daha önce suçiçeği hastalığından etkilenmemiş kişilere bulaşır. Çünkü su çiçeği geçirmiş kişilerde zona, enfeksiyon yoluyla değil kendiliğinden meydana gelir. Enfeksiyon, genellikle zonadan etkilenmiş bölgedeki açık yaralara doğrudan temas etmekle bulaşır. Enfeksiyonu yeni kapan kişilerde zona hastalığı meydana gelmez, bunun yerine suçiçeği hastalığına yakalanırlar. Bu yüzden hayatlarının ilerleyen bir döneminde zona olasılığı için bütün kaygı verici sebeplere sahip olurlar. Ama herpes zona, suçiçeği kadar bulaşıcı değildir. Su çiçeği, hapşırma, öksürme ve tesadüfi temaslarla yayılabilir.

Zonanın bulaşma periyodu, su toplamasıyla başlayan zona döküntüsünün iyileşip kabuk bağlamasına kadar devam eder.
Kabarcıklar tamamıyla kabuk bağladıktan sonra virüsün yayılma kabiliyeti kalmaz ve bulaşıcılık sona erer.
Zona virüsünün sürecini tamamlayıp kendi kendine iyileşmesi için gereken süre birkaç haftadır. Tedavi belirtilerin yarattığı şikayetleri gidermeye yöneliktir. Herpes zonanın ilk kızarıklık belirtilerinden sonra, doktorunuz belli antiviral ilaçlar reçete edebilir, böylece ağrınız dindirilebilir.
İlaç kullanmanın dışında, çok iyi dinlendiğinizden emin olun. Yorucu aktivitelere ara vermek iyileşmeyi hızlandırır. Kitap okuyun, hafif müzikler dinleyin, tercihen mizah içerikli filmler seyredin, rahatlayın vb. Kabarcıklar üzerine soğuk kompres uygulamak kaşıntı ve ağrıyı dindirmeye yardım eder. Kabarcıkları daha da kötüleştireceğinden, buz kompresi uygulamamaya dikkat edin. Ayrıca soğuk duş da yardımcı olur.

Özetlenecek olursa zona kesinlikle bulaşıcıdır ama suçiçeği kadar değil. Bu hastalığın tedavisi olmadığından, belirtilerden kaynaklanan şikayetleri gidermek için ilaçlar ve evde tedavileri kullanabilirsiniz. Virüs kendi döngüsünü tamamlayana kadar bir parça tolerans, zona hastalığına karşı koymak için gereklidir.

Zona Tedavisi

Zona viral bir hastalık olduğu için tedavisi de immün - bağışıklık - sistemini güçlü kılmaya ve ağrı , kaşıntı gibi belirtileri gidermeye yönelik bir tedavi uygulanır. Zona tedavisine kendi başınıza başlamamanız ve mutlaka lezyonları bir cildiye uzmanına tetkik ettirmeniz gerekir. Zona tedavisinde en çok ağrının azaltılması için non-steroid antiinflamatuar ilaçlar , ve yüzeyel olarak krem ve pomadlar kullanılır. Krem ve pomadlar genellikle steroid içeriklidir ve kaşıntının azaltılması için reçete edilirler.

Yüzel olarak alimünyum asetatın %5'lik çözeltisi ile 30 -60 dakikalık ıslak pansumanlar uygulamakta faydalıdır. Zona tedavisi için genellikle hastaneye yatış yapılması gerekmez. Ancak 50 yaş üzeri ve bağışıklık sistemi zayıf olan AIDS hastaları yada bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlarda hastaneye yatış gerekir.

Ayrıca bazı durumlarda viral olan cilt lezyonlarına bakteriyal bir enfeksiyon eklenir. Ciltte ısı artışı ve kızarıklık giderek artar. Bu durumlarda hızla antibiyotik tedavisine başlamak gerekmektedir. Ancak bu ayrım bir hekim tarafından yapılmalıdır. Bazı durumlarda da zona gözde ortaya çıkar ve bu durumda hasta mutlaka hastanede tedavi edilmelidir.

Zonadan korunmak için varisella zoster aşıları risk altındaki gruplarda kullanılabilir. Ayrıca zona tedavisinde zona zoster immun globulini adı verilen antiviral ilaçlarda kullanılmaktadır. Tedavi sonrası cilt yüzeyinde kalan lekeler için birçok dermokozmetik ürün kullanılmakla birlikte cerrahi önerilmemektedir.
Zona Tedavisi
Zona tedavisi, eğer erken teşhis edilebilirse ve ilaç tedavisine başlanırsa zonaya neden olan virüsün yayılma olasılığı azalır. Ortaya çıkan belirtiler kısa sürede iyileşir. Zona tedavisi için kullanılan ilaçlar baş ağrısına ve mide problemlerine yol açabilir. Zona için tedavinin erken dönemde başlaması oldukça önemlidir.

Zona tedavisinde kullanılan ilaçlar, zonanın ardından oluşan ağrıları engelleyici özelliğe sahip değildir, ancak ağrılı geçen zamanın daha kısa olmasını sağlar.

Yoğun yaşanan enfeksiyonlarda, ciddi ağrıya maruz kalan hastalarda ve göz tutulumunda antiviral ilaçlara ek olarak kortizon da reçete edilebilir. Zona sonrası ortaya çıkan ağrı, ağrı kesici ilaçların kullanımı ile biraz olsun hafifleyebilir. Bazı vakalarda zona tedavisinde depresyon ilaçları uygun görülerek ağrıları gidermek amacı ile kullanılabilir. Gün içinde birkaç defa kurutucu pansumanların uygulanması ağrılar için faydalı olacaktır.

ZONA HASTALIĞI İÇİN BASİT BİTKİSEL KÜRLER
* Vücudu sirkeli su ile yıkayınız.
* Ezip lapa haline getirdiğiniz lahana yapraklarını, günde dört kez tüketin.
* Badem yağı veya saf zeytinyağı ile ağrıyan yerlerinizi ovalamanız tavsiye edilir.
* Dört yemek kaşığı kuş burnunu ezin, 4 su bardağı su ile birlikte yarım saat kaynatın. Nöbet şekeri ile tatlandırıp, hergün üç su bardağı tüketin.
* Nane, yeşil nane, kekik, biberiye, ada çayı, oğul otu, zufa otu ve yabani mercan köşk gibi bitkilerin birkaç tanesini birarada çay yaparak tüketilmesi tavsiye olunur.
* 250 gram suyu kaynatın, içine iki çay kaşığı oğul otu koyup demleyin. Elde ettiğiniz çayı döküntülerin üstüne sürmeniz tavsiye edilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp