Vücudunuzun Tedavisi

Vücudunuzun Tedavisi :

Yararlı fiziksel terapiler

Sırt ağrılarının tedavisinde en yaygın olarak kullanılan terapiler aşağıda listelenen 'elle yapılan' terapilerdir. Kalın yazılmış olan terapiler iyi araştırılmış, denenmiş, test edilmiş ve bu bölümde ayrıntılı olarak ele alınmış olanlarıdır.

Diğerleriyse etkili olabilir (kesinlikle bu iddiadadırlar), fakat yeterince ayrıntılı kanıtları yoktur. Sırt ağrıları için önerilen fiziksel terapiler şunlardır:

• Aleksander Tekniği

• Uygulamalı kineziyoloji - Tedavi Dokunuşu

• Aromaterapi

• Şiropratik

• Feldenkrais yöntemi

• Heller çalışması

• Masaj

• Nöramüsküler teknik

• Osteopati (ve kranyel osteopati)

• Qi-gong

• Rolfing

• T'ai chi chuan

• Yoga

*Eğitim alarak kendi başınıza uygulayabileceğiniz terapiler.

Bu terapilerde kullanılan tekniklerin çoğu birbiriyle örtüşür. Bunun bir nedeni bunların binlerce yıl önce aynı temelden çıkmış olmasıdır (bunu günümüze ulaşan mağara resimleri, hiyeroglifler ve eski metinlerden biliyoruz).

Fakat bir başka neden de birçok terapi arasındaki sağlıklı rekabete rağmen yeni gelişmelerin hemen bunlarca paylaşılması ve tedaviye uyan yaklaşımların benimsenmesidir. Bununla birlikte, yaklaşımlarında bazı önemli farklılıklar vardır.

Alexander Tekniği

Adını bu tekniği bu yüzyılın başında geliştiren Avustralyalı aktör F. Matthias Alexander'den alan Alexander Tekniği öğrenme ve terapiyi birlikte içerir.

Alexander, yaşımızın ilerlemesiyle edindiğimiz bozuk duruş alışkanlıklarının sağlığımız üzerinde önemli etkileri olabileceğini, fakat bunların vücudumuzun 'Yeniden eğitilmesiyle' düzelebileceğini göstermiştir. Bunu vurgulamak için Alexander terapistlerine terapistten çok 'öğretmen' denilir ve bu teknik başlangıçta ders alarak öğrenmeniz gereken bir şeydir.

Bunun için gereken ortalama ders sayısı dörtle altı arasındadır ve öğrendikten sonra tekniği tek başınıza kolayca uygulayabilirsiniz.

Yine de bu yaklaşımın etkili olması için hareket etme ve düşünme şeklinizi tamamen değiştirmeye hazırlıklı olun. İlk dersler elle uygulanan çok yumuşak bir terapi içerir. Bu terapi şeklinde terapistin tutulmuş ve gerilmiş olan bölgelere gevşetici yumuşak teknikler uygulamasına izin verirsiniz.

Sonraki derslerse, yürüme ve koşma şeklinizden solunum ve yazma şeklinize kadar her şeyi yeniden öğrenmeniz anlamına gelir. Alexander öğretmenleri tekniğin yalnızca nasıl hareket ettiğinizle değil, asgari çabayla bir denge halinde 'olma' hakkında olduğunu söylemektedirler.

Bir kez bunu yapmaya başladıktan sonra gerginlik dolu zihinsel alışkancıklarınızın fiziksel olanlarıyla birlikte kaybolduğunu göreceksiniz. Tekniğin kullanılışı son birkaç yılda büyük ölçüde artmıştır. Örneğin İngiltere‘de birçok hastane şimdi bunu ağrı kliniklerinde uygulamaktadır ve İngiliz müzik okullarının tümü bunu koruyucu bir terapi olarak öğrencilerine sunmak tadır.

Gerçekten de bu teknik, aktörler, dansçılar ve bunun performanslarını artırdığını düşünen çeşitli dallardan sanatçılar tarafından topluca benimsenmiştir.

Uygulamalı kineziyoloji

Bu, kabaca 'kas testi' olarak bilinen bir teşhis ve tedavi sistemidir. İkinci Dünya Savaşı sırasında ilk olarak Amerikan şiropratik uzmanları tarafından geliştirilmiş bir kendi kendine enerji dengesini sağlama yönteminden türemiştir.

Ilk adı 'Sağlık Dokunuşu' olan bu sistem en çok osteopati ve şiropratik uzmanları tarafından kullanılır, fakat yakın geçmişte Rus nöroloji uzmanları kendi ülkelerindeki hastanelerde uygulamak üzere bu yöntemi İngiliz öğretmenlerden öğrenmişlerdir.

Uygulamalı kineziyolojinin dallandığa temel ilke vücuttaki 'enerji yollarının', ya da, meridyenlerin (bkz. 'Akupunktur 9. Bölüm') farklı kaslarla bağlantılı olduğu düşüncesidir. Bunların güçleri ayrı ayrı test edilebilir ve bu testler, uygulayıcıya kişinin enerji seviyeleri ve sinir sistemi hakkında dolaylı bilgiler verir.

Uygulayıcılar test sonucunda 'güçlü' çıkan herhangi bir kasın kişinin sistemine özel önem veren bir testte 'güçsüz' çıkacağına inanırlar. Aynı şekilde önce 'güçsüz' çıkan bir kasın da yetersizlik doğru olarak belirlendiğinde 'güçlü' çıkacağına da inanmaktadırlar.

Bu nedenle, örneğin şekere duyarlı bir insan dilinin ucuna bir tutam şeker konulduğunda 'zayıf çıkar ve önceden güçlü olan kas yeniden test edilir. Uygulamalı kineziyoloji bu nedenle yiyeceklere ve diğer kimyasal maddelere karşı duyarlılığı ve alerjiyi teşhis etmek için de kullanılır.

Aynı şekilde, eğer kişide çinko eksikliği varsa, dilinin üzerine doğru miktarlarda çinko konulduğunda bu önceden güçsüz olan bir kası güçlendirecektir. Bu nedenle de bu sistem vücuttaki beslenme bozukluklarını gidermede kullanılır.

Uygulamalı kineziyoloji öğrenmesi zaman alan, oldukça karmaşık bir sistemdir. Her tıp dalından ödünç aldığı şeyler vardır ve vücudunuzu kendi sorularını kendi cevaplayan bir tür 'biyolojik bilgisayar' olarak kullanır. Etkili bir şekilde uygulanabilmesi için önemli ölçüde bilgi gerekir ve hevesleri yeteneğinden fazla olanlar tarafından yanlış kullanılabilmektedir. Ama doğru ellerde olduğunda diğer yöntemlerle iyileştirilemeyen sırt ağrılarından kurtulmada pek çok kimseye yardımcı olabilir.

Şiropratik

Bu, geçen yüzyılın sonunda Amerika'da geliştirilmiş bir teşhis ve tedavi sistemidir. Vücudun rahatlık seviyesinin parçalarının ne kadar iyi hareket ettiğine (ve özellikle de omurga sinirlerinin serbestçe iş görebilmelerine) bağlı olduğunu ileri sürmektedir.

Şiropratik uzmanları ilk teşhiste x-ışınlarından yararla turlar ve bunun üzerine de ayrıntılı fiziksel muayenedeki gözlemlerini eklerler. Buradan hareketle omurganın hangi faseta eklemlerine elle müdahalede bulunacaklarına karar verirler.

Şiropratik uzmanları vücudun diğer parçalarını da tedavi eder ve hesaba katarlar, fakat en çok omurga sorunlarını tedavi etmekle tanınırlar. Kullandıkları teknikler doğrudan 'sıkışmış' eklemlere uygulanan kısa ve sert itme hareketlerini içerir. Bunun sonucunda, genellikle ilgili eklem 'serbest kalırken' bir 'çıt' sesi gelir. Bu işlem boynunuzda uygulanırsa ses daha yüksek olur, fakat hareketin kendisi küçüktür.

Omurga eklerlerinize bu şekilde haftada birçok kez elle müdahale uygulanabilir ve sonra da sorununuz giderilene kadar daha uzun aralıklarla uygulanır. Şiropratik, Amerika'da ortaya çıkışından sonra, şimdi doğal terapiler arasında dünya çapında en fazla sayıda uygulayıcısı olanı ve en kurumlaşmış olanıdır.

Örneğin, yalnızca A.B.D.'de 30.000'den fazla şiropratik uygulayıcısı bulunmaktadır. Bunlar geleneksel tıp doktorlarına yakın bir statüye sahip olmakla beraber, henüz hastanelerden tam olarak kabul görmemektedirler. İngiltere‘deyse haftada 75.000 seans tedavi uygulayan 600 şiropratik uzmanı 1994 yılında Parlamento'dan geçen bir yasayla kurumlaşmışlardır ve 1996'da devlet tarafından tanınan kendi yönetim birimlerine sahip olmaları planlanmıştır.

Masaj

Ağrıyan yeri tutma, ya da, ovma gibi doğal bir tepkiye dayanan masaj insanoğlunun bildiği belki de en eski elle tedavi sanatlarındandır. Elbette o günlerden bu yana çok hüner gerektiren bir uygulama olarak gelişmiştir ve bol miktarda yapılan araştırmalar şimdi masajın belki de eskiden beri hep hissedilmiş olan yararlı etkilerini (anlaşılmamış olanların yanı sıra) doğrulamaktadır.

Doğrudan ya da 'mekanik' etkileri

• Friksiyonla ısıtma

• Dolaşımı artırma

• Yumuşak dokuları esnetme

• Nedbe dokularını yok etme

• Yapışmaları giderme

• Doku geçirgenliğini artırma (bunun anlamı dokudaki gözeneklerin daha iyi açılarak atıklardan kurtulmanın ve taze kan girişinin hızlanmasıdır)

• Mikro dolaşımın genişlemesi (basıncın etkisiyle genişleyen kan damarlarının etkisiyle dokulardaki kan akışının artmasıdır)

• Enzim salgılanması (bunlar vücuttaki kimyasal reaksiyonların hızlandırılması için gereklidir) • Doku esnekliğinde artış (tüm masaj hareketlerinin bileşimiyle olur)

Dolaylı, ya da, refleks etkileri

• Gevşeme (tutulmuş olan dokunun lokal gevşemesi, tüm vücudun genel olarak sakinleşmesi ve gevşemeyi sağlayan belirli noktalara masaj yapılmasıyla olur)

• Ağrının azalması (laktik asit gibi ağrı verici atıkların akol olarak uzaklaştırılmasının artırılması, vücut tutulmasının azaltılması için kasların ve kas bağlarının esnetilmesi ve ağrı kesici maddenin (enderlin) salgılanmasının sağlanmasıyla olur)

• Mikro dolaşımın genişlemesi (bu kez yalnızca hafif bir basıncın etkisiyle oluşan sinir refleksleri yoluyla olur)

• Otonom sinir sisteminin dengelenmesi (kalp atışları ve sindirim gibi istemsiz kas hareketlerinden sorumludur), Masaj aynı zamanda yüksek tansiyonun düşürülmesi ve kabızhkta bağırsak hareketlerinin normale döndürülmesi için de kullanılabilir. Bütün bunlar sırtla ilgilidir, çünkü diğer bölgelerdeki sorunlar omuriliğe aşırı yük bindirerek omurga çevresindeki kasların spazmına yol açar.

Terapi masajı eklem manipülasyonu kadar bir 'kestirme tedavi' değildir, fakat bazı insanlarda değişimi uygun tempoda sağlayabilir.

Bununla beraber sırt ağrınız birkaç seans masajdan sonra iyiye gidiyor, fakat tamamen iyileşmiyorsa bu bölümde anlatılan diğer terapilerden biri, özellikle de şiropratik, kraniyel osteopati, ya da, osteopatiden yararlanmanız gerekebilir. Bu terapi çeşitleri uzun süreli ve şiddetli sırt ağrıları için genellikle daha yararlıdır.

Osteopati

Şiropratik gibi osteopati de, sırt gibi 'sıkışmış' vücut bölgelerine rahat çalışma işlevini tekrar kazandırmayı amaçlar. Fakat osteopati uzmanları şiropratik uzmanlarından farklı olarak x-ışınlarını nadiren kullanırlar ve yumuşak dokular üzerinde daha çok dururlar.

Bir Amerikalı'ının öncülük ederek geçen yüzyılın sonunda geliştirdiği bir diğer terapi çeşididir. Fakat bazı osteopati uzmanları bunun bir teknik değil, bir düşünce ve hareket felsefesi olduğunu ileri sürmektedirler. Diğer bir deyişle, insan vücudunun rahatlık ve sağlığı sağlıklı hareketlere bağlıdır. Bu nedenle hareketsizlik olan yerde (ister bir eklemde, vücut sıvılarından birinde, ya da, davranışta olsun) bir 'rahatsızlık' ve dolayısıyla da potansiyel hastalık vardır.

Şiropratikte olduğu gibi, osteopatik vaka geçmişinin alınması ve fiziksel muayenesi de ayrıntılı ve tam olarak yapılır ve teknikler çok çeşitlilik gösterir. Herhangi bir eklem manipülasyonu yapılmadan önce sıkı bir masaj ve ritmik bir esnetme (bu 'yumuşak doku manipülasyonu' olarak da bilinir) uygulanır.

Eğer bir omurga eklemine manipülasyon yapılacaksa, bu bir faseta eklemine sıkıca baskı yapmak yerine vücuttaki 'manivelalar' kullanılarak eklem serbest kalana kadar esnetme yoluyla yapılır.

Osteopatinin ortaya çıkış yeri olan Amerika'da osteopati uzmanları tıp doktorlarıdır. Fakat diğer yerlerde durum bunun tam tersidir. Osteopati uzmanları çoğunlukla ayrı bir yöntem olarak osteopati (ve bazen de ek olarak natüropati) eğitimi almış tıp dışından uzmanlardır. İngiltere‘de şimdi bu şekilde eğitim almış ve haftada yaklaşık 100.000 seans tedavi uygulayan 2000 osteopati uzmanı vardır.

Kraniyel osteopatiz

Kraniyel osteopati, osteopatinin pek çok sırt ağrısı vakasında etkili olan iyi yerleşmiş bir uzantısıdır. Kraniyel osteopati yalnızca 'kraniyel' (kafatası üzerinde çalışan) olmayıp daha çok 'kafayı omurganın üzerine yerleştirir.

' Bunu yaparken de birçok osteopati uzmanının vücut sağlığına ve hareketine bakış şeklinde küçük çapta bir devrim yaratmıştır. Her şey 1930'larda bir osteopati uzmanının kafatası kemiklerinin hareket edebildiği görüşünü (eklemlerin arasında harekete izin verecek kadar boşluk bulunmasına rağmen) çürütmeye çalışmasıyla başlamıştır.

Bu uzman vücuttaki diğer dokuların yanı sıra, kafatası kemiklerinin de yaşam boyunca ağır ritimli bir dalgalanmayla hareket eder göründüğünü keşfetmiştir.

Kraniyel osteopati uzmanları dokuların gel-git hareketlerindeki iyiliğin sağlık seviyelerini yansıttığını düşünürler. Normal hareket kalıplarındaki bozuklukları 'dinleyerek', belirtileriniz ve etki altındaki vücut bölümleri arasında ilişki kurabileceklerine ve gerilmedeki dengesizlikleri düzeltmeye girişebileceklerine inanırlar.

Bu yaklaşım dışarıdan düzeltici girişimlerde bulunmak yerine vücudunuzun şimdi yapmakta olduklarıyla uyum içinde olmanın yararına inanır. Elle yapılan terapilerin en yumuşakları arasında olup çok etkili sonuçlar doğurabilir.

Bu nedenle dokularınızdan gelen dolaylı tepkileri güvenli bir şekilde yorumlamaya yetecek klinik yeteneklere sahip birine gitmeniz önemlidir.

Kraniyel osteopati, ılımlı yaklaşıma iyi cevap veren bebekler ve çocukların tedavisinde özellikle yararlıdır.

Sırt ağrısının tedavisi ve maliyeti

Osteopati ve şiropratik uzmanları gibi çok yetenekli profesyonellerce tedavi edilmek hala ücretsiz ulusal sağlık servisi olan ülkelerin sistemlerinin dışındadır ve bu yüzden ücret tedavi gören kişiler tarafından ödenir.

Genelde osteopati ve şiropratik tedavileri, özellikle de kendi hesabına çalışan pek çok kimse için düşük maliyetlidir, çünkü bu terapiler şiddetli ağrılardan kısa zamanda kurtararak işe çabucak geri dönmeyi sağlar. Yaşlı, ya da, özürlü aile bireylerine bakmak zorunda olan kimselerin de mesleklerine olduğu kadar bakım görevlerine de en kısa zamanda dönmeleri gerekir.

İşsizler ve sırt sorunlarından dolayı çalışamayanlar gibi parasal sorunu olanlar için uygulayıcıların çoğu ücretlerinde ayarlamalar yapabilirler. Pek çok ülkede bulunan eğitim kuruluşlarının da çok düşük bir ücret karşılığında tedavi hizmeti veren, iyi denetlenen eğitim klinikleri bulunmaktadır.

Yoga

Pek çok uzman sırt sorunlarına karşı yogaya ihtiyatla yaklaşır, fakat İngiltere‘deki öncü bir merkezde yürütülen araştırmalar yoganın özellikle uzun dönemli ağrıların tedavisinde çok etkili olduğunu ileri sürmektedir.

1993'te Londra'da kurulmuş bulunan Yoga Terapi Merkezi, yoganın sırt kaslarını güçlendirip sıkılaştırarak ve genel hareket kapasitesini artırarak kronik sırt ağrısında yararlı olabileceğini iddia etmektedir. Hastalar bir omurga cerrahı ve bir yogi tarafından geliştirilmiş özel egzersizleri öğrenip denetleme altında bir uygulamadan sonra tek başlarına yapabilirler. 'Kedi' adıyla bilinen egzersiz buna iyi örnektir.

Fakat bu merkez bel sorunlarından kaynaklanan akut ağrılar ve pelvis bozukluklarında yogayı önermemektedir.

Halde, Yoga sırt ağrınıza iyi gelebilir, fakat önce yogayı bilen deneyimli ve yetkin bir ağrı terapistine gitmelisiniz.

Özet

Bu bölümde açıklanan terapiler sırt ağrılarının fiziksel etkilerini hafifletebilir ve hatta tamamen giderebilir. Fakat daha önceden de görmüş olduğumuz gibi, çoğu kez sırt ağrılarının salt fiziksel olanın 'ötesinde' bir nedeni de olabilir.

Gelecek bölümde, sırt ağrılarının altında yatan psikolojik yönlerin ve nedenlerin tedavisinde etkili olan doğal terapileri göreceğiz.

1. Dizler aralık, parmaklar ileri dönük. Belinizi indirip başınızı kaldırırken nefes alın ve tutun.

2. Nefes vererek, olabildiğince belinizi kaldın ve başınızı düşürün. Birkaç saniye bekleyerek 10-20 kez tekrarlayın.

3. Son olarak eller yanda açarlar yukarı yönelik, alın yerde olarak topuklarınızın üstüne çökün. 2-3 dakika dinlendikten sonra ayağa kalkın.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp