Tedavi Stratejileri

Tedavi Stratejileri :

Tedavi uygulaması iki temele dayanır:

1.Rahatsızlığın özüne dair bilgi ve kavrayış edinirdi.

2.Bu bilgi uyarınca eyleme geçebilme ve beynin davranışını değiştirebilme yerini.

(Psikolojik Açıdan Düşünün) Demek ki GMS hakkında kişinin, fizyoloji ve rahatsızlığın belirtileri bölümlerinde anlatılan her şeyi öğrenmesi, yani ağrıya neyin yol açtığı ve bundan beynin hangi kısmının sorumlu olduğu gibi bilgileri edinme si gereklidir. Daha sonra kişi rahatsızlığın psikolojisi, bu kültürde yaşayan herkeste öfke ve endişe yaratma eğilimi olduğu, aşırı azimli ve mükemmeliyetçi olanlarımızda bu duyguların en üst seviyede gözlendiği bilgisini bir daha gözden geçirmelidir. Bunun ardından kişinin yapması gereken ise bedensel düşünmek yerine psikolojik açıdan düşünmeye başlamaktır. Diğer bir deyişle ben hastalarıma ağrıyı hissettikleri anlatabilecekleri bir biçimde ve zorla dikkatlerini ağrıya değil psikolojik bir duruma vermelerini öneriyorum. Örneğin hakkında endişe duydukları bir şeye, mutlak bir ailevi ya da maddi soruna, sürekli yinelenen bir huzursuzluğun kaynağına ya da psikolojinin hükmü altındaki herhangi bir şeye; bunu yaparak artık bu ağrıya kanmadıklarına dair beyne bir ileti göndermiş olacaklardır. İleti beynin derinlerine, bilinçaltına ulaştığında ağrı da beraberinde geçecektir.

Bu durum dikkatleri önemli bir noktaya çeker. Elbette herkes ağrırsının hemen dinmesini ister. Hastalarım sıklıkla söylediği şey şudur: "Söylediklerinizi gayet iyi anlıyorum, peki ağrı neden hala geçmiyor?" Edna St. Vincent Millay'in bir şiirinin son dizeleri ağrının neden çabucak kaybolmadığını açıklamaktadır:

Acı bana, Canı tez 'zihnin her kıvamda gördüğünü

Eğer "gönül" sözcüğünün yerine "bilinçaltı zihni" koyarsak her şey yerini bulur.

Bilinçli zihnin canı tezdir; çabuk kapar ve alır.

Bilinçaltı ise yavaş ve temkinlidir, yeni düşünceleri ve değişimleri kolay kabul etmez, ki bu şüphesiz olumlu bir şeydir. Öyle olmasaydı insan oldukça değişken bir canlı olurdu. Ancak bazı şeylerin hızla değişmesini arzuladığımız bu gibi zamanlarda aheste bilinçaltımız karşısında sabırsızlığa düşeriz.

Peki ama ağrının yok olması ne kadar zaman alır? Her ne kadar sayılardan bahsetmeye gönülsüz olsam da, deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki hastalarımın çoğunda görülen belirtiler seminerlerin ardından iki ila altı hafta gibi bir süre içinde ortadan kalkmıştır. Ancak hastalar bu süre içerisinde günleri, haftaları saydıkları, ağrı düşündükleri zamanda kaybolmadığında cesaretlerini kaybettikleri zaman bu sürenin uzayabileceği yolunda uyarılırlar. İnsan bir makine değildir ve ağrının çözülmesi için ,gereken zamanın çok çeşitli olabilmesini sağlayan pek çok etken mevcuttur. Acaba bastırılmış duygular ne kadar güçlüdür? Yıllar boyunca kişi ne kadar öfke biriktirmiştir? Hasta geldiğinde kendine konmuş olan yapısal tanıyı yadsımaya ne denli hazırdır?

(Beyninizle Konuşun)

İşe yarar bir diğer önemli strateji olan beyinle konuşma ilkin kulağa aptalca gelebilir ancak büyük fayda sağlar. Hastalarım beyinleriyle konuşmaya teşvik edilir. Öyle çok hastadan bunu denediklerini ve olumlu sonuç alıklarını duydum ki, bunun budalaca olduğu düşüncesi sürüyor da olsa artık hastalarıma bunu düzenli olarak öneriyorum. Kişinin bu yöntemle yaptığı, bu sendromdan yakınan kimselerde yaygın olarak görüldüğü gibi çaresiz, köşeye sıkışmış bir kurban gibi hissetmek yerine bilinçli bir biçimde denetimi eline almaktır. Böylelikle kişi kendine bundan böyle bu gibi durumlara göz yummayacağını söylemiş olur ve bu işe yarar. İnsanlar bunu uygulayarak bir dizi ağrıyı daha başlamadan dindirebildiklerini bildirmektedir.

(Bedensel Faaliyete Devam Edin)

Herhalde hastaların yapması gereken en önemli (ama en güç) şey, en zorlular da dahil her türlü bedensel faaliyetlerini sürdürme gerekliliğini yerine getirmeleridir. Bu eği1me, doğrulma, koşu, tenis oynama ya da farklı sporlarla uğraşma ve daha yüzlerce bedensel eylemi yerine getirme korkusunu aşmak demektir. Bu da kişinin ne şekilde eğilip doğrulmak, nasıl oturup kalkmak ve yatakta nasıl uzanmak gerektiği, hangi yüzme biçimlerinin iyi hangilerinin kötü olduğu, ne tür sandalye ya da yatak kullanmak zorunda oldukları, ne tür ayakkabı, korse ya da askı kullanmaları gerektiği ve de tıbbi söylencenin ürettiği daha pek çok zorunluluk hakkında öğrendiği bir dolu saçmalığı unutacağı anlamına gelir. Sırtı konu alan çok çeşitli sağlık disiplini sırt ağrısının temeli olarak öne sürdüğü ortaçağdan kalma yapısal hasar ve sakatlanma görüşleri sonucunda bu ülkede bir kısmi sakatlar ordusu yaratmayı başarmıştır, Genellikle güç olsa da, her hasta korkusuyla mücadele etmeli ve doğal bedensel faaliyetlerine tam olarak geri dönmelidir. Kişi bunu yalnızca yeniden normal bir birey olabilmek adına değil (bu bile kendi başına hem bedensel hem ruhsal açıdan yeterli bir neden olsa da), aynı zamanda zihnin iyice bedene odaklanarak ağrıyı daha etkili hale getiren bedensel faaliyet korkusundan kurtulması açısından gerçekleştirmelidir. GMS'nin ereği budur; zihni duygusal olanla ilgilenmekten alıkoymak. Büyük günümüz düşünürü Snoopy'nin bir defasında dediği gibi; "Aklınızı duygusal sorunlardan uzaklaştırmak için bedensel acı gibisi yoktur." Bu çizgi karakterin yaratıcı-sı Charles M. Schultz, apaçık görülüyor ki kavrayışı gelişmiş biridir. Artık inanıyorum ki GMS ile gelen bedensel sınırlanmalar ağrından çok daha önemlidir ve bu yüzden de hastanın yavaş yavaş bunları aşması şarttır, Hasta bunu yapamıyorsa, nükseden ağrılara mahkum demektir. Daha önce birkaç sayfa boyunca sırt korkulandan söz edilmişti. Bu tür ağrı sendromdan yaşayan insanlardaki bu yayılmacı, yaygın bedensel faaliyet korkusu beni beden korkusu gibi bir sözcük türetmeye sevk etti. Bu alt sırt ağrısı sendromlarının şiddetlendiren güçlü bir etkendir.

Parantez içinde belirtilmelidir ki son on yedi yıl içinde en zorlular dahil olmak üzere her türlü bedensel faaliyete devam edilme si tavsiyesi çok sayıda hastaya verilmiştir. Bu tavsiyenin üzerine sırt ağrısının daha büyük sorun haline geldiğinden yakın an tek kişi anımsamıyorum.

Hastalanma ağrıların da büyük bir azalma hissettikleri ve tam konusunda emin olduklar zaman bedensel faaliyetlerini sürdürmeye başlamalarını salık veriyorum. Hazır olmadan başlamak yüksek olasılıkla ağrının tetiklenmesi, korkuya kapılmalar ve iyileşme sürecinin gecikmesi anlamını taşıyacaktır. Hastalar genellikle bedensel faaliyet sonucunda ağrı beklentisi içinde olduklarından, tamya güvenleri belli bir seviyeye ulaşmadan yerleşmiş uygulama kalıplarını bozmamalıdırlar.

Otuzlarının ortalarında avukat bir hastanın bu açıdan ilginç bir deneyimi olmuştu. Programı olaysız sürdürmüş ve birkaç hafta içinde ağrıdan kurtulmuş, bir şey hariç her şeyi yapabilir hale gelmişti. Koşmaktan korkuyordu. Bana söylediğine göre yıllar yılı koşmanın sırt için gerçekten kötü olduğu aklına kazımıştı ve bundan çok daha zorlu şeyleri yapıyor olsa da, bunu deneyecek cesareti kendinde bir türlü bulamıyordu. Neredeyse bir yıl sonra bunun aptalca olduğuna ve koşacağına karar verdi. Bunu yaptı ve sırt ağrısı tekrarladı. Artık bir yol aynındaydı; koşmayı sürdürmeli mi yoksa caymalı mıydı? Tavsiye almak için beni aramıştı ancak ne yazık ki ben tatile çıkmıştım, bu durumda kendi karar vermeliydi. Akıllıca bir şey yapmış ve bunun üstüne gitmeye karar vermişti. Koşmaya devam etti, sırtı da ağrımaya. Sonra bir gece şiddetli bir üst sırt ağrısıyla yataktan fırlamış ancak bu arada alt sırt ağrısı ortadan kaybolmuştu. GMS'nin iyileşme sürecinde bir yerden diğerine geçebildiğini bildiğinden kazanan taraf olduğunu düşünmüştü; haklıydı da. Birkaç gün içerisinde üst sırt ağrısı da geçmiş ve o zamandan sonra ne üst ne de alt sırt ağrısı yaşamıştı.

Kişi GMS ile yüzleşmeli, onunla savaşmalıdır. aksi halde belirtiler sürüp gidecektir. Kişinin korkusundan kurtulup bedensel faaliyetlerini sürdürmesi herhalde tedavi sürecinin en önemli basamağıdır.

(Tüm Bedensel Tedavileri Bırakın)

Tam iyileşmenin bir diğer şartı ise her tür bedensel tedavi ya da fizik tedavinin bırakılmasıdır. Benim tanı koymaya başladıktan on üç-on dört yıl sonrasına dek fizik tedavi önerisinde bulunmaktan vazgeçmemiş olmam öğreticidir. Okulda bana öğretilen eski geleneklerden tam anlamıyla sıyrılabilmek bu denli uzun zamanımı aldı. Fizik tedavi önerisi sorunun akla uygun tek çözüm yolu olarak önerdiğimiz, yani bilgi edinme yoluyla rahatsızlığı başladığı yer olan zihinde etkisiz hale getirme yöntemiyle çelişir. Dahası kimi hastalar açıkça tüm umutlarını fizik tedaviye (Yada uzmana) bağlayıp plasebo iyileşmeler göstermektedir ki, bunun anlamı er ya da geç bu ağrıların tekrarlanacak olmasıdır. Temelde ağrı ya da onun tedavisi için kişinin yapısal açıklamalardan vazgeçmesi şarttır, aksi halde belirtiler sürüp gidecektir. Dokunma, ısı, masaj, hareket ve akapunktur, bunların hepsi bedensel kimi yollarla tedavi edilebilecek bedensel bir rahatsızlık olduğu varsayunıyla hareket eder. Bu görüş tamamen yadsınmadığı sürece ağrı ve diğer belirtiler sürecektir.

Sırtları için yapmaları öğütlenen egzersizler ve esneme alıştırmalarını bırakmalar önerildiğinde hastalar genellikle şaşırır kalır. Ancak neyin önemli olduğunu zihnin iyice kavraması için bu gereklidir. Elbette sağlık için yapılan egzersiz başka bir şeydir ve kesinlikle de desteklenmektedir.

(Günlük Anımsatıcıdan Gözden Geçirin)

Bu önemli bir yöntemdir ancak bunun sıradan bir alışkanlığa dönüşmemesine dikkat edilmelidir. Hastalara on iki temel düşünceden oluşan bir liste verilir ve günde en az bir kere rahatlayabilecekleri yaklaşık on beş dakikalık bir zaman ayırarak bunlar sessizce gözden geçirmeleri önerilir. Bunlara günlük anımsatıcılar adını veririz.

• Ağrı yapısal bir rahatsızlık değil, GMS kaynaklı.

• Ağrının doğrudan nedeni hafif oksijen yetmezliği.

• GMS benim bastırılmış duygularından doğan zararsız bir durum.

• Bunların en temeli ise bastırılmış öfkelerin,

• GMS'nin ortaya çıkma nedeni sadece benim ilgimi duygularımdan uzaklaştırmam. • Aslında sırtım normal durumda olduğundan, korkacak bir şeyim de yok.

• Dolayısıyla bedensel faaliyetten korkmam için bir sebep yok.

• Her türlü bedensel faaliyetimi sürdürmeliyim.

• Ağrı beni endişelendirmeyecek, sindirmeyecek.

• İlgimi ağrıdan uzaklaştırıp duygusal konulara yoğunlaşacağım

• Denetim elimde olmalı, bilinçaltı zihnimde değil.

• Daima psikolojik yönden düşünmeliyim, bedensel değil. İkinci seminer-tartışma ardından GMS'ye dair bilgilerin artık zihinsel olarak işlenmiş olduğu kabul edilir.

Bundan sonra hastalara bu bilgiyi içselleştirmeleri, bütünselleştirmeleri ve bilinçaltı düzeyde de kabul etmeleri için zaman tanınır, çünkü bilinç düzeyindeki kabul her ne kadar ilk adım için gerekliyse de GMS'nin alaşağı edilmesi için yeterli değildir. Hastalara bunun için kendilerine iki ila dört hafta arasında bir zaman tanımalar ve sonra beni arayıp yeterli gelişmeyi gösterip gösteremediklerini bildirmeleri talimatı verilir. Eğer bu gerçekleşmemişse, onlar ya muayenehaneme davet eder ya da sıklıkla yaptığım gibi, kendilerine benzer (yani ya çok az gelişme kaydetmiş ya da hiç kaydetmemiş) hastaların ya da kurtulduktan aylar ya da yıllar sonra ağrılarının tekrarlayan hastaların oluşturduğu küçük topluluklara katılmaya teşvik ederim. Bu toplantıların amacı gelişme kaydedememe ya da ağrının tekrarlama nedenini ortaya çıkarmaktır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp