Sindirim Sistemi Nedir Kısaca

SİNDİRİM SİSTEMİ NEDİR KISACA

Sindirim sistemi sürekli çalışarak vücudun hücreleri onarmak, dokuları beslemek ve sağlıklı, formda kalmanıza yardımcı olmak için gereken vitaminleri, mineralleri ve diğer besinleri çıkarabilmesini sağlamak için yediğiniz yiyecekleri parçalarına ayırır ve işler. Yiyeceklerin vücuttan geçmesi 12 ile 24 saat arasında bir zaman alır.
 
SİNDİRİM AYGITI
 
Sindirim aygıtı, ağızdan başlayıp anüse kadar gider ve karaciğer, safrakesesi ve pankreasla birlikte çalışır. Yiyecekler, dişler, dil ve tükürük yoluyla ağızda parçalanır ve yemek borusunun peristaltik hareketinin (ritmik şekilde kasılmalar) yardımıyla, enzimlerin yiyecekleri daha da parçaladığı ve güçlü asitlerin bakterileri öldürdüğü mideye taşınır. Bu aşamada sıvı hale gelen yiyeceklere kimüs adı verilir.
 
BAĞIRSAKLAR
 
İncebağırsağın ilk kısmı, kimüsün pankreastan gelen sindirici sıvılar, safrakesesinden gelen safra ve bağırsak salgılarıyla doygun halde olduğu onikiparmak- bağırsağıdır. Yaklaşık 6 metre uzunluğundaki incebağırsak, besinleri yiyeceklerden alıp dağıtılmak üzere kana aktaran, villi adı verilen ince tüysü yapılarla kaplanmıştır. Geri kalan vücuttan çıkarılacak atık, 1,5 metre uzunluğunda ve daha geniş olan kalın bağırsaktan veya diğer adıyla kolondan geçer ve burada su ile sıvılar emilir. Atık rektuma doğru ilerler ve anüs yoluyla vücuttan çıkar.

Sindirim Sistemi Nedir?

Vücudumuzun yaşamını sürdürebilmesi için karbonhidrat, yağ, protein, vitamin, su ve mineraller gibi maddelere ihtiyaç vardır. Bu maddeleri de çeşitli besinler yoluyla elde ederiz. Fakat, besinlerle gelen bu maddeler, vücudun kullanabilmesi için fazla büyüktür. İşte, vücuda alınan bu besin maddelerinin ve içeriklerinin kana ve hücrelere geçebilecek kadar küçük parçalara ayrılması işlemine sindirim denir. Bu olayı gerçekleştiren sisteme de sindirim sistemi adı verilir.
Besinlerin sindirimi mekanik ve kimyasal olarak iki açıdan yapılır. Örneğin, dişler mekanik sindirimde, tükürük ise besinlerin kimyasal sindiriminde görev alır.

Sindirim Sisteminin Görevleri: Besinleri küçük parçalara ayırmak, sonra besinin içeriğindeki protein, karbonhidrat, yağ, su gibi molekülleri ayrıştırarak kan dolaşımı vasıtası ile hücrelere ulaştırmaktır.

Sindirim Nasıl Gerçekleşir?
Sindirim bir dizi mekanik ve kimyasal işlemler sonucu gerçekleşir. İlk olarak sindirim ağızda başlar. Ağızda, öncelikle besinler dişler yardımı ile ufak parçalara ayrılarak, mekanik olarak sindirime tabi tutulur. Bu arada, tükrük salgısı ile de besinler bir yandan yumuşatılırken bir yandan da içeriğindeki karbonhidratlar sindirime tabi tutulur. Ağızda çiğnenen besinler yutak yardımı ile yemek borusuna oradan da mideye ulaştırılır.

Mide bir yandan kasılıp gevşeyerek mekanik sindirim yaparken bir yandan da mide özsuyu yardımı ile besinlerdeki proteinlerin kimyasal sindirimini gerçekleştirir. Mideden ince bağırsağa geçen besinler artık iyice küçük parçalara ayrılmıştır. İnce bağırsakta besinlerin karbonhidrat, protein ve yağları iyice sindirilerek kana karışmak üzere emilir.

Son olarak besinlerden geriye kalan posa kalın bağırsağa ulaşır. Kalın bağırsakta ise posada kalan su ve mineraller emilir. Besin maddelerinin vücudumuz tarafından kullanılmayan kısımları da vücuttan atılmak üzere anüse yollanır.

Sindirim Sistemi Organları
İnsanda sindirim sistemini meydana getiren organ ve yapılar sırası ile ağız boşluğu, dil, diş, tükrük bezleri, yemek borusu, mide, on iki parmak bağırsağı, ince bağırsak ve kalın bağırsak olarak sayılabilir. Sindirim sistemine yardımcı organlar ise karaciğer ve pankreastır.
En sık rastlanan sindirim sistemi hastalıkları bulantı, kusma, kabızlık, ishal, gastrit, ülser, safra kesesi iltihabı ve taşı, siroz ve basur olarak sayılabilir.

Sindirim Sistemi Hastalıkları

• Kolera :Kolera (Vibrio cholerae) bakterisinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonu ve şiddetli ishal ile ortaya çıkan bir hastalıktır.

• Dizanteri :İnsanlarda kanlı ishal, şiddetli karın ağrısı, gerekmediği halde dışkılama isteği duyma hastalığıdır.

• Ülser : Mide mukozasının alkol, sigara ve asitli içecekler nedeniyle zedelenmesiyle oluşur.

• Siroz : Alkol ve sigara sayesinde karaciğer hücrelerinin kendini yenileyememesi sonucu oluşur.

• Tifo :Kirli içme suları ve pis yiyeceklerden bulaşan bulaşıcı bir hastalıktır.

• İshal : Dışkının sık olarak sulu veya yumuşak çıkması durumudur.

• Sarılık :Kandaki vücuda renk veren maddelerin değerinin değişmesi sonucu deri ve mukozaların sarı renk alması durumudur.

• Gastrit :Alkol, tütün, kimyasal maddeler ile bakteriler ve virüslerden dolayı oluşan hastalıktır..

• Hıçkırık :Diyafram kasının birden kasılması sonucunda ses tellerinin arasındaki açıklığın istem dışı kapanması ile gerçekleşen ani soluk alımı ve bu sırada bir ses dışarı çıkmasıdır.

• Kabızlık :Kabızlık, bağırsak hareketlerinin normale göre azalması durumudur.

• Reflü :Mide asidinin mideden yemek borusuna kaçması hastalığıdır.

• Gıda Zehirlenmeleri: Besin kaynaklı hastalık, içine yabancı etmen karışmış besin tüketimi sonucu meydana gelen herhangi bir hastalıktır. Genelde besin zehirlenmesi de kullanılsa da bu genelde hatalıdır. Gerçek besin zehirlenmesi besinde bulunan yabancı bir kimyasal madde veya doğal toksini yemek yoluyla meydana gelir. Besin kaynaklı hastalıkların çoğu aslında patojen bakteri, virüs, prion veya parazitlerin neden olduğu besin yollu enfeksiyondur. Bu tür enfeksiyonlar genelde besinin hatalı depolanması, hazırlanması veya servisinin yapılmasından kaynaklanır. Yemek hazırlanması sırasında, onda evvel ve sonra hijyen kurallarına uyulması bir hastalığın bulaşma olasılığını azaltır.

• Mide kanseri : Sindirim sistemi organlarından midenin herhangi bir parçasından gelişebilen bir kanser türü. Başta yemek borusu ve ince bağırsak olmak üzere başka organlara da metastaz yapabilir. Nedenleri Beslenme alışkanlığının önemli rol oynadığı mide kanseri, gereğinden çok tuz tüketimi, sebze ve meyve alımının yetersizliği gibi alt yapılara dayanır. Yanmış ya da yeterince pişmemiş kırmızı et tüketimi de bu nedenler arasındadır. Sigara içenlerin içmeyenlere oranla yakalanma riski iki kat daha yüksektir. Aşırı kilolu olmak bazı kanser türlerinde riski artırır. Mide kanseri bunlardan biridir. Ailede görülmüş olması da mide kanseri riskini artıran unsurlardandır.

• Kolon kanseri : Kolon diye adlandırdığımız kalın bağırsak, yaklaşık 2 metre uzunluğundaki sindirim sisteminin ince bağırsaktan sonra gelen kısmıdır. Özellikle batılı ülkelerde sık karşılaşılan kolon kanseri oldukça büyük bir öneme sahiptir. Toplumda görülme sıklığı 10000 de 5 dolayındadır. Erkekte ve kadında eşit oranda görülen kolon kanseri bütün kanserler içinde görülme sıklığı bakımından 3. sırada yer alır. Kolon kanserinin nedeni kesin olarak bilinmemektedir fakat oluşumunda etkili olan bazı çevresel ve genetik nedenler vardır.

Kalıtsal etkenler bu konuda büyük öneme sahiptir. Ailesinde kolon kanseri olan kişilerde kansere yakalanma ihtimali normalden daha yüksektir. Ayrıca daha önceden meme ve yumurtalık kanserini geçirmiş kişilerde ve ailelerinde kolon kanseri sıklığı daha fazladır. Beslenme, kolon kanserinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle Batı tipi diyet kanser ihtimalini arttırır. Kolon kanserinin oluşmasında hayvansal yağların tüketiminin etkili olduğu araştırmalar sonucu saptanmıştır. Ayrıca bazı kimyasal maddeler kanser nedenleri arasındadır. Sanayi işçilerinde, bazı fabrikalarda çalışanlarda kolon kanseri görülmesi kimyasal maddelerin etkisini ortaya koymaktadır.

• Pankreas kanseri: yağ ve proteinlerin sindirilmesine yardımcı olan enzimlerin üretilmesi ve aralarında insülinin de bulunduğu hormonları salgılamak gibi temel işlevleri bulunan pankreastaki sağlıklı hücreler anormalleşerek hızla çoğalmaları sonucu ortaya çıkan hastalık. Anormal hücreler, pankreas`ta kist olarak adlandırılan bir kütle meydana getirirler. Belirtileri Sarılık, karaciğer büyümesi, sindirim güçlüğü, kilo kaybı, ağrı, iştahsızlık, kaşıntı, diabetes mellitus, bulantı, karında hassasiyet, karın boşluğunda sıvı birikmesi. Hastalık sarılık olarak kendini gösterdiğinde, genellikle tehlikeli safhada olduğunu göstermektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp