Mide Bağırsak Hastalıkları Belirtileri

19-02-2015 --
0 Yorum

Mide Bağırsak Hastalıkları Belirtileri :

Mide-Bağırsak Hastalıkları

Bu bölümde ele alacağımız ilk bitki grubu, vücudun kendini iyileştirmesine etki eden bitkilerdir. Bu bitkilerin, Şekil 6’da iki alt kategoriye ayrıldığını görebilirisiniz; iştah arttıranlar ve sindirimi hızlandıranlar. Bilimsel ve bitkisel şifada, vücudun zindeliğinin ve enerjisinin yediğimiz yiyeceklerden geldiğine inanılır.Çoğu bitkisel karışım, aromatik ya da acı sindiricilerden en az bir tanesini temelinde barındırır. Çünkü bu bitki grubu yiyeceklerin vücuda alınmasında ve sindirilmesinde oldukça faydalıdır.Halsiz, yorgun ya da bir nebze dürtülmeye ihtiyacı olan kişilerin, vücudu ısıtan bitkilerden birini (kakule, melekotu, rezene, tarçın, kırmızıbiber) kullanması gerekir.

Kakule ve melekotu bu grubun en ön plana çıkan bitkilerindendir, ayrıca kakule özellikle kronik hastalığı olanlar için idealdir. Günümüzde sıkça karşılaşılan yatıştırıcı bir bitkinin gerektiği durumlarda, yılan otu kullanmak pek de doğru olmaz. Yılan otu, hem iştah arttırıcı hem de sindirime yardımcı emsalsiz bir bitkidir.Parantez içinde, burada size kalsiyum alimimin arttıran atkuyruğu otundan bahsedeceğim. Çemen ve ısırgan otunun, şeker hastalarında kan şekerini düşürdüğüne inanılır, bu yüzden beslenme açısından kişi üzerinde pozitif bir etkisi vardır.

Bitkisel şifada, safra kesesinin ve karaciğerin sağlıkları birbiriyle bağlantılıdır. Hal böyle olunca, safra kesesine faydalı olan bitkiler bazı durumlarda karaciğere de faydalı oluyor. Karahindiba ve andızotunun safra üretimini arttırıp, safra kesesine ve karaciğere faydalı olduğuna inanılır. Safrayı sulandırdığından, karahindibanın safra kesesinden rahatsızlığı olan bir hastaya yararlı olduğu söylenir

Refahımız ve biraz olsun lüks bir hayat yaşamak için harcadığımız para, aslında soluduğumuz havada ve yediğimiz yemekte her zaman potansiyel bir tehdit olarak varolmuştur. Katkı maddeleri, koruyucu maddeler, böcek ilaçları, zehirli atıklar ve nükleer atıklar ise bu yüzyıla ait olan tehlikedir. Vücuttan zehri temizleme görevine ve sorumluluğuna sahip olan karaciğerimiz, bu yüzden oldukça zor durumdadır. Çevredeki zararlı maddelere, bir de karaciğer atığı (uyuşturucu, nikotin, alkol) olarak bilinen zararlı maddelerin aşırı kullanımı eklenince, sıkıntı daha da aşılmaz hale gelir. Bundan dolayı, karaciğer temizleyicileri çağımız bitkisel şifasında oldukça önemli bir yere sahiptir.

Meryemana dikeni, Avrupa’da karaciğer temizliği özelliğinden dolayı oldukça meşhurdur. Meryemana dikeninin, karaciğeri hem hastalıklara karşı koruduğuna hem de hastalık sonrası iyileşmesine yardım ettiğine inanılmaktadır. Bu yüzden, meryemana dikeninin sarılık hastalığının iyileşme evresinde faydalı olabilir.Üst mide-bağırsak yolu iltihabı, midenin ürettiği asitten dolayı sindirim borusundaki tahrişten kaynaklanır. Yemek borusu tahrişi, gastrit ya da ülser bu durumları ifade etmede kullanılan terimlerdir. Biz, bunlara meslek dilinde apepsi(mide asidinin azlığından kaynaklanan hazımsızlık), dis- pepsi (mide sorunlarına bağlı hazımsızlık), reflü ya da mide ekşimesi demeyi tercih ediyoruz.

Altınmühür, mukoza zarını uygulandığında yatıştırıcı ve iyileştirici bir bitki olup, özellikle üst mide-bağırsak yolu iltihaplarına faydalı olarak kabul edilir. Meyankökü de bu gibi durumlarda faydalıdır. Mukoza üretimini hızlandırdığından, ülser tedavisinde iyileşme sürecine katkı sağlayabilir. Sindirim kanalında bulunan kasların kasılması, bu bölgedeki kaslarda şiddetli ağrıya neden olabilecek spazma yol açar. Bu ağrılar birçok nedenden kaynaklanabilir.

Bunlardan bazıları iki yönlüdür ve grip gibi hastalıklardan, gıda alerjisinden, pek ciddi olmayan gıda zehirlenmesinden ya da endişeden kaynaklanır. Bazı durumlarda ise bu spazma neden olan hiçbir belirti bulunamaz. Ancak, bazen spazmın nedeni intraabdominal (karın içi - batın) rahatsızlıklar olabilir. Bu ihtimal her zaman ateş, aşırı ağrı ya da hassasiyet hissedildiğinde dikkate alınır.

Tarçın, melekotu, papatya ve nane genelde spazm önleyici olarak kullanılır. Her birinin bağırsağı rahatlatıp, bağırsağın kas yapısındaki anormal kasılmaları giderdiğineinanılır. Ayrıca, eğer rahatlatıcı ya da sakinleştirici bir etki almak istiyorsanız, papatya ve nane kullanmanız önerilir.Papatyanın “kronik hazımsızlık” durumunda kullanılmasıyla ünlüdür.

Spazm önleyici ve rahatlatıcı etkileri bu rahatsızlık durumunda oldukça faydalı olup, midede rahatlama ve huzur sağlar. Alt sindirim kanalında meydana gelen spazmlar için rezene, maydanoz ya da şerbetçiotu kullanmanız gerekir. Bu üç bitki de bu konuda etkinliğini kanıtlamıştır ama şerbetçiotunun bu bölgedeki kas kasılmasını rahatlattığından dolayı, ünü diğerlerine göre daha yaygındır. Yatıştırıcı ve sakinleştirici bir bitki olan şerbetçiotu, hassas bağırsak sendromu tedavisinde kullanılır. Sarı kantaron da bu gibi durumlarda oldukça faydalıdır.

Bilinen tüm spazm önleyiciler kalın bağırsak sancısının tedavisinde kullanılmaktadır ama rezene özellikle bebeklerde olmak üzere bu hastalığın tedavisinde çok etkilidir Sindirim kanalına bulaşan virüslerin yol açtığı mide ve bağırsak iltihabı, çoğu zaman pek hoş olmayan ama kısa süreli bir hastalıktır. Mide ve bağırsak iltihabının tedavisinde kullanılan bitkiler şunlardır; tarçın, rezene, zencefil, nane ve sarımsak. Kullanılacak bitki ya da bitkiler belirtilere göre belirlenir. Zencefil ve nane, mide bulantısını ve kusmayı engellemede etkilidir. (Zencefil, ayrıca, hamilelik döneminde geçekleşen sabah bulantılarını da giderir.)

Tarçın, zencefil ve şerbetçiotu klinik tabloyu sıkıntıya sokan ishali gidermede etkilidir. Tarçın, pek şiddetli olmayan mide ve bağırsak iltihaplarının tedavisinde uzun yıllardır kullanılmaktadır. Eğer spazm ya da sancı hala devam ediyorsa, şerbetçiotu kullanmanız faydalı olacaktır. Kalınbağırsaktaki hastalığa neden olan organizmalar üzerinde arındırma etkisi olduğundan dolayı, sarım- sağı da mide ve bağırsak iltihaplarının tedavisinde kullanmanızı öneririm.

İnce bağırsak tıkanıklığı (bağırsak düğümlenmesi)

İnce bağırsakta en sık rastlanılan hastalık tıkanıklıktır. Tıkanıklığın sebebi hemen daime geçirilmiş bir karın ameliyatı sonrası bağırsaklar arasındaki yapışıklıklar veya karın duvarındaki fıtıklardır.
Karın ameliyatları sonrası gelişen yapışıklıkların önlenmesi cerrahinin çok önemli bir araştırma alanını oluştursa da bu konuda henüz kesin bir başarı sağlanamamıştır. Laparoskopik (kapalı) ameliyatlar genellikle açık ameliyatlardan daha az yapışıklığa yol açarlar ancak yapışıklığa bağlı bağırsak tıkanmasının kesin olarak önlenesi mümkün değildir.
Karın duvarı fıtıklarına da bağırsak bölümleri girip orada sıkışarak tıkanıklığa yol açabilirler.
Hastalarda yaygın karın ağrısı, huzursuzluk, bulantı ve kusma vardır. Birkaç kez dışkılama olsa da hastalar gaz çıkaramaz durumdadırlar ve karınları şiştir.
Hızla damar yolu ile sıvı vermeye başlar, tıkanıklığın sebebini bulmak için incelemelere başlarız. Eğer boğulmuş bir fıtık söz konusu ise acil ameliyat gerektirir. Ameliyata bağlı yapışıklık düşünüyorsak ameliyat için acele etmeyiz. Gerekirse hastalara burundan da bir tüp yerleştirip izlemeye alırız. Beslenmeyi damardan sağlarız. Bu hastaların büyük çoğunluğu 24 – 48 saat içinde gaz çıkarmaya başlarlar. Böylece yeni bir ameliyata gerek kalmaz. Ancak takip sırasında kötüye gidiş saptanırsa acil girişim gerekir.

Crohn hastalığı

İnflamatuvar bağırsak hastalıkları grubundan bir hastalıktır. Aslında ağızdan anüse kadar tüm sindirim sistemini tutma olasılığı olsa da en sık ince bağırsağın son bölümünde görülür. Bağırsakta kalınlaşma ve iltihapla seyreder. Tam sebebi bilinmemektedir. Çok farklı faktörler suçlanmaktadır. Muhtemelen birden fazla sebebin bir araya gelişi ile ortaya çıkar. Hastalarda bağırsak tıkanıklığına benzer belirtiler olabileceği gibi apandisit gibi de davranabilir.

Gastroenteroloji, cerrahi, radyoloji gibi branşların ortak çalışmaları ile takip ve tedavi edlmesi gereken bu hastalıkta ameliyat kesin çözüm olmadığı için mümkün olduğunca ameliyattan kaçınır, çok gerektiğinde iligli bağırsak kesiminin çıkarılmasını sağlarız. Ne yazık ki nadir de olsa bazen bağırsağın karın duvarına bağlanması gibi uygulamalar da gerekebilir