Sindirim Sistemi

SİNDİRİM SİSTEMİ

Sindirim sistemi, ağızda başlar ve anus’ta biter. Ağıza giren gıda, tükürükle ıslanır. Tükürüğü, şu tükürük bezleri salgılar: Kulağın önünde bulunan parotis bezi, çene açısının altındaki submak- siller bez ve dil altında bulunan, sublingual bez. Tükürüğün içinde bulunan pityalin adlı bir enzim, dişlerin iyice kesip ezdiği yiyeceklerle karışır ve nişastanın şekere dönüşmesini sağlar. Bu kimyasal olay çok önemli değildir ve tükürüğün gerçek görevi, gıdayı ıslatmak ve böylece sindirim sistemi içinde kolayca kaymasını sağlamaktır. Tükürük salgısını sağlayan asıl faktör psikolojik olup," burada yiyecek maddesinin, kişinin koku, görme ve tat duyularını uyandırması gereklidir, çünkü kuru bir ağızda, gıda yeterince çiğnenip yutulamaz. 
 
Bundan ötürü, korku, endişe veya tiksinti hisleriyle yemek yemek veya dikkat başka yerdeyken (örneğin, gazeteokurken veya televizyon seyrederken) yemek yemek zordur. Yiyecekler, ağızdan ösofagus’a geçerken, refleks yoluyle glotis kapanır ve böylece gıdanın solunum yollarına girmesi önlenir. Bazı sinir sistemi hastalıklarında, yemek yerken gülünürse veya bilinç kayıplarında bu refleksin çalışmaması sonucu, yiyecek veya içecekler solunum yoluna kaçabilir. Bundan ötürü, baygın bir kişiye içecek verilmemelidir. Ösofagus 250 mm. uzunlukta olup, yiyecekleri mideye doğru, bir seri ritmik kasılmayla iter. Bu sayede, baş aşağı duran bir kişi su içebilir. Mide suyu, içindeki hidroklorik asitten ötürü asit re- aksiyonludur; bunun nedeni, mide enzimlerinin ancak asit ortamda görev yapabilmeleridir. Bazı sindirimsizlik vakalarını, mide asiditesine bağlarlar ve gerçekten mide ülserinde, asit miktarı yükselir, ama; 
 
a) Hidroklorik asitin tam yokluğunda da bazı, kişiler sindirimsizlikten şikâyetçidir; 
 
b) Basit sindirimsizlikte midede duyulan ağrının asit artışına bağlı olduğu kanıtlanmamıştır. Belladonna gibi ilâçlar, mide asiditesini etkile- meksizin, bu ağrıyı giderebilir.Mide suyunun başlıca enzimi (bkz.) pep- sm’dir. Bu enzim, proteinlerin yıkımını sağlar. Mide sindirimi sona erince, yarı sıvı haline gelen gıda, mide bitimindeki bir kapaklı delikten (pilor), ince bağırsağın ilk bölümü olan duodenum’a gelir. Buradaki sindirim suları alkaliktir ve proteinlerin amino asitlere, kompleks karbonhidratların (sükroz ve maltoz gibi disakkaridlerin) monosakka- ridlere ve yağların da yağ asitleri ve glise- role parçalanmasını sağlar. İnce bağırsakta sindirime yardımcı diğer faktörler:1. Safra: Yağların yıkılmasına yardım eder ve karaciğerce salgılanır. Safra kesesinde biriken safra, sa£ra kanalından geçer ve bu kanalın, pankreas kanalıyle birleşmesi sonucu, pankreas salgılarıyle birlikte kısa bir yol izleyip, duodenum’a akar.
 
2. Pankreas suyu: Bunun içinde, yağların yıkımına yarayan lipaz enzimi, karbonhidratları en uzak yapı taşına yıkan amilaz enzimi, protein yıkımını sağlayan tripsin enzimi ve bir de sütü pıhtılaştıran madde vardır.
 
3. İncebağırsağın son bölümündeki bakteriler.Sadece alkol doğrudan midede emilir.Bunun dışında, yenen herhangi bir madde, ince bağırsağın son bölümünde temel yapı taşlarına yıkılmıştır: Proteinler, amino asit haline; yağlar, yağ asitleri ve gliserol haline, nişasta ve şekerler de glikoz haline gelmiştir. Glikozun, karbonhidrat metabolizmasının son ürünü olması ve çok çabuk emilip enerji vermesi, onun enerji sağlayan başlıca maddelerden biri olduğu iddiasına yol açmıştır. Bu iddia, bilimsel olmakla birlikte, normal kişilerin enerji eksikliği halleri doğru olamaz; bunlarda ancak psikolojik bitkinlik söz konusudur.
 
Duodenum, 250 mm. uzunluğundadır ve jejunum''''a ileum ile devamlıdır. Ölümden sonra, jejunum ile ileum’un birlikte uzunluğu 6 metredir. Yaşarken bu bağırsakların uzunluğu, duvarlarının tonus’una göre değişir ve bazen 3 metre dahi olabilir. İleum sonunda ince bağırsak, kalın bağırsakla birleşir. Kalın bağırsak, karın boşluğunun sağalt bölümünde başlar ve çekum ve apendiks'''' ten devam eder. Sağda yukarı doğru çıkan kalın bağırsak bölümü, yükselen kolon adını alır, sola yönelir ve bu bölümü de transvers kolon diye adlandırılır. 
 
Solda aşağı inen kalın bağırsak bölümü, inen kolondur ve bu sigmoid kolon, bundan sonra da rektum (150 mm.) olur ve anüs kanalı aracılığıyle, artık maddelerin dışarı atıldığı anüs''''la birleşir. Kalın bağırsakta yalnız su emilimi olur. İnce bağırsakta ise, son ürünlerine yıkılmış olan yağlar, safra tuzları, amino asitler ve glikoz emilir. Emilen yağlar, bağırsak villus’ları- nın (parmaksı çıkıntılarının) lenf damarlarına geçer ve buradan bağırsağı boşaltan lenfatik sisteme aktarılır ve göğüs lenf kanalı yoluyle pis kana karışır. Safra tuzları, amino asidler ve glikoz, portal toplardamar sistemi yoluyle karaciğere gider.Gıda maddelerinin sindirim kanalını kat etme hızı değişiktir. Genellikle, bir yemekten 2-3 saat sonra mide boşalır. İnce bağırsakta boşalma süresi ise 4 saat kadardır. Bir yemekten 24 saat sonra, artıklar, dışarı atılmak üzere, rektum’da bulunur. Sindirim kanalı boyunca, yiyecekler, kas duvarların seri halinde kasılma ve gevşemesiyle ilerler. Bu sindirim hareketleri ince bağırsakta 3 tiptir.
 
1. Peristaltik: Bağırsak duvarı boyunca görülen, yavaş bir dalga hareketidir.
 
2. Segmentasyon: Duvarın belirli bölümlerinin almaşlı olarak kasılıp gevşemesidir.
 
3. Pandül hareketleri: Yemeklerin, sindirim kanalı «içinde iyice karışmasını sağlayan hareketlerdir.Kalın bağırsaktaki hareketler daha fazla, segmentasyon ve peristaltik’i andırır, fakat ince bağırsaktakinden daha yavaştır. Rektum, dışkılamanın hemen öncesi dışında, normalde boştur.

SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

Ağız : Besinlerin dişler yardımıyla koparılıp, çiğnenip parçalanarak ve tükürükle ıslatılarak yumuşatıldığı yerdir. Ağızda hem mekanik hem kimyasal sindirim gerçekleşir. Besinlerin mekanik sindirimi, dişler yardımı ile kesilip parçalanarak ve çiğneme ile gerçekleşir. Besinlerden sadece karbonhidratların kimyasal sindirimi ağızda başlar. Bu ise tükürük içinde bulunan tükürük salgısı (amilaz) sayesinde gerçekleşir. Dil ise lokmaları ağız içinde çevirir ve yutağa atar.

Yutak : Ağız boşluğundan sonra gelen kısımdır. Besinlerin ağızdan yemek borusuna iletilmesini sağlar. Ağız ve burun boşluğuyla, yemek ve soluk borusunun birleştiği bir kavşak gibidir. Yutma sırasında küçük dil soluk borusunu kapatarak besinlerin soluk borusuna kaçmasını engeller ve besinler yemek borusuna geçer. Bu sırada solunum kısa bir süre için durur. Yutakta mekanik ve kimyasal sindirim olmaz.

Yemek Borusu : Yutakla mide arasında yaklaşık 20 - 25 cm kadar uzunlukta düz kaslardan yapılmış bir organdır. Yemek borusu kaslarının kasılıp gevşemesi ile besinlerin mideye iletilmesini sağlar. Bu kasların ters yönde kasılması kusmaya neden olur. Yemek borusunda fiziksel veya kimyasal sindirim gerçekleşmez.

Mide : Besinler burada uzun süre bekletilir. Besinlerin mekanik sindirimi midenin kasılıp gevşeme hareketi ile; kimyasal sindirim ise mide özsuyu içinde bulunan mide asidi ve enzimler ile gerçekleştirilir. Böylece besinler parçalanarak küçük moleküller hâline getirilmiş olur. Proteinlerin kimyasal sindirimi midede başlar ve ince bağırsakta sonlanır.

İnce Bağırsak : Yetişkin insanlarda yaklaşık 6 - 8 m uzunluğundadır. Yağların kimyasal sindirimi ince bağırsakta başlar. İnce bağırsağa gelen safra, pakreas özsuyu ile yağların, karbon hidratların ve proteinlerin sindirimi tamamlanır. Besinler ince bağırsakta en küçük moleküllerine kadar parçalanır. Bu moleküllerin ince bağırsaktan kan damarlarına geçmesi olayına emilim adı verilir. ince bağırsak sindirim sistemimizin en uzun bölümüdür. İnce bağırsakların iç yüzeyi villüs adı verilen ince parmak şeklindeki çıkıntılarla kaplıdır. Emilim, villüslerde gerçekleşir. Villüsler ince bağırsaklardaki emilim yüzeyini artırır. İnce bağırsağın mideden sonra gelen başlangıç kısmına oniki parmak bağırsağı denir.

Kalın Bağırsak : Yaklaşık 1,5 m uzunluğundadır. Kalın bağırsak besinlerde kalan su, vitamin ve minerallerin emilerek kana geçirilmesini sağlar. Böylece yararlı maddelerin dışarı atılmasını önler. Besin maddelerinin parçalanmayan bölümleri olan atık maddeleri ise anüse doğru hareket ettirir. İnce bağırsakla kalın bağırsağın birleştiği yere kör bağırsak, kör bağırsağın ucundaki çıkıntıya apandis adı verilir.

Sindirim Sisteminin Yardımcı Organları

Sindirim Sisteminin Yardımcı Organları karaciğer ve pankreas organlarıdır. Bu organlar ürettikleri salgıları birer kanalla ince bağırsağa aktarır.
Karaciğer : Karın boşluğunda, midenin sağ üst kısmında yer alır. Karaciğer vücudumuzun kimya laboratuvarıdır. Karaciğer hücreleri safra adı verilen bir salgı üretir. Yağların kimyasal sindirimi için gerekli bir salgı olan safra, ince bağırsağa gönderilir.

Pankreas :
Pankreas öz suyunu salgılar. Pankreas öz suyu proteinlerin, karbonhidratların ve yağların kimyasal sindirimini gerçekleştiren enzimler içerir. Hem sindirim enzimleri hem de hormon salgılayan karma bezdir. Ayrıca insülin ce glukagon hormonları salgılayarak kan şekerini ayarlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp