Migren Baş Ağrısını Ne Geçirir?

Migren Baş Ağrısını Ne Geçirir? : Migren baş ağrılarındaki semptomlar belli bir grup oluşturur. Kafanın bir yanında başlayan ve yayılabilen zonklama şeklindeki ağn, migrenin karakteristik özelliği olup, genellikle diğer bazı semptomlar bir migren atağına eşlik eder.Migrenin yegane semptomları, aura (ç.n: sar’a, histeri veya astım nöbetlerinden önce duyulan his; sıcak basması gibi) ’nın semptomlarıdır: Tek başına baş ağrısı asla oluşmaz.Fizyolojik (ç.n: işlevbilimsel) sebepler henüz tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Eski bir teoriye göre, aura, beyine kan tedarik eden atardamarların daralması neticesi oluşmakta ve bunu takiben aynı damarlarıngenişlemesi sonucu da baş ağrısı oluşmaktadır.Migren baş ağnlan kadınlarda daha yaygın olup, aileden gelme eğilimindedir.

Ataklann sıklığı, tüm yaşam içinde birkaç taneden, haftada birkaç defaya kadar değişiklik arz eder. İlk atak genellikle, buluğ çağından sonra ancak 40 yaşından önce vuku bulur. Kişilerin çoğunda, migren baş ağrılarının şiddeti ve sıklığı, yaşla azalır. Bu durum, kadınlarda, kadınlık hormonu estrojen’in bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Mamafih, migren, yetişkinler kadar çocuklan da etkiler.Migren herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir. Ama hücumun, stresli bir gün sonrasında gevşemeye geçme periyotlarında vücuda gelmesi yaygınlıkla karşılaşılan durumdur. Aybaşı durumu, yorgunluk, aşırı ya da yetersiz uyku, hava değişiklikleri ve parlak ışığa, yüksek ses veya kuvvetli kokulara maruz kalma; diğer tetik- leyicilerdir.Aynca pek çok diyet tetikleyi- cisi de vardır: Alkol (özellikle kırmızışarap), yerfıstıklan, çikolata, eski kaşar, suni tatlandıncı aspartam, kafein ve fermante olmuş yiyecekler; bunların en bilinenleridir.

MİGRENİN EVRELERİ

Bir klasik migren atağının iyi tanımlanmış beş evresi vardır: Prodrome, aura, baş ağnsı, bitiş ve postdrome. Her ne kadar hepsini birden olmasa da, birden fazla evre ile karşı karşıy kalabilirsiniz. Prodrome evresi Bu evre, baş ağasından saatler ya da günler önce vuku bulabilir. Bu zaman boyunca, migrenden muzdarip olan kişilerin takriben yüzde 60’ı, semptomlar ile karşılaşır. Semptomlar, (depresyon ya da aşın mutluluk gibi) psikolojik;(ışığa karşı artan hassasiyet veya koku hassasiyeti gibi) nörolojik; ya da (yorgunluk, iştah kaybı veya susama artışı gibi) bünyesel olabilir.

Bazı kişilerde ayrıca, bulantı, kabızlık ya da ishal gibi gastro- entestinal semptomlar görülür. Prodrome’daki semptomlar her ne kadar çok çeşitlilik arz etse de, her kişinin genellikle, migren sinyali teşkil eden, kendine özel bir dizi semptomu vardır.Aura evresi Aura evresini derhal bir atak takip eder. Migrenden şikayetçi kişilerin takriben yüzde 20’si, nörolojik semptomlar (aura) ile karşılaşır. Bu genellikle, 5 ila 20 dakika şeklinde gelişir ve bir saatten az sürer. Görme rahat- sızlıklan ile birlikte karşılaşılan migrenler, klasik migren olarak adlandırılır. En yaygın aura, zikzak biçiminde parlayan ışıklardır.Bazı kişiler parlak ışıkları farklı geometrik şekillerde görür ya da görme alanlarının bir yansı boştur.Diğer kişiler, konuşma zorluğu, vücudun bir yanında zayıflık, birelde ya da kolda ya da yüzün bir yanında uyuşukluk veyahut kann- calanma ile karşılaşabilir.

En çok vuku bulan migren, aura’sız başlar (bayağı migren). Bayağı migrenler, tipik olarak daha uzun sürer ve klasik migrene oranla, daha sık oluşur.Baş ağrısı evresi: Tipik migren baş ağrısı, zonklama şeklindedir. Ağn kafanın bir yanında başlar ve daha sonra her iki tarafa yayılır. Başın çeşitli bölgelerinde, saplanma ve sarsmak, şoklu vurucu ağrılarla gayet yaygın bir şekilde karşılaşılır. Hücum tedricidir ve ağrı ilk 30 dakika ila 2 saat arasında, şiddet itibanyla artış gösterir. Bunu takiben yavaş yavaş azalır. Baş ağnsı evresinin ortalama süresi bir gündür. Ama 3 güne kadar uzayabilir.Kişilerin yüzde 90’ında, bulantı, kusma ya da iştah kaybı, baş ağrısına eşlik eder. Görmede bulanıklık, burun tıkanıklığı, ishal, boyunda sertlik, hafızada azalma ve konsantrasyon zorluğu, eşlik eden diğer semptomlardır.Bitiş evresi Bu evrede ağrı açısından rahatlama vuku bulur. Birkaç saatlik bir periyot içinde ağrının şiddeti tedricen azalır, ancak kişide yorgunluk ve sinirlilik hali bırakır.

Pek çok kişide, kusma ya da uyuya kalma, atağın sona erdiğinin işaretidir.Posdrome evresi Bu evre, ağnnın dinmesini takip eden periyottur.Bu evre boyunca, hastalardan bazılan bitkinlik veya tükenmişlik ya da sinirlilik hissederken; bazıları öforik (Ç. N: yerinde duramayacak şekilde, sevinçten havalara uçan) hissederler. Bazı kalıntı sendrom- lan, ağrı tamamen kaybolduktan sonra da varlığını sürdürebilir.Alışdagelmişin dışında birkaç migren türü vardır. Familial hemip-legic migrende, aura’da vücudun bir yam felçli gibi olur. Hasta kişinin aile üyelerinden bir başkasmda da genellikle aynı semptomlar vardır.Bazı kişilerde baş ağrısı olmaksızın migren aura’sı (görmede değişiklik gibi) vardır; bu tip migren 35 ila 40 yaş ve sonrasında daha yaygındır. Oftalmopleji migreninde, aura, gözlerde oluşan kısmi bir felci içerir. Migrenin en şiddetli şekli, migrenle birlikte oluşan bir felçtir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Migrene dair bir teşhis testi yoktur; teşhis sizdeki semptomlara yani belirtilere göre yapılır. Beyin fonksiyonlannın geçici kaybı şeklinde olan (bir gözde kısmi görüş kaybı gibi), migrenin ender rastlanan türlerinde, geçici iskemik atak gibi diğer mümkün teşhisler, doktorunuzun bazı testler istemesini gerektirebilir.Her ne kadar migrenin tedavisi yoksa da, tedavi sıklığı azaltabilir, şiddeti zayıflatabilir, ya da baş ağrılarının prodrome veyahut aura evresinde kesilmesini sağlayabilir. Migreniniz olduğunu düşünüyorsanız, ya da sık ve sizde karışıklığa yol açan baş ağrılan yaşıyorsanız, tedavi stratejilerini görüşmek üzere bir doktora görünün.Yapabileceğiniz iki şey vardır: Ataklann sayısını azaltmak ya da önlemek ve vuku bulduklarında kısa sürmelerini sağlamak.

Migrenlerin önlenmesi

Özel ışıklar, sesler ve kokular; nem veya barometrik basınçta değişiklik; alkol; stres; estrojen tedavisi (kadınların yüzde 30’unda, doğum kontrol hapı aldıkla- nnda, ataklar artmaktadır) ; yeme alışkanlıklannda değişiklik; ya da belli yiyecekleri yemek (özellikle çikolata veyahut nitrat koruyuculariçeren) gibi migren ataklarını tetik- leyen durumlardan kaçının.O esnada neler yaptığınızı ve neler hissettiğinizi kaydettiğiniz bir günlük tutun.Bazı ilaçlar migren ataklarının sayısını azaltabilir: beta bloker’ler, teterocyclic antidepresanlar, (bkz. sf. 400) kalsiyum kanal blokerleri, valproic asit ve methysergide (yan tesirleri sebebiyle nadiren kullanılır).Aynca günde bir aspirin alınmasının da (baş ağrınız olduğunda değil) migren atağı sayısını azalttığına dair kanıtlar vardır.Migren ataklarının kısa kesilmesi: Bir migrenin işaretlerini fark eder etmez, duyusal uyanlan azaltın. Muhtemelen doğal olarak, karanlık, sessiz, sakin bir oda arayacak ve uzanacaksınız.

Reçete gerektirmeyen ağrı ilaçlarından oluşan bir aspirin, acetaminophen ve kafein kombinasyonu bazen yeterli olabilir.Nonsteroidal anti-enflamatuar ilaçlar (yani NSAID’ler), reçete gerektirmeyen diğerleri dahil olmak üzere, beyindeki kan damarlarındaki iltihaplanma ya da yangıyı azaltmak suretiyle işler. Migren ataklan esnasında haplannemilimi yavaş olduğu için, bazı kişiler ilaçlarını, enjeksiyon, burun spreyi ya da fitil gibi daha hızlı etki eden şekillerde alırlar.Rektal fitil olarak verilen indomethacin ve doktor denetiminde enjekte edilen ketorolacen, en etkili NSAID’lerden bazdandır. Ayrıca ergotamin de bir migreni durdurabilir.

Hap, enjeksiyon, fitil ya da burun spreyi olarak kullanılabilir. Genellikle bir bulantı önleyici ilaç ile birlikte alınır çünkü bulantıya sebep olabilir ya da bulantıyı arttırabilir.Aybaşı hali eşliğinde oluşan migrenlerde; yan tesirleri az bir ergotamine türevi olan dihydroergotamine enjeksiyonlan özellikle etkilidir. Ergotamine (ve benzeri ilaçlar) vücuttaki kan damarlannı büzdüğü için, koroner kalp hastalığı gibi damarları daraltan hastalıklardan muzdarip kişiler, bu ilacı kullanmamalıdır. Aynca yüksek tansiyonu olan, böbrek sorunu ya da karaciğer hastalığı bulunan kişiler veya hamile bayanlar tarafından genellikle kullanılmazlar.

Triptan adı verilen - sumatriptan, rizatriptan, zolmitriptan ve naratriptan dahil olmak üzere -nispeten yeni bir ilaç grubu, nörot- ransmitter serotonin için bir reseptör şeklinde işlev görür ve hem baş ağrısını hem de bulantıyı rahatlatabilir. Hap, enjeksiyon ya da burun spreyi olarak alınabilirler. Ciddi yan etkilerin gözlenebilmesi açısından, ilk doz genellikle bir doktorun denetimi altında uygulanır.Kalp hastalığı olan kişiler (özellikle boğulma benzeri derin sıkıntısı olanlar), ya da evvelce kalp krizi geçirmiş kişiler, ya da kalp krizi riski taşıyanlar, genellikle triptans’dan kaçınmalıdır. Eğer kontrol altına alınmamış yüksek tansiyonunuz varsa, triptans bunu kötüleştirebilir.

Ergotamine ile mukayese edildiğinde, sumatriptan daha çabuk etki eder. Ama etkileri uzun süreli değildir.Hızlı etki eden bir opiate analgesic (ç.n: afyonlu ağn kesici) olan butorphanol, reçeteli olarak mevcuttur ve burun spreyi şeklinde kullanılır. Doktorunuz butorphanol kullanımını yakından takip edecektir çünkü bu bir narkotik ilaçtır ve bağımlılık yapabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp