Mesane Yaralanmaları

Mesane Yaralanmaları : Mesane göreceli hareketliliği ve anatomik pozisyonu nedeni ile nadiren yaralanır. Ciddi mesane yaralanmaları karın yaralanmalarının %2'sini oluşturmaktadır. Mesane yaralanmaları lezyonun yerine göre intraperitoneal, ekstraperitoneal ve karışık olarak sınıflandırılabilir. Ekstraperitoneal tip olguların %60'ında, intraperitoneal tip % 32 sinde ve karışık tip % 8 inde görülür. Mesane yaralanmaları kesici ve künt travmalarla gelişebilir. Künt travmaya ikincil oluşan mesane yaralanması üç türde olmaktadır. Hidrolik kuvvetlerin mesanenin en zayıf yeri olan kubbesinde yırtık oluşturarak periton içine idrar ekstravazasyonuna neden olur. Diğer bir mekanizma kırılan pelvis kemiklerinin mesanede yırtılmaya sebep olarak ekstraperitoneal alana idrar kaçmasına sebep olur. Ekstraperitoneal mesane yaralanmalarında % 95 oranında pelvis kemik kırığı saptanırken, pelvis kırıklarının %16 sında mesane yaralanması görülmektedir.

Mesane yaralanmalarında ekstravaze olan idrar eğer ürogenital diafra- mın superior yaprağı yırtılmamış ise pelvisle sınırlı kalır; ancak yırtılmış ise o zaman Colles ve Scarpa fasyaları ile devam eden inferi- or fasya ile sınırlanır ki, o takdirde idrar skrotum, perine ve karın duvarına yayılabilir.Mesane yaralanmalarında tanı; %82-97 oranında makroskopik veya mikroskopik he- matüri görülmesi ve uygun biçimde yapılan sistografinin doğru tanı koydurma şansının %100 olması nedeni ile zor değildir. Ancak sistografi tekniği konusunda önemli bir noktayı vurgulamakta yarar vardır. Mesane kapasitesine kadar doldurulup ön-arka ve late- raloblik filmler çekildikten sonra mesane boşaltılmalı ve tekrar film çekilmelidir. Böylece daha önce dolu mesanenin arkasında görülemeyen yaralanmalar saptanabilir (%10-13). Sistografide ekstraperitoneal rüptürlerde ekstravazasyon asetabular çizginin altında "alev" biçiminde görülürken, intraperitoneal yaralanmalarda kontrast maddenin barsak lupları arasında olduğu saptanabilir. Sistografide diğer sık gözlenen bulgu mesanenin "göz yaşı" şeklinde görülmesidir ki bu bulgu perivezikal hematomun varlığını göstermektedir.Intraperitoneal yaralanmalarda tedavinin acil eksplorasyon ve onarım olduğu şeklindeki eğilim önemli derecede değişmemiştir. Cerrahi tedavi 3D prensibi ile gerçekleştirilmek- tedir. Bunlar debridman ve onarım, drenaj ve di ver siy ondur.

Eksplorasyonda periton açılmalı, kan ve idrar drene edilmeli, mesane orta hattan açılıp yırtıklar görülüp onarılmak ve sistostomi ile idrar diversiyonu yapılmalıdır.Ekstraperitoneal yaralanmalarda acil eksplorasyon ve üretral kateter ile konservatif izlem iki seçenek olarak görülmektedir. Kliniğimizde hastanın genel durumu genel anestezi için çok riskli olmadığı sürece eksplorasyon ve onarım genel kaide olarak kabul edilmektedir. Bu yaklaşımın dayanağı; konservatif tedavide üretral kateterin tıkanması, hema- türinin iyileşmemesi ve büyük yırtığın spon- tan iyileşme şansının az olması nedeni ile %20-25 olguda tedavinin çok uzaması veya geç dönemde ameliyat gereği ortaya çıkmasıdır. Tedavi yöntemi olarak üretral kateter ile drenaj ve izlem idrar infeksiyonu olmadığı, yırtığın göreceli olarak küçük olduğu ve üret- ranın geniş kateter için uygun olduğu durumlarda seçilmelidir. Bu tür yaklaşımda üretral kateterin en az 10-14 gün tutulması uygundur. Pelvik kemik kırıkları sonucunda görülen perivezikal hematomun mesane rüptürü- nün olmadığı durumlarda eksplorasyonu önerilmemektedir, çünkü genelde bunların eks-plorasyonu bakteriyel kontaminasyon şansını artırmaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp