Kranial Sinirlerden Doğan Ağrı


Kranial sinirlerden doğan ağrı: Ağrı başa ve yüze trtgerninal smirin herhangi bir lezyanundan, çene köşesi derinliklerine glossorarirıgeal sinir irritasyonun dan yansır. Vagus ve fasiyal sinirin kalu alan nervus intermedius ağrıyı kulağa yansıtabilir. Kranial sinirlerin periferik dallarının fizyolojik stımuluslar ile uyarlaması ağrı uyandırabilir. Sıltı şapka giymek yada başa band takmalk baş ağrısına sebep alabilir, keza soğuk rüzgara maruz kalmak veya soğuk suda yüzmek baş ağrısı uyandırabılır. Bir başka örnekte birçok kişinin aşına olduğu «dondurma baş ağrısı» dır. Dondurmayı ağızda tutmak veya bir defada yutmak damak ve boğazda lokal ağrıya sebep alabilir, ağrı trtgeminal sinir vasıtası ile alın ve şakak bölgesine; vagur siniri ile kulağa yarısıyabilir. Sebep ağız ve farenksin ani soğutulmasıdır. bununla birlikte sadece <Özefagus ve midenin soğu tulması bizzat baş ağrısına sebep almaz. Migrenli hastalarda bu baş ağrısı daha sık ve şiddetlidir.
Kranial sinirlerin sıkıştırılması : Trigemınal sinir'in ilk kolu göz içinde, superler arbital fissurada, kavemöz sinus veya temporal kemik petrosusunun apexinde kompresyona uğratılabilir. Sfenoid kanattan doğan bir meningeoma veya bir hipofiz tümöründe ağrı alına yansır, trigeminal sinirin ilk kolu vasıta sıyla inerve edilen alan üzerinde hassastyetirı azalması ile birlikte bulunur. Bir göz üzerinde ve arkasındaki ani başlangıçlı, şiddetli ağrı karotis internanın ve ya arteria pesterfor kommunikansın bir anevrizmasının genişlemesini gösterir. Gasserian ganglionu keza menıngeoma ile kampresyona uğratılabilir. Beşinci kranial sinirden nörinorn kaynaklanabilir. Trigeminal sinirinin kompresyana uğraması sıklıkla ağrısızdır, ancak ağrı olduğu zaman ekseriya devamlı ve uygun ağılımda bir serısosyal bozuklukla beraberdir. Granü10matöz doku üçüncü, dördüncü, altıncı, kranial sinirleri olduğu gibi superior orbital fissur civarında beşinci kranial slrılrin ilk bölümünüde bir kılıf gibi sarabilir. Bu gözün arkasında ve yukarısında duyulan ağrı ile birlikte rekürran bir oftalmaplejiye sebep olur. Spantan rernisyonlar vuku bulur. Kartikosteroidlerin kullanılması ile durum süratle düzelir. (Talass - Hunt sendromu) . Nadir bir sendromda Raeder'in Paratrigemina~ nevraljisi'dir. Ekseriya alın üzerinde olmak üzere trigemirıal dağılıma uyan ağrı ile oküler sempatik parasız (posis, myosis, alında terlemenin azalması) vardır. Bu kısmi Homer sendromu arbitada veya internal karatis arter duvarındaki sempatik sinirlerin bir lczyanunu gösterir çünkü yüzün terlemesinden sorumlu lifler external karatis artert ve onun dalları ile yol alırlar. Raeder sendromu internal karotis arteri ile Gasserian gangllon arasında meningeamu bulunan bir hastada kanımlamış idi. Sendram keza internal kanotis arter duvarındaki kesilme, travma veya diğerler bir zarar ile oluşabilir. Vakaların çoğu myosis ve ptosis ile birlikte görülen cluster baş ağrısından tefrik edilemez. (Larıce) Temparal kemik petras kısmı apexinin lezyorıu frantotemparal bölgeye ve kulota yansıyan ağrıya sebep olup, ağrı bu noktada kemiği geçen altıncı kranial stnirln parilizisi ile beraber görülür. Gradenigo sendromu orjinal olarak arta kulak iltihaplarının kampIikasyonu olarak tanımlanmıştır. Ancak bu bölgeden çıkan veya irıvase olan tümörler ile de birlikte bulunabilir.
Postherpatik Nevralji: Gasserian ganglionu herpes zosterlt hastaların yaklaşık sekizde birinde tutulur ve bunların yüzde kırık ila emsindo aft.almilk. dal tok olarak tutulmuştur. Döküntü dış kulak yolu, yumuşak clnlnl,lt vrwn üst, ser vlknl köklerden merve oları alanı tutar üçüncü. YOlunda herpetik döküntüler ve ganglion geniculatanm invasyanuna bağlı fasiyal palsy'nin kombinasyonu Ramsay Hunt sendromu olarak bilinir. Can sıkıcı,hoşa gitmeyen yakıcı tarzdaki ağrı cilt eripsiyonlarından bir kaç gün evvel ortaya çıkar ve kısmen anestezik alan alanda yaklaşık yüzde an hastada dökün ve yatıştıktan sonra da devam eder. 'I'rigeminal sinirin birinci kalunun dağılım alanındaki ağrı dökünti ilerden günlerce önce meydana gelebildiğinden teşhiste zorluklara sebep olur, Post herpetik nevralji kırk yaşın üzerindeki zonalı hastaların yüzde otuzu, altmış yaşın üzerindeki hastaların yüzde ellisini yakalar. Buradaki ağrının patogenezi muhtemelen afferent impulsların patternlerindeki bozukluk ve bazı santral ınhfbitör tesirlerin ortadan kalkması ile ilişkilidir. Tri geminal sinirin of talmik dalından gelen fibriller ventrolateral segmentte bulunur, bu sebeple herpes virusunun selektif olaralt bu alanı hasara uğratabileceği düşünülebilir. Pastherpetk rıevraljinin en faydalı tedavisi onun hastalığın akut fazında steroidlerin kullanılışı ile önlenmesidir. Ayrıca trtsiklık antidepresanlar bilhassa triptyline ki ağrıyı suprase edici tesir gösterirler ve ekseriya ağrıyı telere edebilinecek seviyeye düşürürler. İlacın dozu gece 25 mg ile başlatılabilir ve tedricen 75 mg'a kadar çıkılır. Tedavi başarılı oldu ise uzun süreli devam edilebilir. Ayrıca prokain ve xylocainin Intravenöz damla damla verilmesi de iyi netice verebilir. Trigeminal nevraljinin multipl sklerozda görülme sıklığı yüzde birden sekize değişir. Bunlarda multıpl sklerozun diğer _semptomları nevraljinin başlangıcından seneleres önce artaya çıkar. Multipl sklercsis ve trigeminal nevraljili hastalarda ağrı yüzde onbir ile andört aranında bilateraldir. Ağrı ponsta trigeminal siniriri giriş noktasına oturan multipl skleroz plakları sebebi ile oluşur. Migren tipi baş ağrılarının multipl sklerozlu hastalarda daha sık olduğu bildirilmektedir. Multipl sklerozdan başlka diğer santral lezyanlar nadiren bir fasiyal ağrı ile ortaya çıkarlar bu hoşa gitmeyen yanıcı bir ağrı olup, bu beşinci sinirin (tGssendan spinal traktusunun veya spinatalamik traktusun glioma, sirengomyeli, vasküler hastalık ile meydana getirilen herhangi bir bozukluğu ile meydana gelir. İğne batması ve ısı hissinin azalması ekseriya ağrı alanlar üzerinde izlenebilir ve korneal cevap refleksi deprese edilmiş olabilir.
Trigeminal nevralji: Kadınlarda erkeklere nazaran daha - sık rastlanır di-ğer ismi «tic doulaurenx» tir. Hastalık başlama yaşı ekseriya 40 yaş üzeridir, ortalama görülme yaşı 50 - 58 arasında değişir. Ağrı trigeminal sinirlen dağılımının bazı kısımlarına ve çoğunlukla sağ tarafa lokalize olur. Ekseriya yana ve ceneyi tutarak ikinci veya üçüncü daldan başlar. Bir kısım vakalarda her üç dal dal tutulabilirken nadiren de bilateralleşir. Ağrı kalite bakımından ani, yoğun ve zonklayıcıdır, sadece saniyelerce sürer fakat sıklıkla tekrarlıyan paroksirrnalar halinde tekrarlar Hasta ekserlya konuşma, çiğneme. yutma, yüze veya damağa traşta yada dişleri temizlerken dokunma gibi bir tetik faktörünü tanımlayabilir. Dokunulduğunda bir ağrı paroksisması uyandırmaya bilhassa eğilimli olan dudak veya burun çevresindeki alanda keza tetık noktalar mevcut olabilir, ağrı, genellikle tetik noktalar ile ayni bölümde bulunur. Ağrı haftalarca veya aylarca her gün tekrarlar ve sonra bir 'zaman periyodu için ortadan kalkar, hatta tekrar rörütmeden önce yıllar geçer. Bu periodisite sebebi ile trigemirıal nevralji bazen baş ağrısı ile karış9Jbilir. Ancak trigeminal baş ağrısı ise canın sıkıcı eden tahammül edebilen ağrılar olduğu ayırım teşhiste göz önünde tutulmalıdır. trigeminal nevraljide episodların şiddet ve sıklığı progresif olarak kötüleşme eğilimindedir Idiopatik trigeminal nevraljide sensosyal kayıp yoktur bu sebeple eğer duyu bozulmuş olarak bulunursa sinir kompresyonu veya multipl skleroz gibi diğer bozukluk yapan hadiseler düşünülmelidir. Ağrının sebebi mekanik kompresyonmu yoksa dejeneratif değişikliklere uğrayan sinirin tekrarlayan sinkron afferent salvasamu olduğu (kesinleşmemiş olarak kalmaktadır. Bu durumun herpes simplex infeksiyonu, internal karotis arterin ikinci ve üçüncü' dallarının kompresyonundan veya sinirin ponsa girdiği noktadaki arteriyel ilmiklenme sebebi ile meydana geldiği tartışmalı şekilde öne sürülmektedir. Ağrı genellikle carbarnazepinin günde üç kez 200 mg verilmesine cevapndır. Clonozepam ile de kezatrigeminal nevraljinin kontrol altına alındığı bildirilmiştir. Dilantin daha az başarılıdır. Anttkorıvützanların kullanılmasındaki mantık hastalığın trigeminal sinir veya onun santral bağlantılarının sensoryal nöronlarının sinkron ve sıklıkla tekrarlayıcı boşalımının sebep olduğu «perifokal epilepsi» olarak düşünülmesidir. Karbamazepin lökopeni yapabileceğtnden kan sayımları periyodik olarak yapılı talıdır. Karbamazepin trigeminal nevraljinin he cm esini atlatmak ve remisyon paritoylarını uzatmak için kullanılabilir. Eğer hastalık medikal tedaviye rağmen sebat ediyorsa cerrahi yaklaşım gerekli olur. Operasyonlar Gasserian ganglionu veya sensoryal kökleri dekompanse etmekle geçici rahatlık veya bu strüktürleri komprese ederek daha uzun süren rahatlık sağlamayı hedefleyici şekilde planlanmıştır. Son zamanlarda Gasserian ganglionun alkol injskstyonunda olduğu gibi ayni usulde therrnokoogülasyon kontrolü ile az veya hiç sensoryal bozukluk olmadan ağrının dindirilmesi sağlanmıştır. Bu teknik korneal refleksi koruma ümidini taşır, böylece oküler komplikasyonlar önlenir. Jannetta yaptığı araştırmalarda posterior rossamn explorasyonunu savundu ve sınırın ponsa, girdiği yerde damar, türnöral oluşum, multipl skleroz plaklarrnın sintre kompresyon yaptığını gözledi, baskının cerrahi olan kaldırılması, hastaların büyük çoğunluğunda ağrının kalkmasını sağladı, bu -hadisenin muhtemel etyopotogenezi ve tedavisinde yeni ufuklar açabilecek bir gözlemdir.
Glassofaringeal nevralji: Trigeminal nevraljiıden yüz kere daha az sıklıkla görülür. Kulakta, dil tabanında, tonsiller fossada, çene eklemi köşesinin altında duyulan bir ağrıya sebep olur. Dağılım sadece glossotaringeal sirıirm sensoryal alanında değil fakat keza vagus sinirinin aurikuler ve faringeal dallarındadırda. Ağrı yutma, konuşma ve öksürme ile provoıke edilir. Eğer ağrı karbamazepine cevapsız ise glossofaringeal sinirin intrakranial kesilmesi ve vagusun üst iki ufak kökünün kesilmesi tavsiye edilir.
Atipik yüz ağrısı: Depresyonlu veya arıksiyeteli hastalar yüzde devam bir ağrı tarif edebilirler. Bu geleneksel tedavi metodlarına hatta ağrıyı meydana getirdiği düşünülen sinir in kesilmesine dahi cevap vermeyen bir ağrıdır. Bunun tension baş ağrısı, alt yarım yüz ağrısı ile ayni akrabalığı taşıdığı söylenebilir. Ağrı genellikle tek taraflıdır ve burun kökünde veya yanakta derin olarak hissedilir. Devamlı can sıkıcı diffüz başın boynun diğer alanlarına bazen şiddetlenerek yayılabilir. Ağrı bariz olarak yer ve kalitece hastadan hastaya değişiklik gösterir ve çoğunlukla trigeminal sinirin ikinci ve üçüncü dallarının veya santral bağlantılarının irritasyonuna uygun olur. Hastada sıklıkla ağrıya depresyan eşlik eder, antidepresanların kullanılışı çok defa hastada kısmi dirençlidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp