kılcal damar çatlaması bitkisel tedavisi

Kılcal Damar Çatlaması

Kılcal Damar Çatlaması Hakkında Genel Bilgiler

Kılcal damar çatlaması;kılcal damar çatlaması hakkında merak ettikleriniz ve daha fazlası için aşağıda sizin için hazırladığımız yazımızı okuyabilirsiniz...


Bacaklarımızda yüzeyel olan deri ve derinin altı ile derinde olan adelelerin toplardamar dolaşımı birbirinden ayrıdır. Deri ve derinin altındaki toplardamarlar birkaç noktadan kanı derindeki toplardamarlar iletirler. Yüzeyel olan en önemli toplardamarlar ayak bileğinden kasığa kadar uzanan büyük safen ve ayak bileğinin arkasından dizin arkasına uzanan küçük safen toplardamarı bulunur. Derinde ise baldır adelelerinin arasındaki tibial toplardamarlar birleşip, yüzeyeden gelen küçük safen toplardamarınıda alıp popliteal toplardamarını oluşturur. Popliteal toplardamarı yukarıya edeleler arasında ilerlerken uyluğun iç ve ön yüzünde femoral (uyluk) toplardamarı adını alır. Bu damara kasıkta yüzeyden gelen büyük safen toplardamarı dökülür.

Daha sonra kasıktan karına ilerleyen bu damar iliak toplardamar adını alır ve diğer bacaktan gelen iliak damarla birleşip, vücudun en büyük toplardamarı olan vena kava inferiyoru oluşturur.

Niçin normalde ayakta durduğumda kan bacaklarımda göllenmiyor?
Kalp bir pompa olarak kanı dokulara basınçla gönderirken, ayaklara giden kanın yerçekimini yenip kalbe ulaşması için de aşağıdan yukarıya pompalanması gereklidir. Böyle bir pompa vardır ve bu baldır adeleleridir. Yürürken adeleler kasıldığında kanı yukarıya doğru pompalar. Ancak adele gevşediğinde (örneğin yürürken bacağımızı diğerinin yanına getirirken) veya durduğumuzda giden kanın geri aşağı kaymasını engellemek için ayrı bir sisteme ihtiyaç vardır. Bu sistem ise toplardamar içi yüzünde bulunan yaklaşık her 5-10 cm de bir bulunan kapakçıklardır. Kapakçıklar tek yöne açılan ve bu yönün tersine bir kuvvet olduğunda hemen kapanan çok hassas ve özel dokulardır. Bu sayede gün boyu ayakta dolaşmamıza rağmen bacaklarımız kan gölüne dönüşmez.

Varis nedir?
Varis özellikle deri altındaki toplardamarların genişlemesi, kıvrıntılı bir şekle bürünerek uzamasıdır.

Kaç çeşit varis vardır?

Kılcal damar varisleri (Telenjektazi): Ciltte yüzeyel yerleşim gösterirler. 1 mm den daha az çaptadırlar. Deriden kabarık olmadıkları için elle hissedilmezler. Mavi veya kırmızı çizgisel renk değişiklikleri olarak görülürler. Bölgesel olarak örümcek ağına benzer yaygın çizgisel oluşumlar şeklindedirler. Yaş arttıkça sayıları artar. Yakın akrabalarında bu tip varis olan kişilerde özellikle bayanlarda sık görülür. Genelde görünüm dışında belirgin vir rahatsızlık oluşturmaz.

Retiküler varisler (1-3mm): Ciltten hafif kabarık, mavi renkli, kıvrıntılı ve elle zor hissedilebilen varislerdir. Bacakta her bölgede olabilmekle beraber özellikle diz arkasında görülürler. Venöz yetmezliğin ileri evrelerinde ayak bileği çevresinde yaygın olarak bulunurlar.

Büyük Toplardamar Varisleri (Safen ven varisleri):
Büyük ve küçük safen toplardamarlarının seyirleri boyunca görülen büyük geniş kıvrımlar oluşturan, elle ve gözle kolayca fark edilebilen varislerdir. Bunlar 4 mm' den büyük çaplıdırlar. Cilt altında seyrettikleri için genellikle derinin rengini değiştirmezler. Damarın kendine ait yeşilimsi renginin yansıması görülür.Özellikle baldır çevresinde ve bacağın iç yüzünde görülebilir.

Varislere ait bütün yan etkileri oluşturabilir. Zamanla büyüyebilir, sayısı artabilir.

Kılcal damar varisleri nedir?
Kılcal damar varisleri, kılcal damar çatlamaları, örümcek şeklinde damarlar yada tıptaki adı ile telenjektaziler 30-50 yaş grubundaki kadınlarda ostragen ve gebelik gibi hormonal değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkarlar. Genellikle ail eve akrabalarda da benzer varisler vardır. Kılcal damar varisleri çoğu kez görüntü dışında bir şikayet oluşturmazlar. Zamanla sayıları artar.

Variste sorun nedir?
Variste çoğu kez kapakçık sisteminde yetmezlik vardır. Yani yukarı gönderilen kan kapaklar bozuk olduğu için sürekli aşağıya geri kaçar. Bu durum reflü olarak ifade edilir ve daha aşağılarda toplardamar basıncında artışa yol açar. Damarlar genişler. Varisler oluşabilir. Bazen bu sistemde belirgin bir sorun olmadan, sadece bir bölge toplardamarlarında bilinmeyen bir nedenden varis gelişebilir.

Varisler toplumda ne kadar yaygındır?
Genel anlamda kadınların %50-55 inde, erkeklerin ise %40-45 inde çeşitli toplardamar sorunu bulunur. Varisler 50 yaşından sonar her iki insandan birinde vardır.

Kimlerde varis görülür?
Varis oluşumuna katkıda bulunan bazı faktörler vardır. Bu faktörlere sahip kişilerde varies daha sık görülür:
· Yaş
· Aile yada yakın akrabalarda varies olması
· Hormonal değişiklikler: Örneğin bluğ çağında, gebelikte ve menapoz döneminde olan hormonal değişiklikler, doğum control hapları ve östrajen ve progesterone içeren ilaçların kullanılması varies riskini artırır.
· Gebelik: Gebelikte vücutta dolaşan kan miktarı anormal düzeyde artar, beraberinde hormonal değişiklikler ve karın içi basıncındaki artış varis riskini artırır. Genelde doğumdan 3 ay sonra varislerin önemli bir bölümü kaybolur ama gebelik tekrar olduğunda, varisler yeniden oluşur.
· Şişmanlık, bacak yaralanmaları, uzun sure ayakta kalmak toplardamarlarda zayıflığa ve varis gelişimine yol açabilir.
· Güneşlenmek yada bronzlaşmak kılcal damar varislerinin gelişimine katkıda bulunabilir.

Varisler ve kılcal damar çatlamaları tehlikeli midir?
Damar çatlamaları yada örümcek toplardamarlar tıbbi tedavi gerektirmez. Fakat varisler genelde zamanla artar ve kötüleşir. Ciddi varisler bazı sağlık sorunlarına yol açabilir:
· Venöz yetmezlik : Bacaklarda kanın birikmesi sonucunda deride ve bacaklarda sorunlar oluşabilir. Bir diğer sorun ise kan akımının aşağıda göllenmesi nedeni ile pıhtı oluşumu ve oluşan pıhtının akciğerlere gitmesidir.
· Bacakta şişkik ve venöz ülser adı verilen yaraların oluşumu,
· Bacakta şişlikle beraber olan deride renk değişiklikleri, küçük kanamalar.

Varisin belirtileri nelerdir ?
Varislerin neden olduğu başlıca şikayetler:
· Ağrı
· Çabuk yorulma
· Bacaklarda ağırlık hissi
· Bacaklarda şişlik
· Derinin renginde koyulaşma
· Bacaklarda uyuşukluk
· Kaşınma

Varisler için doktora gitmem gerekir mi?
Doktora gidip gitmeme kararını şu soruların cevaplarına göre verin.

Soru: Varislerinizin üzeri daha fazla şiş, kırmızı ve dokunmakla hassas ve sıcak mı?
- Cevap evet ise doktora gidin
- Eğer cevap hayır ise, varisli bacağınızda ayak bileğine yakın bölgede mavi mor döküntüler ve deride renk değişikliği var mı?
- Cevap evet ise doktora görünün,
- Cevap hayır ise, izlemeye devam edin
Varisleriniz var ve bacağınızda ağrı, geceleri kramp, akşam üzerleri şişlik oluyor mu?
- Cevap evet ise doktora görünün,
- Cevap hayır ise, izlemeye devam edin

Varisler ciddi sorun oluşturur mu?
Çoğu kez varisler sadece kozmetik sorun oluştururlar. Ancak uygun bir şekilde tedavi edilmediğinde ilerler ve aşağıdaki sorunların gelişimine neden olur:
· Kaşınma
· Ayak bileği çevresinde döküntüler
· Ayak bileği çevresinde yara (venöz ülser)
· Ayakta hafif şişlik,
· Nadiren varis içinde pıhtı oluşu ve akciğer embolisi
· Toplardamarda iltihap oluşumu

Varislerin gelişimi engellenebilir mi?
Bütün varisler engellenemez. Ancak bazı yöntemleri uygulayarak yeni varies oluşumunu engellemek mümkündür. Genç yaşlarda başlayan varislerin ilerlemesini erkenden başlanırsa engellenebilir. Çoğu kez engelleme yöntemi egzersiz ve varis çorabının giyilmesinden ibarettir. Bunun yanında bacakların yukarıya kaldırılması, gebelikte sol taraf üstüne yatılması ve bacakların kaldırılması, uzun süre ayakta dikilmemek, bacak bacak üstüne atmamak, varis yada destek çorabı giymekte varis gelişimini yavaşlatabilir.

Eğer varisler tedavi edilmez ise ne olur?
Çoğu kez varisler ciddi bir sorun oluşturmazlar. Ancak sorununun kimde gelişeceğini tahmin etmek genelde imkansızdır. Oluşabilecek başlıca sorunlar (komplikasyonlar):
· Yüzeyel tromboflebit- Varislerin içinde pıhtı oluşması sonucu varisler şiş, kızarık ve hassas hale gelebilirler.
· Kanama- Küçük çarpmalarda bile varisler kanayabilir. Variste basınç yüksek olduğu için bu kanama oldukça bol miktarda olur.
· Egzama - Özellikle ayak bileği çevresinde kuru ve kaşıntılı deri hali
· Pigmentasyon (döküntü) - this is brown staining of the skin around the ankle. It is due to the leakage of small amount of blood from the veins into the skin
Venöz ülser - Ayak bileği çevresinde yara.

Varis tedavisi öncesinde yapılması gereken incelemeler nelerdir?
Variste tedavi planını belirleyebilmek için doktor muayenesi yanında yapılması gereken en önemli inceleme renkli Doppler ultrasonografi yada dubleks ultrasonografidir. Bu inceleme hem toplardamarların anatomisini, hastalıklı damarların yerini, kaynağını ve birbirleri ile olan bağlantısını belirler. Bu inceleme sağlıklı ve güvenilir bir tedavi için mutlaka yapılmalıdır. Bunun yanında gerektiğinde pletismografi ve bazen bilgisayarlı tomografi yapılabilir. Bundan sonra eğer ameliyat planlanıyor ise rutin bazı kan testleri ile, EKG ve akciğer grafisi gerekebilir.

Varis için tedavi yöntemleri nelerdir?

Varislerde tedavinin iki amacı vardır. Bunlar varisleri ve hastada varise neden olan ama hastanın genelde farkında olmadığı yetmezlikli damarı ortadan kaldırmaktır. Varisler ameliyat (mikrocerrahi) yada içine köpüklü bir ilaç enjekte edilerek (köpük skleroterapisi) tedavi edilebilir. Buna karşın yetmezlikli damar -ki bu genelde kasık ile ayak bileği arasında yer alan safen toplardamarıdır- ameliyat, laser, radyofrekans veya köpük ile tedavi edilebilir. Varise neden olan damarın cerrahi olarak çıkartılması olan ameliyat en klasik tedavidir ve genelde anestezi ile yapılır ve iyileşmesi diğerlerine göre daha uzun ve zahmetli olabilir. Damarı içerden ilaç vererek tıkamayı sağlayan köpük skleroterapisi en kolay ve en az ağrısız ancak tek başına yapıldığında varisin tekrarlama olasılığının en yüksek olduğu tedavidir. Bu nedenle kasıktan damar küçük bir cerrahi işlemle bağlandıktan sonra uygulanmaktadır. Laser ve radyofrekansta ise diz hizasından damar içine bir kateter yerleştirilmekte ve bu kateterden laserde yüksek enerjili bir ışın, radyofrekansta ise radyodalgaları verilerek oluşturulan ısı ile damarın içerden yakılması/dağlanması sağlanmaktadır. Kesi, dikiş, anestezi gerekmeyip, sadece damar çevresine uyuşturucu ilaç enjeksiyonu gerekir. Günümüzde bütün tedaviler “günü birlik” yani aynı gün yatış, ameliyat ve taburculuk şeklinde yapılabilmektedir.

Varis tedavisinde ameliyat hangi durumlarda önerilir ? Yenilikler nelerdir?

Varis tedavisinde laser ve radyofrekans gibi yöntemlerin geliştirilmesi klasik tedavi olan ameliyatın hasta açısından eskisi ile kıyas kabul etmez şekilde daha konforlu olabilecek yönde geliştirilmesini sağlamıştır. Çok yaygın varisleri olan kişilerde halen ameliyat en iyi seçenek olabilmektedir. Varis ameliyatında önce varisler sonra varise neden olan yetmezlikli safen toplardamarı çıkartılmaktadır.

Klasik olarak varisli damarların çıkartılması bundan birkaç yıl öncesine kadar genel yada belden yapılan anestezi altında bir kaç cm. uzunluğunda yapılan cilt kesileri kullanılarak çıkartılmakta ve kesiler dikişlerle kapatılmakta idi. Bu işlem ağrılı olup, belirgin iz bırakmakta idi. Artık kesi yerine varisleri çıkartmak için mikrocerrahi yöntemleri ile yapılmaktadır. Özel bir bistüri yada iğne ucu ile hazırlanan milimetrik deliklerden tığ benzeri bir alet deri altına ilerletilip, varisli damar yakalanıp çıkartılmaktadır. Bu işlem bir kaç cm. aralıklarla yapıldığında bir bölgedeki varisli damarların tamamı çıkartılmakta ve delikler dikiş konulmadan tıbbi bantlarla kapatılmaktadır. Bu yöntem gereğinde lokal yani bölgesel ilaç enjeksiyonu altında yapılabilmektedir. İşlem sonrası hastalar evlerine gidebilmekte ve ertesi gün sargıları çıkarıp bir kaç hafta için varis çorabı giymeleri yeterli olmaktadır. Bir kaç ay içerisinde bu küçük yaralar tamamen iyileşip hiç iz kalmamaktadır.

Varise neden olan yetmezlikli safen toplardamarının kasık ayak bileği arasındaki bölümünün çıkartılması günümüzde büyük oranda kolaylaştırılmıştır. Yeni teknikte her hangi bir hafif anestezi hatta, lokal anestezi altında kasıkta çok küçük bir kesi yapılmakta ve hastalıklı damar en az kurcalama ile bulunup, kesilip, damar cerrahisi prensiplerine uygun bir şekilde kapatılmaktadır. Bu işlem burada yıllar sonra nüks varis gelişimini engellemektedir. Bunun yanı sıra ayak bileği yerine diz hizasında 1 cm lik bir kesiden hastalıklı damar bulunup aşağısı bağlanıp kesilmekte ve içeriye tel ilerletilerek tel ucunu kalınlatan bir aparat takılmadan damarın kasıktaki ucuna bağlanmaktadır. “İnvajinasyon” yöntemi adı verilen bu yöntemde, daha sonra tel diz hizasındaki kesiden aşağı doğru çekilirken damar kendi içine kıvrılarak çıkartılmaktadır. Bu yöntem klasik yöntemde olduğu üzere damarı akordion gibi katlanarak çıkarmaya göre daha avantajlıdır. Küçük kesiler iz bırakmayan ve almayı gerektirmeyen özel dikiş yöntemleri ile kaplatılmaktadır. Bu şekilde damarın çıkartıldığı alanda daha az kanama olmakta, diğer dokular daha az zarar görmekte ve iyileşme daha kolay olmaktadır. Bu şekilde önceden ciddi bir ameliyat olup, birkaç gün hastanede yatış gerektiren varis, artık ameliyatın aynı günü hastaların evlerine yürüyerek gidebildikleri bir hastalık haline dönüşmüştür.

Varis tedavisinde lazer yada radyofrekans kimlere önerilir?

Varis tedavisinde laser yada radyofrekans daha az ağrı ve rahatsızlık ile daha kısa sürede iyileşmeyi sağladığı için varis tedavisini yaptırıp bir an önce günlük hayatına dönmek isteyen kişiler için daha uygundur. Ayrıca laser ve radyofrekansta kesi ve dikiş olmadığı için daha az iz kalmakta ve yara sorunları olmamaktadır. Bu nedenle en iyi kozmetik sonuç bu yöntemlerde elde edilir. Aşırı şişmanlık yada eşlik eden başka hastalıkları nedeni ile ameliyatın ve anestezinin zor olacağı kişilerde de laser yada radyofrekans önerilir. Eğer hastanın her iki bacağında da varis nedeni ile tedavi gerekiyor yada aynı bacakta her iki safen damarınında tedavisi gerekiyor ise laser veya radyofrekans ameliyat göre daha iyi seçeneklerdir. Her iki yöntemde de damarın büyüklüğü ile ilgili olarak bir kısıtlama yoktur. Eğer safen damarı aşırı kıvrıntılı ise yada çok dar ise kateteri ilerletmek zor olduğu için bu yöntemler uygulanamayabilir.

En iyi sonuç veren yöntem hangisidir?

Bu yöntemler birbirlerine benzer başarı oranlarına sahip olmakla beraber her hasta için tıbbi, ekonomik ve sosyal yönden avantaj yada dezavantajları bulundururlar. Diğer bir ifade ile bu yöntemlerden birisi o hasta için en uygun olanıdır. Ancak en iyiden kasıt en az rahatsızlık ve en iyi kozmetik sonuç ile varislerden olabildiğince uzun süre için kurtulmak ise en iyi sonuç laser yada radyofrekans ile elde edilir. Benzer başarı oranlarına sahip her iki yöntemde ameliyata göre daha konforlu olup, nüks daha azdır. İşlem sırasında damar içindeki ısı laserde 800-1200 ºC iken, radyofrekansta 120 ºC olduğu için radyofrekansta işlem sonrası daha az morluk, ağrı ve rahatsızlık olur. Kısa ve orta vadede sonuçları ameliyattan daha iyi olan bu yeni yöntemlerin henüz 15-20 yıllık sonuçları bilinmemektedir. Çok büyük olasılıkla yıllar sonra da bir olumsuzluk olmayacağı tahmin edilmekle beraber, yinede bu durum tedaviyi planlarken göz önünde bulundurulmalıdır.

Bir hastanın varislerinden kurtulup ertesi gün içinde işinin başına dönebilmesini sağlayabilecek kadar etkili bir tedavi yöntemi var mıdır?

Bu amaç için en iyi yöntem radyofrekanstır. Aynı amaç için köpük skleroterapiside kullanılabilir ancak köpük skleroterapisinde varis bir süre sonra yüksek olasılıkla tekrar oluşacaktır. Bunu engellemek için kasıktan küçük bir cerrahi işlemin tedaviye eklemesi gerekir.

·

Kılcal damar varisleri nasıl tedavi edilir?
En yaygın tedavi skleroterapidir. Belirlenen kılcal damarların içine yada grup olarak onların döküldüğü daha geniş bir damara çok ince iğneler ile ilaç zerk edilir. Hafifte olsa bri ağrı olabilir. Ağrıyı engellemek için girişimden 30 dk önce deriye uyuşturucu bir ilaç sürülebilir.

Kılcal damar varisleri tedavi edilmez ise ne olur?
Hiçbir şey olmaz. Kılcal damar varisleri sadece kozmetik yani daha iyi bir görünüm sağlama amacı ile tedavi edilir. Tedavi edilmez ise pıhtı oluşmaz, acımaz, bacakta şişlik oluşturmaz.

Kılcal damar varislerinin tedavisi tekrar oluşumunu engeller mi?
Hayır. Kılcal damar varisleri bir çeşit deri hastalığı gibidir. Bir grup kılcal damar varisini tedavi ile ortadan kaldırırsınız, birkaç yıl sonra başka yerden çıkar.

Varis en çok kimlerde görülür? Yaşa bağlı mıdır? Gençlerde de görülebilir mi?
Varis daha çok bayanlarda görülen bir sorundur. Genç yaşlarda da görülebilse de yaş ilerledikçe varise daha sık rastlanır. Kılcal damar varisleri özellikle yakın akrabalarında varis olan bayanlarda genç yaşlardan itibaren başlar ve ileri yaşlarda daha yaygın hale gelebilir. Bunların yanı sıra varis için riskli olan bireylerde varis daha sık görülür. Örneğin uzun süre ayakta durmayı gerektiren mesleklerde çalışanlar, hormon kullananlar, toplardamar tıkanıklığı yada pıhtı geçirmiş olanlar varis için risk bulundururlar.

Varise neler sebep olur?
Varisin bilinen doğrudan tek bir nedeni yoktur. Ancak bir çok etken bir araya geldiğinde varis oluşmaya başlar. Toplardamar duvarında zayıflık, basınç artışı gibi yapısal değişiklikler, genetik yatkınlık ve damarın moleküler yapısını bozan etkenler bir araya geldiğinde varis oluşumu gerçekleşir. Toplardamarlarda basınç artışına yol açan etkenler örneğin ayakta yada oturarak uzun süre kalmayı gerektiren durumlar, kabızlık, az lifli gıdayla beslenme alışkanlığı, meslekler, şişmanlık, sıkı kıyafetler varis gelişimine katkıda bulunabilirler. Bu olayların yanı sıra toplardamarları zayıflatan nedenler örneğin hormon kullanımı, gebelik, kadın cinsiyet, yaşlılık, sigara, söz gelimi akrabalarda varis olması gibi genetik etkenlerde varis gelişimine katkıda bulunabilirler. Bunların dışında toplardamarlarda tıkanıklık yada pıhtı olan kişilerde ileride varis gelişme olasılığı daha fazladır.

Sıcaklarla varisin nasıl bir ilişkisi var? Yaz aylarında varis artar mı?
Sıcak damarları gevşeten bir etken olduğu için genelde yaz aylarında varisler daha belirgin hale gelip, daha fazla şikayet oluştururlar. Benzer şekilde sauna, hamam, kaplıca gibi ortamlarda da varisler daha belirgin hale gelebilirler. Böyle durumlara mümkün olduğunca az bulunulması, verilmiş tedavinin uygulanması ve mümkün olduğunca bacaklara soğuk yada normal ısıdaki su ile duş yaptırılması yararlı olabilir.

Varisin beslenme ilişkisi var mı ? Varis yapan yiyecekler var mı?
Varisle beslenme arasında doğrudan bir bağlantı olmamakla beraber bazı beslenme alışkanlıkları varis gelişimine yada kötüleşmesine katkıda bulunur. Örneğin yeterince sıvı alınmaması, tuzlu veya düşük lifli gıda tüketilmesi, kızartmalar, hazır cips ve benzeri ürünler, şekerli veya rafine gıdalar, aşırı kırmızı et ve doymuş yağ asitli gıdaların (yağlı et, katı yağ, yağlı peynir v.b.) yenmesi, alkol ve sigarada varis gelişimine katkıda bulunur.

Varisin yol açtığı yada tetiklediği başka hastalıklar var mı?
Varisin neden olabileceği en önemli sorun varislerin içinde pıhtı oluşmasıdır. Varisli damarlar içinde kan akımı yavaşladığı için diğer bazı faktörlerinde etkisi ile pıhtı oluşabilir. Ağrı, kızarıklık ve şişlik ile karakterize olan ve iyileşmesi haftalar süren bu durum tromboflebit olarak bilinir. Bazen pıhtı varisli damarlardan daha derindeki ana toplardamarlara ulaşıp bu damarları tıkar ve durum "derin ven trombozu" olarak ifade edilir. Bu durumda pıhtının akciğer gidip akciğer damarlarını tıkaması (akciğer embolisi) ve nadiren ölüme kadar yol açabilen sorunlar yaratması mümkündür. Varisli damarlar uygun bir şekilde tedavi edilmediğinde yıllar içinde bacaklarda şişlik, ayak bileklerinde derinin koyulaşma ve kalınlaşma ve bazen yara oluşumu (venöz ülser) ile karakterize toplardamar yetmezliği gelişebilir. Aynı durum derin ven trombozu geçirmiş bacaklarda da yıllar içinde oluşabilir.

Damarlarımızda varis olduğunu nasıl anlarız?
Varisli hastaların çoğu aslında görünüm dışında pek fazla şikayeti olmayan kişilerdir. Bacakta hemen derinin altında bulunan uzamış, kıvrıntılı ve genişlemiş, mavimsi varisli damarlar kozmetik olarak hastaları rahatsız edebilir. Ayrıca varisler bacaklarda ağaç dalı yada çizgiler şeklinde kırmızı mor ince damarlar şeklinde de olabilir. Bunun dışında özellikle uzun süre ayakta kalındığı durumlarda bacaklarda ağırlık hissi, günün ilerleyen saatlerinde ayakta ve ayak bileklerinde şişlik, varisli damarlar üzerinde dokunmakla ağrı ve hassasiyet, geceleri bacaklarda kramp ve ağrı oluşabilir. Varisin daha ileri aşamalarında toplardamar yetmezliğinin daha da belirginleşmesi ile özellikle ayak bileği çevresinde çok sayıda küçük mavi mor varislerin oluşması, derinin renginin koyulaşıp kahverengiye dönmesi, kaşıntılı egzamaların oluşması ve nadiren deride yaralar (ülser) açılması görülebilir.





SENDE YORUM YAP!

Whatsapp