Glukokortikoidler Yan Etkileri

Glukokortikoidler Yan Etkileri :

Glukokortikoid


Bu maddeler, örn., Deksametazon, Kortizol ve Kortikosterol, romatizmal ağrılarda ve ödemin çözülmesinde kullanılır.

Glükokortikoidler (GC), adrenal bezlerden günlük ritimde veya stres durumunda salgılanan steroid hormonlardır. Hem vücutta salgılanmakta hem de sentetik olarak üretilmektedir. İnsanda salgılanan en önemli glükokortikoid kortizoldür.

Glükokortikoidler, etkilerini Glükokortikoid reseptör''''lerine (GR) bağlanarak gösterirler.

Çok önemli kardiyovasküler, metabolik, immünolojik ve homeostatik görevleri vardır. Anti-enflamatuar etkileri olup ve bu etkilerinden dolayı sentetik glükokortikoidler astım, romatoid artrit gibi oto-immün hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Sentetik glukokortikoidlerin en sık kullanılanları prednizon ve kortizondur. Uzun vadeli kullanımlarında ise osteoporoza neden oldukları düşünülmektedir.

Dolaşımdaki kortizolün yalnızca %10''''u serbest halde, geri kalan yaklaşık %90''''lık bir kısmı ise plazma proteinlerine (özellikle transkortin) bağlı halde bulunmaktadır.

Glükokortikoidler etkilerini glukortikoid reseptörlerini aktive ederek gösterirler. Aktif reseptörlerin "transaktivasyon" ve "transrepresyon" adı verilen 2 temel etki mekanizmaları bulunmaktadır. Transaktivasyonda aktif reseptör sitoplazmadan nükleusa geçer. Burada DNA''''nın GRE (İngilizce: Glucocorticoid Response Element) bölümüne bağlanarak bazı genlerin ekspresyonunu arttırır veya azaltır. Transrepresyonda[3] aktif reseptör sitoplazmadan nükleusa geçer. Burada NF-κB ve AP-1 gibi transkripsiyon faktörleri ile etkileşerek özellikle immün sistemle ilgili bazı genlerin ekspresyonunu baskılar anti-enflamatuar etki adlanıyor.

Glukokortikoid reseptörü

Glukokortikoid reseptör (GR), steroid reseptörler ailesine bağlı, 98 kD''''luk sitoplazmik bir proteindir. Glukokortikoidler etkilerini glükokortikoid reseptörlerini aktive ederek gösterirler.

Glukokortikoid reseptörü insanda NR3C1 geni tarafından sentezlenir. NR3C1 geni 5. kromozomdadır ve 9 ekzondan oluşmaktadır. Ekzon 1 ve ekzon 2''''nin bir kısmında 5’UTR, ekzon 9''''da 3’UTR bulunmaktadır.

Ortamda herhangi bir glükokortikoid hormon yokken, glukokortikoid reseptör (GR) hücre sitoplazmasında bazı proteinlere (hsp90, hsp70, FKBP2) bağlı halde bulunmaktadır. Bu proteinler, reseptörün inaktif haldeyken nükleusa geçmesini engellemektedir. Herhangi bir glukokortikoidin (kortizol) bağlanması, bu proteinlerin reseptörden ayrılmasına ve böylece reseptörün aktive olmasına neden olur.

Aktif reseptörlerin "transaktivasyon" ve "transrepresyon" adı verilen 2 temel etki mekanizmaları bulunmaktadır. Transaktivasyonda aktif reseptör sitoplazmadan nükleusa geçer. Burada DNA''''nın GRE (İngilizce: Glucocorticoid Response Element) bölümüne bağlanarak bazı genlerin ekspresyonunu arttırır veya azaltır. Transrepresyonda aktif reseptör sitoplazmadan nükleusa geçer. Burada NF-κB ve AP-1 gibi transkripsiyon faktörleri ile etkileşerek özellikle immün sistemle ilgili bazı genlerin ekspresyonunu baskılar anti-enflamatuar etki adlanıyor.

GR''''in insanda 2 varyantı bulunmaktadır:hGRα ve hGRβ


Bu iki varyant aynı genden alternatif kesim mekanizmasıyla ekspresse olmaktadır. hGRβ''''nın, hGRα üzerinde dominant negatif etkisi olduğu düşünülmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp