gerilim baş ağrısı ilaçları

Gerilim baş ağrısı baş ağrıları içinde en sık görülen tiptir. Çevresel faktörlerin değişmesi, aşırı sorumluluk yüklenme, düş kırıklıkları, ailesel ve ekonomik sorunlar gibi insan yaşamındaki önemli değişiklikler sonucu yüz, baş ve boyun kaslarının sürekli gerilmesi ile ortaya çıkan şiddetli baş ağrısıdır. Baştaki veya boyundaki kasların kasılması stres veya huzursuzluk, uzun süre aynı pozisyonda oturma, trafik kazası gibi bir darbeye veya depresyona bağlı olabilir.Çoğu kez hasta kendi kendisine migren tanısı koyar.

Oysa hem mekanizma hem de tedavi yönünden gerilim baş ağrısı migrenden çok farklı bir biçimde ele alınmaktadır. Migrenli hastalar kuytu sessiz bir yer ararken gerilim baş ağrısından yakman hastalar tam tersi gezmek dolanmak isterler. Gerilim baş ağrısı migrenin aksine tek bir bölgeyi tutmaz. Daha yaygın bir seyir gösterir. Gün ilerledikçe şiddetlenir. Saatler boyunca sürer gider. Migrende ağrı öncesinde görülebilen görme bozukluğu ve diğer belirtiler gerilim baş ağrısında yoktur.

Gerilim baş ağrısında baş, boyun ve omuz bölgesi kaslarında basınç uygulamakla yansıyan ağrının ortaya çıkmasına neden olan tetikleyici noktaların (trigger points) ortaya çıkması önemli bir bulgudur. Gerilim baş ağrısının en önemli özelliği genellikle boyun bölgesinden başlayarak tepeye doğru yükselmesi ve sıkıştırıcı bir ağrı şeklinde seyretmesidir. Hastalar çoğu kez bu durumu başın cendereye alınmış gibi sıkıştırılması şeklinde nitelendirirler.

Baş ağrısı; gereğinden az ya da fazla uyuma, gereğinden az ya da fazla yeme, fazla alkol tüketme, aşırı gürültüye maruz kalma, aşırı çalışma ve diğer sağlık sorunları ile tetiklenebilir.Baş ağrısının yanı sıra bir çok hastada başta yanma hissi, keçeleşme, dokunma ile hassasiyet gibi bulgular ortaya çıkar.

Ayrıca konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk gibi yakınmalar ağrıya eşlik edebilir. Bulantı ya da kusma görülebilir. Ancak çoğu kez migrende olduğu kadar şiddetli değildir. Bir başka önemli nokta migrenin ve gerilim tipi baş ağrısının bazen birlikte görülebilmesidir. Hatta migren ağrılarından yakınan bir hastada zaman içerisinde gerilim tipi baş ağrısı da oluşabilir ve gerilim tipi baş ağrısının belirtileri daha ön plana geçebilir. Bu durumda hastalar baş ağrılarının şeklinin, süresinin ve sıklığının değiştiğini ifade ederler.
Gerilim tipi baş ağrısının tedavisi

Tedavide son yıllarda önemli adımlar atılmıştır. Ağrı kesiciler ve kas gevşetici ilaçların yanı sıra depresyona karşı kullanılan ilaçlar son derece etkili olmaktadır.ilaçların yanı sıra çeşitli ilaç dışı yöntemler de baş ağrılarının kontrolünde sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemlerin başında gevşeme eğitimi gibi psikolojik girişimler gelmektedir. Hastalara nasıl gevşeyecekleri öğretilmektedir. Bu yöntem özellikle kas kasılması baş ağrılarının tedavisinde son derece etkilidir.ilaç tedavisine ve gevşeme eğitimine dirençli ağrılarda baş, boyun ve omuz bölgesinde tespit edilen tetikleyici noktalara çeşitli enjeksiyonlar yapılarak kasların gevşetilmesi ve böylece ağrının kontrol altına alınması yoluna gidilir.

Gerilim tipi baş ağrısından korunma

Stresi artıran durumları belirlemek ve onlardan uzak durmak çok önemlidir. Bunun için gerekirse psikolojik danışmanlık hizmeti de alınarak gevşeme teknikleri öğrenilmelidir.Düzenli egzersiz yapmak ve yeterli ve düzenli uyumak şikayetlerin gerilemesini sağlayacaktır. Bir başka önemli nokta da öğünleri düzenli yemektir.Mizah duygusunu koruyan ve hayata pozitif bakan kişilerde gerilim tipi baş ağrısı daha az görülür.Küme baş ağrısı

• Küme baş ağrısı göz çevresinde veya arkasında görülen, tek taraflı çok şiddetli bir baş ağrısıdır. Küme baş ağrılarının tipik özellikleri vardır. Ağrı ataklar şeklinde gelir. Genellikle uyuduktan 3-5 saat sonra ya da sabah saatlerinde, hemen her gün çalar saatle ayarlanmış gibi belirli bir zamanda başlar. Ağrı tek taraflıdır ve çok şiddetlidir. En çok göz çevresinde, gözün arkasında, şakakta hissedilir. Baş ağrısı ile birlikte gözde kızarma, kanlanma, yaşarma, burun akıntısı ve tıkanıklığı, alında ve yüzde terleme, göz kapağında şişme ve göz kapağı düşüklüğü bulunabilir. Çok şiddetli olan bu ağrı krizleri 15 dakika - 3 saat arası sürer. Bundan sonra hasta dakikalar içinde yeniden rahatlamaya başlar. Bu ataklar günde bir veya birçok kere görülebileceği gibi günaşırı da olabilir.Küme baş ağrısı birkaç hafta ile aylar sürebilen krizler şeklinde olur. Arada birkaç ay süren krizsiz dönem vardır. Krizler sıklıkla 4-8 hafta sürer. 1 haftadan12 aya kadar da değişebilmektedir.

Küme baş ağrısından yakman hastalarda baştaki damarların aşırı genişlemesini işaret eden bazı bulgular vardır. Ancak bu ağrıların nedeni tam olarak bilinmemektedir. Alkol ve sigara tüketiminin küme baş ağrısı ataklarının sıklık ve şiddetini arttırabileceği bilinmektedir. Ayrıca mevsim değişikliği dönemlerinde, küme baş ağrılı hastaların daha çok ağrı çektiği görülmektedir. Stres de ağrıyı tetikleyici bir faktör olarak hastaları tehdit eder.Küme baş ağrısı 30 yaşın üstündeki erkeklerde daha sık görür. Daha önceden kafa travması veya operasyonu geçirenlerde de sıklığı artmıştır. Mide ülseri ve kalp damar hastalığı olan erkeklerde ve daha önceden migreni olanlar kadınlarda daha fazla oranda görüldüğü anlaşılmıştır.Baş ağrısının şekli doktorun tanı koymasına yardımcı olacaktır. Atakların şekli ve zamanı çok önemlidir, bu nedenle bir baş ağrısı günlüğü tutulmalıdır.

Atak sırasında hastayla birlikte olan bir kişi de doktora atak sırasında hastanın nasıl göründüğünü ve nasıl davrandığını anlatarak yardımcı olabilir. Hasta atak sırasında ağrıyı kesmek için neler yaptığını doktora anlatmaktan çekinmemelidir (başını duvarlara ya da mobilyalara vurmak gibi). Bu gibi davranışlar sıktır ve doktora bunları anlatmak ağrının ne kadar şiddetli olduğunun anlaşılmasına yardımcı olur.
Tedavi

Tedavisinde ataklar sırasında ağrının şiddetini azaltmaya yönelik ve atakların oluşmasını engelleyen çeşitli ilaçlar kullanabileceği gibi ilaç tedavisine dirençli hastalarda sfenopalatin gangliyon blokajı ve stellar gangliyon blokajı gibi çeşitli sinir blokları da uygulanabilir.Küme periyotları esnasında parlak ışıktan, alkolden, sinirlenmekten, strese yol açacak davranışlardan ve heyecandan kaçınılmalıdır. Bunlar atakları şid- detlendirebilir.

Sigaradan uzak durulmalıdır, tütün küme baş ağrısının ilaç tedavisine yanıt vermesini engelleyebilir. Hastalar atak sırasında kendilerine zarar verecek aktivitel- erden kaçınmalıdırlar.Günlük baş ağrısıHer insan zaman zaman baş ağrılarından yakınır. Baş ağrıları her zaman belirgin bir nedene ya da hastalığa bağlı olmayabilir. Günlük süreğen baş ağrısı terimi bu ağrıları tanımlamak için kullanılmaktadır.

Baş ağrısı kliniklerine başvuranların %30-40’ını günlük süreğen baş ağrılı hastalar oluşturur. Pek çoğuna önceden yanlış olarak migren tanısı konmuş ve migren tedavisi uygulanmıştır. Ancak hastalar bu tedaviden fayda görmediklerini ifade ederler. Bu hastaların yarısından fazlası hemen hemen her gün kontrolsüz bir şekilde ağrı kesici ilaç kullanmakta olduklarını belirtirler. Tüm ilaçlar gibi ağrı kesici ilaçların da doktor kontrolü olmadan gelişigüzel kullanımı istenmeyen sonuçlar doğurur. Bu hastalarda baş ağrısının günlük hale gelmesinin en önemli sebebi ağrı kesicilerin aşırı kullanımıdır. Ağrı kesici alınmadığında baş ağrısı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bu baş ağrısı tipine analjezik (ağrı kesici) çekilme baş ağrısı da denir.Hastalarda baş ağrısı neredeyse her gün vardır. Sabah kalkar kalkmaz ağrı fark edilir. Ağrının tipi ve yeri değişkenlik gösterir. Ağrı ile birlikte bulantı, yorgunluk, uyku bozuklukları, hafıza ve konsantrasyon bozukluğu görülebilir.

Günlük süreğen baş ağrılı hastalar genellikle değişik doktorlara başvurup gerekli gereksiz tetkikleri yapılmış ve çeşitli tedaviler uygulanmış, ya da tedaviyi kendileri şekillendirmişlerdir.Tedavide kullanılan ilaçların doktor kontrolü altında kesilmesi gereği vardır. İlaçların kesilmesiyle birlikte bir süre artan baş ağrılarıyla karşılaşılabilir. Bu dönemde hasta ağrı kesici ilacın çekilmesi nedeniyle oluşabilecek belirtilerin giderilmesi için hekiminin önereceği çeşitli ilaçları kullanmalıdır.Unutulmaması gereken bir başka nokta ağrı kesici ilaçların kontrolsüz şekilde aşırı kullanımının sindirim sistemi ve böbrekler başta olmak üzere vücuda ciddi zararlar verebileceğidir. Hem günlük baş ağrılarından kurtulmak hem de bu zararlardan korunmak için kontrolsüz ilaç kullanımı doktor kontrolü altında sonlandırılmalıdır

.Boyun kaynaklı baş ağrısı

Sanılanın aksine baş ağrıları her zaman beyinden ya da baştaki diğer yapılardan kaynaklanmaz. Baş ağrılarının boyundan da kaynaklanabileceği çok önceleri düşünülmüş, yıllarca tartışılmış ve 1983 yılında servikojenik (boyun kaynaklı) baş ağrısı terimi tıbba girmiştir.Boyun veya kafa arkasında yer alan sinir kökü, kemik, kas, eklem ve disk gibi yapıların çeşitli bozuklukları baş ağrısı şeklinde belirti verirler.

Ağrı prensip olarak tek taraflı baş ağrısıdır. Ancak boyundaki bozuklukların yerine ve derecesine göre her iki tarafta da ağrı ortaya çıkabilir. Boyun hareketlerinde çeşitli yönlerde hareket kısıtlılığı, baş ağrısının çeşitli boyun hareketleriyle ortaya çıkarılabilmesi mevcut olabilir.Boyun kaynaklı baş ağrısından yakman hastalarda sert spor yapma, baş ve boyun travması (örneğin, trafik kazası) öyküsüne sıklıkla rastlanır. Basit bir çarpma şeklindeki bir trafik kazası bile sonradan boyun kaynaklı baş ağrısına neden olacak bir hasara yol açabilir. Böyle bir durumda başın kamçı şeklinde hızla ileri geri hareket etmesi hasarı oluşturabilir.

Ağrının şiddeti ve süresi hastadan hastaya değişmektedir. Ağrı genellikle boyundan başlar, zonklayıcı ve batıcı olmayan bir karakterdedir. Bulantı, ışığa ve sese hassasiyet gibi migrende belirgin olarak ortaya çıkan bazı belirtiler boyun kaynaklı baş ağrılarında da görülebilirse de bunlar, migrendekinden daha seyrek ve daha az belirgindirler. Fakat ne yazık ki pek çok baş ağrısı tipinde olduğu gibi, boyun kaynaklı baş ağrısı hastaları da yanlış olarak migrenli muamelesi görmüş ve migren tedavisi almışlardır.

Boyun kaynaklı baş ağrısında tedavi

Tedavide ağrı kesici ilaçlardan sınırlı fayda sağlanır. Fizyoterapinin boyun hareketlerinin rahatlamasını sağlayarak ve boyundaki kas kasılmalarını gidererek fayda sağladığı bilinmektedir.

En etkili tedavi yöntemi boyunda yer alan ve ağrıyı ileten sinirlerin rady- ofrekans termokoagülasyon yöntemiyle bloke edilmesidir. Bunların içinde en belirgin olanı da boyun hareketlerini sağlayan ve boyun omurları arasında yer alan faset eklemler dediğimiz eklemlerin sinirleridir.

Psikolojik Sorunlara Bağlı Baş Ağrısı

Psikolojik yönden sorunu olan birçok hasta bu bozukluğu baş ağrısı olarak ifade eder. Ancak baş ağrısı gibi uzun süreli ağrılara bağlı olarak ortaya çıkan psikolojik bozukluklar ile çeşitli psikiyatrik hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan baş ağrılarının birbirinden ayrı tutulması gerekir.Hastalarda sürekli olarak belirli bir bölgede ağrı şikayeti vardır. Gündüz tüm gün boyunca süren bu ağrı genellikle gece kendiliğinden kesilir. Hasta hangi hekime başvurursa başvursun, hangi ilacı kullanırsa kullansın, kısa bir süre rahat eder. Daha sonra ağrılar yeniden baş gösterir. Bu tip hastalar hekimden hekime koşarlar, ilaç alışkanlıkları ve ilaç bağımlılıklarına özellikle bu grupta çok sık rastlanır.Bazı kültür düzeyi yüksek hastalar okudukları tıp kitaplarındaki baş ağrıları belirtilerini ezberleyerek hekimi yanıltmaya çalışırlar. Yine de deneyimli bir hekimin bu tip bir hastayı ayırt etmesi kolaydır. Çünkü hastanın o ağrı konusundaki bilgisi ancak birkaç sayfa ile sınırlıdır.

Bu tip hastalarda ağrı kesiciler genellikle yarar sağlamaz. Hastanın psikiyatrik tanısının konması ve o yönde tedavisi gereklidir.

Ağrı kesicilere bağlı baş ağrısı

- Analjezik baş ağrısı

Bir çok hasta baş ağrısı sırasında gelişigüzel ağrı kesici kullanır. Her başı ağrıdığında hemen bir ilaca sarılır. Gün sonunda beş- hatta on tabletlere kadar ulaşır. Sürekli bu yola başvuran hastalarda vücutta ağrı kesicilerin etkili olmasını sağlayan algılayıcılar-reseptörler yorulur ve işlev görmez hale gelir. Bunun sonucunda da ağrı kesici-analjezik baş ağrısı dediğimiz durum ortaya çıkar.Tedavisi ağrı kesicilerin bıraktırılması, yerine başka ilaçlar verilmesi ile olur. Bir çok hastada ağrı kesiciler azaltıldığında bile baş ağrısı şiddetini yitirir.

Diğer baş ağrısı nedenleri

Migren dışı damarsal ağrılar çok çeşitli nedenlere bağlı olabilir. Alkol, bazı damar genişletici ilaçlar, kronik solunum yetmezliği, temporal arterit, efor, diyet, bazı yiyecekler, örneğin sosis, kahve, çeşitli içecekler şiddetli baş ağrısına neden olabilir. Yüksek dağlara çıkanlarda yine şiddetli baş ağrıları görülebilir. Bazı insanlarda da dondurma yedikten sonra şiddetliği baş ağrısı gelişebildiği bildirilmiştir.Cinsel ilişki sırasında ortaya çıkan baş ağrısına orgazm baş ağrısı denir. Orgazm baş ağrısı eşler arasında önemli bir sorun oluşturabilmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp