Franz Alexander

Zihin-beden bağlantısını en dikkat çekici biçimde ilk öne süren ve bunu meslek yaşamı boyunca ilgi odağı yapan kişinin Freud olduğu söylenirse de bu alana asıl katkıyı yapan onun öğrencileridir. Bunların belki de en önemlisi de Chicago Psikanaliz Enstitüsü'ndeki meslektaşlarıyla birlikte psikosomatik tıp alanında yüzyılın en önemli çalışmalarına imza atan Franz Alexander'dır. Kendisi bu alanda peptik ülser gibi organlardaki bozuklukların da psikolojik olgular olduğunu, ancak konversiyon histeri belirtilerinden farklı belirtiler gösterdiklerini öne sürerek Freüd'un ötesine geçmiştir.

Ona göre ve getatif (bitkisel) nevroz (ülser ve kolit gibi) olarak adlandırdığı şey sürekli ve tekrarlanan duygusal durumlara verilen bedensel yanıtlardır. İncelediği rahatsızlıklar yukarı ve aşağı mide-bağırsak yolları, bronşial astım, yüksek tansiyon, kalp ritim bozukluğu, psikolojik kökenli ve migrene bağlı baş . ağrılar, deri rahatsızlıkları, diyabet, hipertirodizm ve romatizmal eklem iltihabıdır. Bunların her birinin ardında da belirli bir rahatsızlığı tetikleyen özel bir psikolojik durumun olduğunu düşünmüştür; örneğin, bastırılmış öfke yüksek tansiyona neden olur.

Alexander tıbbi psikolojinin tarihini tekrar ele almasıyla (Psychosomatic MedicinelPsikosomatik Tıp, New York: Norton, 1950) ve on dokuzuncu yüzyılda modern bilimsel tıbbın gösterdiği gelişmeyle birlikte psikolojinin, sağlık ve hastalık üzerindeki etkilerine dair çalışmaları terk ettiğine dikkat çekmesiyle alana büyük katkılar sağlamıştır. Modern tıp her şeyin fizik ve kimya ile açıklanabileceğine, bedenin akıl almaz denli karmaşık bir makine olduğuna, tek yapılması gerekenin bunun nasıl bir araya getirildiği, harici salgınlara nasıl tepki verdiğini öğrenmek olduğuna, böylece kusursuz sağlığa ve hastalıksız bir yaşama kavuşulabileceğine inanmaktadır. Daha önce de söylendiği gibi bu düşünce ilk kez Descartes tarafından, tıbbın geçmişteki ruhani ve mistik durumuna tepki olarak öne atılmıştır. Dolayısıyla tıp bilimi Freud'u ve takipçilerini aşağı görmüş ve onları bilimsellik dışı olmakla suçlamıştır.