Eklemlerin Yaşlanması Ve Bel Ağrısı

Eklemlerin Yaşlanması Ve Bel Ağrısı : Omurga ve diğer eklemler, eğilip kıvrılmayı sağlayacak kadar esnektir. Omurlar arasında içi jölemsi birer kıkırdak disk vardır. Bu diskler, omurların birbirine sürtünmesini önler, tampon işlevi görür, darbeleri emer.Omurga dışındaki eklemlerde de benzer bir koruyucu mekanizma vardır. Örneğin diz ekleminde kemik yüzeylerin birbirine dokunmasını ve aşınmasını önleyen kaygan kıkırdak kaplama ve ara boşlukta sinovyal sıvısı adı verilen yağlı bir sıvı bulunur.Omurlar arasındaki diskler ve diğer eklemlerdeki kıkırdak (sinovyal sıvısının giderek eksilmesi sonucunda), otomobillerin amortisörleri gibi zamanla yıpranır ve esnekliğini yitirir. Böylece koruyucu yetenekleri de azalır. Yaş ilerledikçe 24 omur arasındaki diskin her birindeki kuruma ve kalınlıklarındaki azalmaya bağlı olarak insanın boyu da 4-5 cm. kısalır.Yaşam boyu eklemlere olan baskı ve yük eklemlerin yıpranmasına yol açar. Eklemlerdeki koruyucu üniteler (kıkırdak, diskler, eklem sıvısı) aşınır, bozulur. Eklemler eski sağlamlığını yitirir. Ancak bu aşınma doğal yıpranma sürecine bağlı olsa da kaçınılmaz değildir.

Ağır şeyler kaldırmak, şişmanlık, uzun süre araç kullanmak, sigara içmek, duruş bozukluğu, büroda oturarak çalışmak, hormon dengesizliği risk faktörleridir. Yaş, önemli bir risk faktörüdür. Eklem yapısındaki biyomekanik bozukluklar, fiziksel aktivite azlığı, kas güçsüzlüğü de eklemlerde dejeneratif değişikliklere (yıpranma) yol açar. Yaşlanırken kaslar da zayıflar. Bu durumda özellikle omurlar arasındaki disklere daha çok yük biner. Eklemlerde kemik yüzeylerini örten koruyucu tabaka, hormonların kontrolü altındadır. Eklem sıvısı da hormonlar tarafından düzenlenir. Kadında menopoz başlayınca yani yumurtalık hormonları yetersiz olunca, eklem sıvısı ve eklem yüzeyini örten koruyucu tabakada da yetersizlik belirtileri başlayabilir. Hormonal nedenli olan bu eklem yakınmaları, arada bir hekimlerce bile farkına varılmayarak yanlış teşhisle romatizmal rahatsızlık olarak değerlendirilip antiromatizmal ilaçlarla tedavi edilmek istenir. Oysa bu durumlarda sadece östrojen hormonuyla hasta kısa sürede ağrılarından kurtulabilir.

Eklem yakınmaları olan hastaların üçte ikisini kadınlar oluşturur. Bu bakımdan eklem yakınmaları olan hastada östrojen tayini yapılmalıdır. Östrojen azlığı saptanırsa östrojen pomatları ağrılı eklemlere sabah akşam sürülür. Eğer yumurtalık hormonlarının yetersizliği eklem ağrısının gerçek nedeni ise östrojen pomatı kısa sürede etkin olur ve ağrılar kaybolur. Östrojen tedavisinden sonra şikâyetlerin yenilenmemesi için kükürtçe zengin besinler (kuşkonmaz, yumurta, sarmısak, soğan) bol tüketilmelidir.Kükürt, kıkırdak dokusu tamir mekanizmalarını destekler ve kalsiyum emili- mini artırır. Kükürt içeren histidin aminoasit yönünden zengin beslenme (kabuklu pirinç), doymamış yağ asitleri içeren balık, zeytinyağı kıkırdakları korur.

Bel Ağrısı ve Nedenleri

Her üç kişiden biri bel ağrısından şikâyet eder ve bel ağrısı, hekime başvuru nedeni olarak soğuk algınlığının ardından ikinci sırayı alır.Bel zamanla yıpranır. Bu nedenle bel ağrısı şikâyetleri, yaşla birlikte giderek yaygınlaşıyor. Tekrarlama özelliği bulunan bel ağrısı yavaş iyileşir. Kas spazmı ya da burkulma gibi geçici bir olayın neden olduğu bel ağrıları kendiliğinden geçer. Bazen ağrı, disk fıtığı ya da omurga kırığında olduğu gibi ciddi olabilir. Beldeki bozukluk yalnız beli etkilemez, disk fıtığında olduğu gibi bel ağrısından başka kalça, bacak ve ayaklarda da ağrı ya da his kaybına neden olabilir.Bel ağrısı, ya akut ya da müzminleşmiş (kronik) bel ağrısı olarak kendisini gösterir. Akut bel ağrısı aniden başlar ve çoğu zaman bir kas ya da bağ zedelenmesinden kaynaklanır. Süresi genellikle kısadır, birkaç gün ile birkaç hafta arasında iyileşir. Ancak akut bel ağrıları uzun sürmese bile tekrarlayabilir. İki aydan uzun süren bel ağrıları kroniktir. Bu ağrılar omur kırığından, disk fıtığından, omurga kanalındaki daralmadan ve çeşitli romatizmal hastalıklardan kaynaklanır ve akut bel ağrılarına göre daha ciddidir.Kalıtım, yaşam biçimi ve meslek, bel ağrısında rol oynar.

Büyüklerinizde bel sorunu varsa sizde de olma ihtimali yüksektir. Mesleklerini oturarak sürdüren kişilerde de bel ağrısı riski fazladır. Ayrıca fazla ağırlık kaldıranlarda da bel sorunları sık görülür. Şişmanlık da bele ek ağırlık bindirerek sorun yaratır. Uzun süre araba kullananlar da aynı sorunlarla karşılaşır.Bundan başka diğer sık görülen ağrı nedenleri, omurga kanalının daralması, disk fıtıkları ve omurlardaki kırıklardır.Genç yaşlardaki bel ağrıları çabuk geçer. Ancak ileri yaşlarda, vücudun iyileşme yeteneği azaldığından ağrılar da daha uzun sürer.

Yaşlanmayla birlikte giderek zayıflayan kasların bele verdiği destek azalır. Ellili yaşlardan sonraki bel ağrıları artık kas burkulma ve zedelenmelerinden daha çok, omurganın yıpranmasıyla ilgilidir. Bu yıpranma, genellikle omurlar arasındaki disk yıpranmasıdır. Yani omurlar arasındaki yastık görevi gören disklerde yıpranma, omurga eklemlerinin aşınmasına neden olur.Omurgayı oluşturan omurlar arasında, disk denen kıkırdak yastık bulunur. Bu diskler, omurganın birbirine sürtünmesini önler ve darbeleri emer. Diskler omurların oynamasına uyacak biçimde genişleyip, büzülen dokulardır. Ancak diskler zamanla yıpranır ve esnekliğini yitirir, kurur ve büzülür, yüksekliği azalır.Disklerin yaşlanma sürecinde dış çeperinde çatlaklar oluşabilir. Bazen bu çatlaklar büyür ve diskin içindeki yumuşak jölemsi madde dışarıya taşar. Yani balonlaşma yapar. Buna disk fıtığı denir. Disk fıtığı her zaman ağrı yapmaz, hatta bazen farkına bile varılmaz.

Ancak balonlaşan kısım sinirlere baskı yaparsa o zaman ağrı olur. Özelikle siyatik sinirine olan baskı çok ağrı verir.Omurganın diğer bölümlerine göre ağrının en fazla belde hissedilmesinin nedeni en ağır yükü belin taşımasıdır. Yıllar boyunca taşman ağırlıklar, uzun süre oturmalar, bel kaslarını ve bel dokularını zayıflatır, yıpranmaya daha uygun durum yaratır. Duruş biçimi kötü olanlarda kaslar güçsüzleşir ve bel kemiğine iyi destek sağlamaz. Sağlıksız yaşam biçimleri de beli kötü etkiler. Bedensel aktivite eksikliği olanlarda disk fıtığı riski yüksektir. Eklemleri destekleyen kasların zorlanması da bel ağrısına neden olur. Kas spazmları kas hareketlerini engelleyerek kaslara düzelme ve toparlanma imkânı verir. Ancak oldukça ağrılıdır.Yaşın ilerlemesiyle birlikte yıpranmaya bağlı omurga hasarları ortaya çıkar. Ancak genç yaşlarda da yıpranmaya bağlı omurga bozukluklarının görülmesi mümkündür. Disklerin esnekliğini ve kalınlığını yitirmesi sonucu omurlar birbirine sürtünür ve aşınır.

Bozulan eklem yüzeyleri ağrıya ve iltihaplanmaya neden olur.Omurgayı destekleyen kaslardaki zayıflık da omurga üzerine binen yükü artırır ve yıpranmanın çabuklaşmasına yol açar. Bu nedenle kasları güçlendirerek bu bozulmaları azaltmak mümkündür. Yıpranmaya bağlı değişiklikler, omurga kanalında ya da omurganın sinirlere geçiş olanağı veren boşluklarında daralmaya yol açar. Bu kanallardaki darlık, kanal içindeki sinirlere baskı yaptığı için ağrıya neden olur.Omurgada, darbeye bağlı ya da düşme sonucu kırıklar da olabilir. Bunlara kompresyon (baskı) kırıkları denir. Genç yaşlarda geçirilen kaza ya da güreş gibi sert sporlar bu kırıklara neden olabilir. Yaşlı insanlarda ise bu kırıklar os- teoporoz, kanser gibi hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkar. Kadınlarda osteo- poroz riski daha fazla olduğundan, bu tür kırıklar daha sıklıkla görülür.Bel omurlarında görülen romatizmal hastalıklar da bel ağrılarına yol açar. Bunlar arasında en sık görülenler romatoid artrit (eklem iltihabı), anklozan spondilit (omurga eklemleri sertleşmesi), artrozdur (eklem yıpranması).Omurgada mikrobik iltihapların oluşması da mümkündür. Bu iltihaplar bel dışında, sırta, boyunda da ağrıyla ortaya çıkabilir. Genellikle bu tür iltihaplar vücudun başka bir yerindeki enfeksiyonun omurgaya geçmesiyle görülür. Bağışıklık sisteminin zayıfladığı kişilerde bu iltihaplara daha sık rastlanır.

Tedavisi

Yatak İstirahatı: Beş güne kadar dinlenme yararlıdır. Yatmayla yükü azalan omurga baskıdan kurtulur ve iyileşme şansı artar. Ancak daha fazla istirahatlar kaslarda zayıflama ve sertleşmeye yol açar. Uzayan yatak istirahatları depresyona neden olabilir ve tedaviyi güçleştirir.Buz Tedavisi: Bel ağrısı başlangıcında, iki gün boyunca birkaç saatte bir, on beş dakika süresince soğuk uygulanması yararlıdır. Soğuk, kan damarlarını büzer ve bölgeye gelen kanı ve ağrıyı azaltır.Isı Tedavisi: Buz tedavisinin ardından sıcak uygulamasına geçilir. Uygulanan bu ısı kasları gevşetir, kan akışını çoğaltır, iyileşmeyi çabuklaştırır.Ağrı Kesici İlaçlar: Ağrı kesici ilaçlardan Aspirin ya da Ibuprofen, hem ağrıya hem iltihaba iyi gelmesi bakımından tercih edilir ve çoğu vakalarda yeterli olur.

Ancak ağrının çok olduğu ve bu ilaçların yeterli olmadığı olgularda daha başka ilaçlara, örneğin kodein, kas gevşetici ve depresyon önleyici ilaçlara başvurulabilir. Bel incinmesinden hemen sonra ağrı çok şiddetliyse yine bu tür etkin ağrı kesici ilaçlar başlangıçta verilebilir, daha sonra Aspirin ve Ibuprofen'e geçilebilir.Bel ağrılarının tedavisinde alternatif tedavi olarak akupunktur ve masaj da yararlı olur.Ameliyat: Bel ağrılarının başlangıcında ameliyat düşünülmez. Yalnızca bel rahatsızlığı olanların yüzde birinde ameliyat gerekir. İnatçı disk fıtığı ya da ilerlemiş omurga kanalı darlıklarında ameliyat gerekebilir. Ayrıca omurgadaki apseler ve tümörler de acil ameliyat gerektiren durumlardır. Şiddetli siyatik ağrılarının tekrar tekrar ortaya çıkması, idrar veya dışkı kaçırma durumu, dinlenmeyle geçmeyen inatçı sinir ağrıları vakalarında da ameliyat gereklidir.

Korunma Yolları

Kilo fazlalığı omurgayı veya omurga kaslarını fazla yükle zorladığından bel ağrısı sıklıkla olur. Oturma sırasında da bel üzerine yük fazladır ve disk zararı olasılığı artar. Fazla yük altındaki kaslar çabuk yorulur, aynı zamanda bu kasların burkulma ya da zorlanma olasılığı da yüksektir. Ayrıca aşırı yük altında omurlar arasındaki diskler de bozulur. Bel omurlarına aşırı yük bindirmemek için ağır eşyaları kaldırırken bel zorlanmamak, yük daha çok bacak kaslarına aktarılmalıdır.Bel ağrısından korunmak için diğer bir önlem yeterli kalsiyum almaktır. Eğer besinlerle yeterli miktarda kalsiyum alınmazsa vücut gereksinimi olan kalsiyumu kemiklerden karşılar. Kemikler zayıflar, osteoporoz olur. Özellikle menopozdaki kadınlarda östrojen hormonunun azlığına bağlı olarak osteoporoz ortaya çıkar. Yağsız süt ve süt ürünleri kalsiyum açısından zengindir. Ancak yine de yeterli kalsiyum almak için kalsiyum desteği gerekebilir. Vücudun kalsiyumdan yararlanması için D vitaminine gereksinim vardır. Bunun için her gün, beş dakika güneş altında kalmak ya da ayrıca D vitamini almak gerekir.Araştırmalar ruhsal gerginliği bulunan kimselerin daha sık bel ağrısı çektiklerini gösteriyor. Bel ağrısı da ruhsal gerginliğe yol açmaktadır.

Bu bakımdan egzersiz, meditasyon, yoga gibi ruhsal gerginliği azaltma yöntemleri bel ağrısına iyi gelir.Bel ağrılarından korunmak için diğer bir önlem de duruş biçimlerinin iyi olmasıdır. Yürürken ve otururken omurganın doğal biçimi korunmalıdır. Kötü duruş biçimi, vücut ağırlığını omurlar arasında eşitsiz olarak dağıtır ve bazı omurlar üzerinde baskı artar. Bu da kemik ve kıkırdak yapılarını aşındırır. Disk fıtıkları gelişebilir, siyatik ağrıları ve diğer bel ağrıları oluşabilir. Otururken sırt dik duracak biçimde olmalı, dizler de kalçalardan biraz daha yukarıda bulunmalıdır. Ağırlık ve baskının aynı yere uzun süre olması önlenmeli, her yarım saatte bir kalkarak gezinmelidir. Belin arkasına ufak bir yastık koymak rahatlamayı sağlayabilir.Yatmak, omurgadan yükü aldığı için rahatlık yapar. Özellikle yan yatmak, omurganın doğal kıvrımını korumak bakımından iyi bir yoldur. Sırtüstü uyurken dizlerin altına bir yastık yerleştirilmesi omurga için rahatlık sağlar. Yüzükoyun yatmak ise bel için iyi değildir.

Bir şeyi yerden almak, kaldırmak için öne eğilmemelidir. Öne eğilmekle yük bel kaslarına verilir ve bu hareket omurgayı zorlar. Bu nedenle yerden kaldırılacak şeyin önünde çömelmeli, bu sırada sırt da düz olmalıdır.Bel sağlığı için sert yatak gereklidir. Yatağın altında da yay değil sunta olmalıdır. Çalışma masaları rahat kullanılacak yükseklikte, koltuk ise bel ağrısını önleyecek biçimde olmalıdır.Uzun süre araba kullanmak da bele oldukça yük bindirir. Ayrıca yolculuk sırasında oluşan titreşimler de omurgalar arasındaki diskleri yıpratır. Uzun yolculuklarda belin arkasına küçük bir yastık koymak omurga diskleri üzerindeki baskıyı azaltır. Arada bir arabadan çıkıp dolaşmak da bel kaslarını rahatlatır.

Yine ara sıra duruş biçimini değiştirmek, sağa sola dönmek de yararlı olacaktır.Bel ağrısını önlemek için en yararlı yöntemlerden biri de spordur. Bel ağrısının önlenmesinde, hatta bel ağrısı çekenler için bile, yürüyüş en iyi egzersizlerden biridir.Yürürken omurgaya gelen darbeleri hafifletecek ayakkabılar tercih edil-melidir. Bel rahatsızlığı olanlar için yüksek topuklu ayakkabılar işyerinde de sakıncalıdır.Yüzme ve bisiklete binme de bel ağrısına iyi gelen egzersizlerdir. Egzersizle güçlenen kaslar, omurga ve omurgalar arası disklere olan yükü azaltır.

Birçok bel ağrısının nedeni yeterince çalışmamış, tembelleşmiş kaslardır. Başlangıçta haftada iki-üç kez yürüme ya da yüzme egzersizi yapılmalıdır (aerobik egzersiz).Ağırlık kaldırmak ya da karın egzersizleri ise ağrı geçtikten sonraki daha ileri günlerde yapılmalıdır. Üç ile beş kiloluk ağırlıkları kullanarak ağırlık kaldırma egzersizleri yapılabilir.Egzersiz yapmadan önce ve sonra germe hareketleri yapmak çok önemlidir ve bel için germe gereklidir. Germe egzersizleri, kasları harekete hazırlar, bel ağrılarını azaltmada çok yararlıdır. Aerobik, ağırlık kaldırma ve germe egzersizlerinin hepsi teker teker bel için çok yararlıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp