Baş Dönmesinin Nedeni

Baş Dönmesinin Nedeni

Baş Dönmesinin Hastalıkları ve Tedavi Yöntemleri

Baş Dönmesi Hastalıkları Hakkında Açıklamalar ve Bu Hastalıklarda Kullanılan Bitkisel Ürünlerle İlgili Tedavi Yöntemleri. Okumak İçin Aşağıdaki Linke Tıklayınız

BAŞ DÖNMESİ

Baş dönmesi bir hareket yanılsamasıdır. Hasta, olmayan bir hareketi varmış gibi

algılamakta ve kendisinin ya da çevresinin hareket ettiğini zannetmektedir.

Dengesizlik hissi, kişinin çevresine göre dengesini sağlayamama durumudur. Baş

dönmesi ve denge bozukluğu, oldukça sık rastlanan yakınmalardandır ve acile

başvuruların yaklaşık % 25 ini oluşturur. Bu yakınmalar, özellikle orta ve ileri

yaş grubunda daha sıktır. Çocukluk çağında oldukça seyrek görülmektedir.

Hareket ederken dengemizi sağlayabilmek için oldukça çok sayıda vücut sisteminin

birlikte uyum içinde çalışması gerekmektedir. Bu da göstermektedir ki, çok sayıda

sistemi etkileyebilen çeşitli hastalıkların sonucunda baş dönmesi ve dengesizlik

yakınması ortaya çıkabilir. Doğru şekilde alınan yakınma ve hastanın öyküsü, baş

dönmesi olan hastalarda daha kısa sürede tanı ve tedaviye olanak tanıyacaktır.

Birçok etkenin rol oynadığı denge sistemimizde, hastalıkların, hangi organa ait

olduğunu nasıl anlarız?


Baş dönmesi ve dengesizlik yakınması olan hastanın mutlaka sistemik muayeneye

tabi tutulması gerekir. Bu da ekip çalışması (kulak burun boğaz,

nöroloji,kardiyoloji) gerektiren bir durumdur. Çoğu zaman hastalığın birçok

organı tutan bir boyutu olduğunu düşünerek, bu konu ile ilgilenen merkezlerde

birçok teknolojik aletten yaralanarak (odyometrik testler, elektronistagmografi,

elektrokokleografi, rutin biyokimya, elektrokardiyografi, MRI, boyun doppler,

ultrasonografi v.b) tanı rahatça konacaktır. Hastalığın yeri ve ismi konusunda

net cevaplar almamız mümkündür. Muayene ve hastanın hikayesi kulak ile ilgili bir

hastalığı düşündürüyorsa odiometrik tetkik ile hastanın işitmesi kontrol

edilmelidir. VENG iç kulak fonksiyonlarını gösteren bir diğer testtir.

Elektronistagmografi, görsel veya kalorik uyaranla oluşturulan göz hareketlerinin

kaydedilmesi esasına dayanır. Baş dönmesine neden olan lezyon yerinin ve

tarafının saptanmasına dair bilgi verebilmesi ve özellikle bilgisayarlı sistemde

dökümantasyon sağlaması önemli bir özelliğidir. ENG‘den elde edilen sonuçlar,

nörootolojik(nöroloji, kulak burun boğaz) muayene bulguları ve gerektiğinde

yapılacak diğer tetkikler ile birlikte değerlendirilmelidir.

Baş dönmesi, kendisi bir hastalık olmayıp başka hastalıkların belirtisi olduğu

için nedeni belirledikten sonra etkene yönelik tedavi sağlanır.

Baş dönmesi nedenleri :

1. Kulağa bağlı nedenler: Gerçek baş dönmelerinin çok büyük bir kısmından

sorumlu olan organdır. Pozisyona bağlı baş dönmesi, baş dönmesi ile ilgilenen

kliniklerde en sık rastlanan nedendir.Hemen hemen bütün hastalarda, başın

hareketleri ile artan baş dönmesi yakınması mevcuttur. Tanısı, iç kulaktaki yarım

daire kanallarının, bazı manevralara verdiği yanıtlara bakılarak konulur.

Tedavisi, yarım daire kanallarının içerisinde yer değiştirmiş olan kristallerin

tekrar yerine oturtulmasına dayalı özel manevralardır. Meniere hastalığı; işitme

kaybı, kulakta çınlama, dolgunluk hissi ve baş dönmesi atakları ile

karakterizedir.İç kulaktaki sıvıların dengesizliğinden kaynaklanır. Kulağın

akıntılı kronik hastalıkları, işitme kaybı ile giden kulak hastalıkları, viral

bir enfeksiyon sonrası denge sinirinin etkilenmesine bağlı kulak hastalıkları,

ileri derecede damar tıkanıklığı yaşayan insanlarda oluşan iç kulağa daha az kan

gitme durumu, bazen hiç bir nedene bağlı olmaksızın iç kulakta ki zarların

yırtılmasına bağlı baş dönmesi atakları oluşabilir.

2. Travmalar : Sıklıkla başa alınan sert darbelerle, kafatasında meydana gelen,

iç kulağı da zedeleyen bir kırık sonrasında baş dönmesi ile beraber bulantı ve

kusma oluşabilir. Bazen kafa travması sonrası, herhangi bir kafatası kırığı

olmadan iç kulak yapılarında sarsıntı ya da iç kulak kristallerinde yer

değiştirmeye bağlı olarak baş dönmesi oluşabilir. Bu durumun düzelmesi haftalar

ve aylar sürebilir. Böyle bir durumda, yıllar sonra bile özellikle pozisyon

değişikliklerinde oluşan birkaç saatlik baş dönmeleri kalabilir.

3. Nörolojik hastalıklar: Beyin, beyincik gibi organlardan oluşan merkezi sinir

sistemindeki kanama veya kan damarlarındaki tıkanıklıklara bağlı beslenme

bozuklukları, multipl skleroz (MS), sifiliz, çeşitli beyin tümörleri, parkinson

hastalığı, migren v.b. hastalıklar dengenin bozulmasına neden olabilirler.

Hastanın öyküsünü alırken denge bozukluğuna eklenmiş olan kol ve bacaklarda

güçsüzlük, vücudun herhangi bir bölgesinde his kaybı, çift görme, baş ağrısı,

bilinç kaybı, ağız çevresinde karıncalanma hissi, konuşma bozukluğu vb.

yakınmalar sorgulanmalıdır.

4. Dahili hastalıklar: Kalp yetmezliği, kalp kapakçığı hastalığı, kalp krizi,

diabet, tiroid bezi hastalıkları, kansızlık, kontrol edilemeyen yüksek tansiyon,

posture bağlı düşük tansiyon, ileri kalp ritim bozuklukları, ani ve şiddetli su

kaybı(ishal,kusma)

5. Psikolojik denge bozuklukları: Panik atak, anksiyete(huzursuzluk), stres,

depresyon,

Baş dönmesi tedavisi nasıl yapılır?

Dengesizlik ve baş dönmesi yakınmalarına, multidisipliner bakış açısı içinde

yaklaşıldığında ön tanı ve tedaviye ulaşılması sürecinin kısalması mümkündür.

Tedavi, nedene yöneliktir. Baş dönmesini yaratan sebep ortadan kaldırıldığında

hastanın yakınmaları düzelecektir.

Meniere hastalığı, ilaç tedavisi ve yaşam tarzında bazı değişiklikler ile %90

kontrol altında tutulur. Fiziksel ya da ruhsal stresi az bir yaşam tarzının

yanında düşük tuz diyeti (günlük 1.5 gr altında) ile beslenmelidirler. Hayvansal

yağ içeriği az olan besinleri tüketmek, kafein, alkol ve sigara türü iç kulakta

sıvı basıncını arttırdığı düşünülen içeceklerden uzak durmak gerekir. Doktorunuz,

baş dönmesini azaltacak ve kulaktaki dolgunluğu giderecek ilaç tedavisi

başlayacaktır. Bulantı ve kusma olduğunda, bu şikayetleri azaltacak ilaçların

alınması yeterli olabilir. Hastalığın cerrahi tedaviye ihtiyaç gösteren kısmı,

sadece %5‘ lik hasta grubu için, çeşitli cerrahi tedavi yöntemleri mevcuttur.

Meniere hastası olan kişilerin bir kısmı, atak gelmeden krizin geleceğini

hissedebilir. Kriz öncesi alacağı bazı ilaçlarla nispeten kontrollü bir atak

geçirir. Ancak geri kalan hasta grubunda baş dönmesi atağı ani geldiğinden, bu

tür hastaların özellikle taşıt kullanmaları sakıncalıdır. Aksi taktirde kişi hem

kendi, hem de diğerleri için tehlikeli ve hasar verici olabilir.

Pozisyonel baş dönmesi olan hastalarda, partiküllerin iç kulakta şikayet

oluşturmayacakları bölgeye yönlendirilmelerini amaçlayan repozisyon yani yerine

oturtma manevraları ile yaklaşık olarak %90 oranından başarı sağlanmaktadır. Aynı

kulakta sürekli olan ya da sık yineleyen, tekrarlayan repozisyon manevralarına

rağmen iyileşme sağlanamayan ve semptomların şiddetli olduğu olgularda cerrahi

müdahaleler gerekebilir.

Denge bozukluğu veya baş dönmesi olan her hastanın mutlaka sistematik bir

muayeneye (özellikle kardiyovasküler, kulak burun boğaz ve nörolojik muayeneye)

tabi tutulması gerekir. Diğer baş dönmesi nedenleri, ilgili branş hekimlerince

doğru tanı konulduktan sonra çeşitli yöntemlerle tedavi edilecektir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp