Bağışıklık Sistemi Ve Bulaşıcı Hastalıklar

Burada da duyguların hastalıklara yatkınlık ya da onlarla savaşına yetisiyle ilişkili olduğunun farkına varılması uzun zaman önce olmuşsa da bu ilişkilerin hiçbiri tıp doktorlarınca genel kabul görmemiş ve nadiren günlük yaşamda uygulanmıştır. Bunların en yaygınları bildik soğuk algınlıkları ve genitoüriner hastalıklarsa da psikolojik etkenler tüm bulaşıcı süreçlerde etkili görünmektedir.

Kanserde olduğu gibi söz konusu hastalık taşıyıcıların ortadan kaldırılması bağışıklık sisteminin görevidir. Stres yüklü duygular bu etkinliği azaltarak hastalığın ortaya çıkmasına yol açabilmektedir ancak elde insanların duygusal durumlarını iyileştirerek ya da ilerideki öyküde de görülebileceği gibi farklı teknikler geliştirerek bağışıklığın yeterliliğini artırabilme becerisine sahip olduklarına dair bir dolu kanıt vardır.

Wasington Post Health Journal'ın 1985 Ocak ayında Sally Squires tarafından kaleme alınan ön sayfa yazısının başlığı, "Mind Fights Back," idi (Zihin Kendini Savunur). Burada Squires, Arkansas Tıp Bilimleri Üniversitesi'nden bir immünoloji uzman ve psikiyatr topluluğunun gerçekleştirdiği bir çalışmayı anlatmaktadır. Bu ilginç deneye katılması için de "sadık bir meditasyoncu" olarak tanımlanan ve özellikle bedeninin verdiği yanıtlara ayak uydurabilen bir kadın seçilmiştir.

Deneğe kolundan suçiçeği virüsü şırınga edilmiştir. Önceden bu virüsle karşılaşmış olan denekte olağan olumlu bağışıklık tepkileri gelişmiş, üç santim çapında bir şişkinlik oluşmuş ancak birkaç gün içinde bu da yok olmuştur. Bunun bir bağışıklık tepkisi olduğunu göstermek için kan testi yapılmış, burada da akyuvarların hastalıkla aktif biçimde mücadele halinde olduğu görülmüştür.

Bu işlemi iki kez tekrarlayıp ayın tepkiyle karşılaşıldıktan sonra deneğe günlük meditasyonların da yaptığı gibi, bedeninin olağan tepkisini durdurması talimatı verilmiş ve şişkinlik bunu izleyen üç hafta içerisinde her seferinde biraz daha küçülmüştür. Daha sonra deneğe bağışıklık sisteminin olağan tepkisine müdahale etmemesi söylenmiş, kendisine ayın virüs üç kez daha şırınga edilmiş ve her zamanki şişkinlik yine belirmiştir.

Burada nasıl yapacağı öğretildiği takdirde zihnin bedensel tepkileri nasıl değiştirebileceğinin açık bir göstergesine yer verilmiş-tir. Bu deneye katılan doktorlar sonuçtan öylesine etkilenmişlerdir ki dokuz ay sonra deneyi ayın biçimde tekrarlamışlar ve yine ayın sonuçlarla karşılaşmışlardır.

Uzlaşımsal tıp araştırmasının bu deneyde bir kusur bulması güçtür. Bu, zihnin gücü diye bilinen olguyu (bu örnekte bağışıklık sisteminin işleyişi üzerindeki gücünü) ortaya koyan çarpıcı bir deneydir.

GMS tedavisi, edinilmiş bilginin GMS ağrısı gibi arzulanmayan bir bedensel tepkiye müdahale edebilme yetisine sahip olduğunu ifade ederek benzer bir olguya parmak basmaktadır.