Aort Damar Ameliyatı

Aort Damar Ameliyatı

Aort Damar Ameliyatı Hakkında Genel Bilgiler

Aort damar ameliyatı;aort damar ameliyatı hakkında merak ettikleriniz ve daha fazlası için aşağıda sizin için hazırladığımız yazımızı okuyabilirsiniz...

Aort anevrizması nedir ?

Kalpten kanı dokulara taşıyan şah damarının balonlaşarak genişlemesidir. Bu büyük atar damarın çapının 3 cm üzerine çıkması halinde anevrizma oluşmasından bahsedilir.

Aort diseksiyonundan farkı nedir ?

Aort anevrizmasının zamanla aortun genişleyerek balon haline gelmesinin yanısıra aort diseksiyonu daha önce sağlıklı olan aortun birdenbire iç tabakasında ortaya çıkan ufacık bir hasar sonucu kanın damar duvarı içinde akmaya başlayarak bir yalancı kanal oluşturmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu yalancı kanal genişleyerek balonlaşabilir ve aort anevrizmasına dönüşür. Tedavileri farklı olduğu için bu iki hastalığın doğru tanısının yapılması ve her iki hastalığın birbirinden ayrı incelenmesi çok önemlidir.

Aort anevriması en çok şah damarının hangi bölümünü tutar ?

Aort damarı kalbin sol karıncığından başlar, göğüs kafesinden karın içine geçerek karının alt kesimlerinde ikiye ayrılarak bacaklara doğru seyreden damarları oluşturur. Aort anevriması şah damarının herhangi bir bölümünde görülebilir fakat en yaygın oturduğu bölüm karın içindeki kısmıdır.

En fazla kimlerde görülür ?

50 yaşın üzerinde uzun yıllar sigara içmiş erkelerde görülür. Yakın aile fertlerinde aort anevriması bulunanlarda aort anevrizması ortaya çıkma riski 50 yaşın üzerinde olanlarda 12 misli artmaktadır.

Sıklığı nedir ?

Tarama çalışmaları 50 yaşın üzerindeki erkelerde her yıl 1000 kişide 3-4 yeni aort anevrizma tanısı konulduğunu göstermiştir. İngilterede yapılan bir çalışma her yıl 50 yaşı üzerinde 1000 erkekte 7-8 nin ve 1000 kadında 1-2 sinin aort patlaması sonucu öldüğünü göstermistir. Damar sertliği bulgusu olanlarda karında aort anevrizması
bulunma riski % 10 civarındadır..

Neden olur ?

Neden olduğu tam olarak bilinmemektedir. Genetik yatkınlık, sigara içme gibi faktörlerin oluşmasında rolü büyüktür. Damar sertliğinden olduğu tartışmalıdır.

Belirtileri nelerdir ?

Patlayıncaya kadar genellikle hiçbir belirti vermez. Patlamadan önce tesadüfen veya tarama yapılması sırasında tanı konur. Patlaması sonucu ani karın ağrısı ve şok yaratır. Batı toplumlarından gelen verilere göre aort anevrizması patlayanların % 50 si evde hastaneye ulaşamadan ölür. Hastaneye ulaşanlarında % 25 i daha ameliyata ulaşamadan acil serviste hayatını yitirir. Ameliyata yetişen % 25 inde ameliyat sonrası ölüm oranı % 35 ile 50 arasındadır. Dolayısıyla aort anevrizması patlarsa kurtulan hasta sayısı çok azdır. Patlamadan önce tespit edilen ve ameliyat gereken olgularda ameliyata bağlı ölüm oranı tecrübeli damar cerrahlarının elinde %5 den azdır.

Hangi vakalara girişim gerekir ?

Patlama bulgularıyla başvuran ve ameliyatı kaldırabilme şansı olanlarda acil ameliyatla aortun değiştirilerek hastanın kurtulma şansı en tecrübeli ellerde bile % 65 civarındadır. Genel durumu girişime müsait olan ve acil olmayan hastalarda aort anevrizmasının çapının 5.5 cm üzerinde olması girişimi gerektirir. Bu hastaların ameliyat öncesi kalp ve solunum fonksiyonlarının çok iyi şekilde değerlendirilmesi ve en iyi şekilde girişime hazırlanmaları ameliyat sonuçlarını etkilemektedir. Girişim sonucunu etkileyen en önemli faktörde ameliyat ekibinin tecrübesidir.
Girişim yöntemleri nelerdir ?

İki türlü girişim mümkündür. Açık cerrahi yöntemi ile karın açılarak şah damarı anevrizma öncesi ve sonrası klemplenir (özel aletlerle damardaki akımın durdurulması) ve anevrizma açılarak yerine sentetik damar dikilir. Sonuçları tecrübeli ellerde çok iyidir ve hastalık nüksetmeden hastalar uzun yıllar yaşarlar. Son yıllarda geliştirilen yöntemlerle karın açılmadan kasıktan yapılan ufak kesilerle aort içine sentetik damarlar balon ve stent yöntemleriyle damar cerrahları ile girişimler radyologların işbirliği ile yerleştirilebilmektedir. Bu sayede anevrizma dolaşım dışı bırakılabilmekte ve patlama riski ortadan kaldırılabilmektedir. Bu tip ameliyattan sonra hastanın normal yaşantıya dönmesi daha kısa zamanda olmaktadır. Her anevrizma bu tedaviye uygun değildir.

Korunmanın yolları varmıdır ?

Sigara içilmemesi ortaya çıkma riskini azaltır fakat gerçek önleyici tedavi yöntemleri henüz bulunamamıştır. Risk guruplarının (vücudunda damar sertliği olanların, uzun yıllardır sigara içen 50 yaş üstü erkeklerin ve aile hikayesi bulunan orta yaşlı insanların) damar ultrasonu ile incelenmesi gerekir. Bir çok batı ülkelerinde 50 yaş üzeri erkelerde rutin olarak damar ultrasonu ile aort anevrizması taraması yapılması önerilmektedir. Çapı 5.5 cm in altında olan anevrizmalar belirli aralıklarla ultrasonla takip edilmelidirler.





SENDE YORUM YAP!

Whatsapp