Kur’an-ı Kerim ve Ramazan Ayı

Kur’an-ı Kerim ve Ramazan Ayı :

KUR' AN-I KERIM VE RAMAZAN AYI

İslam alimlerinin ve evliyanın en büyüklerinden olan İmam-ı Rabbani hazretleri, (Mektübat) isimli kitabının 162. mektubunda, Ramazanın ve hurmanın üstünlüğü, faileti ile ilgili olarak buyuruyor ki: Mübarek Ramazan ayında, bütün iyilikler, bütün bereketler bulunur. Her iyilik, her bereket, Allahü Teala'nın zatından gelmektedir. Her kusur, her kötülük dier mahlükların zatlarından ve sıfatlarından hasıl olmaktadır.

Nisa süresinin yetmiş sekizinci ayetinde (Sana gelen her güzel şey, Allahü Teala'dan gelmektedir. Sana gelen her kötülük de, kendindendir.) buyuruldu. Bu üstünlüklerin hepsi de, kelam şanında bulunmaktadır. Kur'an-ı Kerim, bu kelam şanının hakikatinin hepsinden hasıl olmuştur. Bundan dolayı, bu mübarek ayın, Kur'an-ı Kerim ile tam bağlılığı vardır. çünkü, Kur'an-ı Kerim'de bütün üstünlükler bulurımaktadır. Bu ayda da, o üstünlüklerden hasıl olan bütün iyilikler bulunmaktadır. Bu bağlılıktan dolayı, Kur'an-ı Kerim bu ayda nazil oldu. Bakara suresinin yüzseksenbeşinci ayeti (Kur 'an-ı Kerim, Ramazan ayında indirildi.) bunu bildirmektedir.Kadir gecesi bu aydadır. Bu ayın özüdür? Kadir gecesi, çekirdeğin içi gibidir. Ramazan ayı da, kabuğu gibidir. Bunun için bir kimse, bu ayı saygılı, iyi geçirerek bu ayın iyiliklerine, bereketlerine kavuşursa, bu senesi iyi geçerek, hayırlı ve bereketli olur.

Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Oruçlu olan kimse, hurma ile iftar etsin! Çünkü hurma bereketlidir." Resul "aleyhisselam," hurma ile iftar ederdi. Hurmanın bereketli olması, şöyledir ki; onun ağacına (Nahle) denir. Bu ağacın yaratılışında, topluluk ve adalet vardır. İnsanın yaratılışı da böyledir. Bunun içindir ki, Peygamber "aleyhisselam" nahle ağacına, Adem oğullarının halasıdır, dedi. "Halanız olan nahleye saygı gösteriniz! Çünkü bu ağaç, Adem aleyhisselamın çamurundan kalan artıktan yaratılmıştır." buyurdu. Görülüyor ki, nahle, Adem aleyhisselamın çamurundan yaratılmıştır. Nahleye bereket buyurması, bunda herşeyin bulunduğu için olsa gerektir. Bunun için, nahlenin meyvesi olan hurma yenince, insanın parçası, dokusu olur.Böylece, hurmada bulunan herşey, insana da aktarılmış olur. Hurmada bulunan sayısız üstünlükler, bunu yiyende de bulunur. Hurmayı yiyen herkes böyle olur ise de, oruçlu kimse, iftar zamanında, şehvetlerden ve dünyanın geçici zevklerinden temiz olduğu için, hurmadan pek çok istifade eder. Anlattığımız faydaları daha tam ve daha olgun olur. Resul "aleyhisselam" "Müminin sahurunun hurma ile olması, ne güzeldir." buyurdu. Bu da, belki, hurma insanın dokularına karışınca, insanın hakikatini tamamladığı içindir. Oruçlu iken, böyle şey olmadığı için, bunun karşılığı olarak sahurda hurma yemenin güzel olduğunu bildirmiştir.

Hurma yemek, çeşitli yemekleri yemek gibi faydalı olmaktadır. Hurmanın bu bereketi, kendisinde her şey bulunduğu için, iftar zamanına kadar insanda kalır.Hurmanın bu faydası ancak islamiyete uygun olarak yenildiği, islamiyetten kıl ucu kadar ayrılık bulunmadığı amandır. Tam faidesine kavuşmak için, bir ağacın bir meyvesi olarak değil, bereketini düşünerek yemek lazımdır. Yalnız bir meyve olarak yenirse, yalnız madde, kalori faydası elde edilir. İşin iç yüzü bilinerek yenirse, bereketine kavuşulup, rühu da besler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp