Kimler Oruç Tutmaz

KİMLER ORUÇ TUTMAZ

Dinimiz, insana yapamıyacağı şeyleri yüklememiştir. Bu, oruç için de böyledir. Hasta, hastalığı artacak ise, hamile kadın, süt veren kadın, harbeden asker zayıf olursa, oruç tutmaz. iyi olunca kaza eder. Sefere çıkan, yani üç günlük yola, ı 04 kilometreye gitmek için niyyet ederek yola çıkan, seferi olur. Böyle misafir, orucunu ertesi gün bozabilir ve Ramazan'dan sonra kaza eder ise de, zarar etmezse, tutması efdaldir. Yolda ve onbeş günden az kalacağı yerde tuttuğu orucu bozarsa, keffaret lazım olmaz. Misafirliği bitip evine gelince veya gittiği yerde onbeş gün kalmaya niyyet edince, tutmadığı günleri kaza eder. Dinimizde herşeyin bir ölçüsü, sınırı vardır. Herkes kendi kafasına göre hüküm veremez. Dinin bildirdiği kaideye uyulur. Hasta, hastalığının artmasından veya iyi olmasının gecikmesinden yahud şiddetli ağrı gelmesinden korkar ise, oruç tutmayıp sonra kaza eder. Bu, Tabib-i müslim-i hazık'ın söylemesi ile anlaşılır. Hazık, mütehassıs, uzman olmak demektir. Kafir ve fasık, yani büyük günah işlediği bilinen tabibe muayene ve tedavi, zaruri hallerde caizdir. Fakat bunların sözleri ile ibadet bozulmaz. Orucunu bozarsa, keffaret lazım olur.

Bazı ağır hastalar hariç hemen hemen her hasta oruç tutabilir. Yıllarca oruç tutturulmayan birçok hastaya, yakinen tanıdığımız dahiliye mütehassısı bir doktor, oruç tutturdu. ilaçların dozlarını oruç vaktine, yani sahura ve imsaka göre ayarladı. Hastaların en ufak bir sıkıntısı olmadı. Yeter ki doktor, hastasının oruç tutmasını istesin. Peşin hükümlü olmasın. Tedaviyi ona göre ayarlar. Bu olmayacak bir iş değildir. Bunun için dinimiz, her doktorun değil, o branşta mütehassıs olma şartını ve müslüman olması şartını getirmiştir. Mütehassısı olmazsa yanlış karar verebilir. Salih müslüman değilse, dinin emir ve yasaklarına önem vermiyeceği için, bunun sözünü de ölçü kabul etmemiştir ihtiyar olup, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kazaya kalmış oruçlarını tutamıyacak kimse ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, oruç tutmaz, fakat gizli yer. Böyle kimse zengin ise, hergün için bir fıtra, yani bin yediyüz elli gram buğday veya un veya kıymeti kadar altın veya gümüş para, bir veya birkaç fakire verir. Ramazan'ın başında veya sonunda toptan hepsi bir fakire de verilebilir.Fidye verdikten sonra hasta iyileşirse, Ramazan oruçlarını ve kaza oruçlarını tutar.


ORUCU BOZAN ŞEYLER

ilmihal kitaplarında orucu bozan ve keffaret gerektiren haller için genel kaide bildirilmiştir. Gıda veya deva yani ilaç olarak, faydalı birşey yemek, içmek, zevk, keyf veren birşeyi ağızdan almak ve cima, orucu bozar. Orucu bozan bu şeyler, bilerek yapılınca hem kaza hem kefaret gerekir.

Orucu bozup kaza ve keffaret gerektiren şeylerden bazıları şunlardır.

1 - Oruçlu iken, bilerek yiyip içmek.

2- Kan aldırmak, gıybet etmek gibi orucu bozmadığı

iyi bilinen şeylerden sonra, oruç bozuldu sanarak bile bile

yemek.

3- Boğaza kaçan yağmuru, karı isteyerek yutmak. İstemeden boğazına kaçarsa, sadece kaza gerekir.

4- Sigara içmek.


Orucu bozup sadece kaza gerektiren haller:

1- Hata ile mesela, abdest alırken boğazına su kaçmak.

2- Kulağa yağ, ilaç damlatmak, derideki yaradan içeri girecek ilaç koymak.

3- Vücuda, iğne ile ilaç ve aşı şırınga etmek.

4- Kağıt, pamuk, ot, pişmemiş pirinç, darı, mercimek tanesi gibi ilaç ve gıda olmıyan bir şeyi yutmak.

5- Zorlayarak ağız dolusu kusmak.

6- Dişlerin kanamasında, yalnız kanı veya tükürükle aynı miktardaki karışık kanı yutmak.

7- İrnsak vaktinden sonra, daha gece zannederek yiyip içmeğe devam etmek.

8- Güneş battı, ezan okundu zannederek, iftar vakti gelmeden yemek.

9- Oruçlu olduğunu unutup, yiyip içtikten sonra, orucum bozuldu diyerek, yiyip içmeye devam etmek.

10- İstimna, (Masturbasyon) yapmak. Uykuda iken ihtilam olmak orucu bozmaz.

11- Taharetlenirken içeri su kaçırmak.

12- Lavman yaptırmak, orucu bozar. Kadınların, kadın hastalıklarından muayenelerinde bazı hallerde de oruç bozulur.

13- Zorla orucu bozdurulmuş olmak.

14- Burna sıvı ilaç damlatmak

15- Burna kolonya çekmek.

16- Başkalarının içtiği sigara dumanını isteyerek çekmek.

17- Diş çektirmek için uyuşturucu iğne vurdurmak.

18- Astım hastalarının, kriz halinde ilaçlı sprey kullanmaları orucu bozar. İlaçsız oksijen gazı bozmaz. Hasta olmadan ilaçlı sprey kullanılırsa kaza ve keffaret gerekir.

19- Hastaların, dil altından, yutmasa da ilaç alması orucu bozar.Kalb rahatsızlığı için sağlam deri üzerine konan ve derinin gözeneklerinden emilerek kalbe fayda veren ilaç, sağlam deri üzerine konulduğu için orucu bozmaz.

20- Kadınların ve erkeklerin ilaç olarak fıtil kullanmaları orucu bozar. Fakat gusül gerektirmez.


ORUÇ ÜÇ ÇEŞİTTİR

1- Cahillerin orucu,

2- .Alimlerin orucu,

3- Peygamberlerin orucu. Cahiller oruç tutar, sadece yemezler içmezler fakat kötülüklerden, günahlardan uzak durmazlar . Alimler ise,

kötülüklerden, günahlardan uzak dururlar. Enbiya ise, şüpheli şeylerden de kaçar.Oruç tutanların bayramı da üç çeşittir: Cahiller, oruç tutup iftar edince yerler, içerler "Bizim bayramımız budur, derler." .Alimler ise, akşam olup iftar edince, "Cenab-ı Hakk eğer bizim orucumuzu kabul etmiş ise, bu bizim bayramımızdır." derler. Evliya ve peygamberlerin bayramı ise, oruçlarının kabul olmasıyla beraber, cenab-ı Hakk razı olduysa bayram ederler.

Hadıs-i şeriflerde buyuruldu ki:

"Beş şey orucun sevabını giderir: Yalan, nemime yani söz taşımak, gıybet, [Yabancı kadına] şehvetle bakmak ve yalan yere yemin." "Gıybetle meşgul olan kimselerin orucu hakikatte oruç değildir." [Yani sadece oruç borcundan kurtulur, vadedilen sevaba kavuşamaz.] Peygamber efendimiz, "Ya Rabbi, dilimi yalandan, kalbimi nifaktan, amelimi riyadan, gözü mü hıyanetten temizle ve koru! Gönülden geçenler senden gizli değildir." şeklinde dua etmemizi tavsiye ederlerdi. Bunun için oruçlu olanın, riyadan, gösterişten uzak durması sadece Allah rızasını düşünmesi lazımdır .

ORUÇ TUTMANIN SEVABI

Allahü Teala, yapılan amellerin karşılığını, o amelin durumuna göre, değişik olarak vermektedir. İbadetlerde, iyiliklerde bire karşı ondan, yedi yüze kadar ihsan etmektedir. Orucun sevabını ise, "Karşılığını ben veririm" buyurmuştur. Hadıs-i şeriflerde buyuruldu ki: "Ameller, Allahü Teala katında yedidir. İkisi vacibi gerektirir. İkisi misli iledir. Birisi on katdır. Birisi yedi yüz mislidir. Birisinin sevabını ise Allahü Teala' dan başka kimse bilmez. Vacibi gerekli kılan amellerden birincisi şudur ki, Allahü Teala'ya ortak koşmadan ihlasla kulluk yapana cennet vacib olur. Ortak koşarak ölene ise cehennem vacib olur. Misli ile olan amelden birincisi, günah işleyene misli ile karşılık verilir. Diğeri ise, iyi amel için niyyet ettiği şeyi yapamıyana yapmış gibi sevap verilir, Bire on verilen amel, iyiliklerin sevabıdır. Kötülüklerin günahının aksine iyiliklere bire on sevap verilir. Bire yedi yüz sevap verilen amel, helal malından Allah yolunda vermektir. Sevabım yalnız Allahü Teala'nın bildiği amel, Allah için tutulan oruçtur. Onun karşılığını Allahü tealadan başka kimse bilmez."Allahü Teala'nın, "Adem oğlunun her ameli kendisi için, yalnız orucu benim içindir." buyurması, kıyamet günü olunca, AllahüTeala kuluna hesap sorar. Öyle ki hiç sevabı kalmaz. Yalnız orucu kalır. Bunun üzerine Allahü Teala, kulun ihtiyacı olan sevap kadar kendi fazlından ihsan edip, kulunu orucu sebebiyle cennete sokar. Herkesin sevaba ihtiyacı aynı değildir. Cenab-ı Hakk da orucu sebebiyle kuluna bol bol ihsanda bulunur. Cenab-ı Hakk'ın, "Orucun karşılığını ben veririm." buyurmasının hikmetlerinden biri şudur: Allahü Teala, kula mahsus olan yemek ve içmek gibi şeylerden münezzehtir. Oruç tutmakla Cenab-ı Hakk'-ın ahlakından birine yapışılmış olur. Bununla çok sevaba kavuşulur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:"Oruçlunun, akşam iftar zamanındaki duası reddolmaz."

"Üç sınıf kimsenin duası reddolmaz: Oruçlunun iftar zamanındaki duası, adil devlet reisinin duası ve mazlümun duası."

"Üç sınıf kimse vardır ki, Allahü Teala onların duasını geri çevirmez: İftar edinceye kadar oruçlunun duası, yardım olununcaya kadar mazlümun duası ve evine dönünceye kadar misafirin duası."

"Her şeyin zekatı vardır, bedenin zekatı da oruçtur."

Zekat veren, çok sevaba kavuştuğu gibi, malının kirinden de kurtulmuş olur. Oruç tutanın da bedeninde bulunan bazı hastalıklar yok olur. Nitekim hadıs-i şerifte "Oruç tutun, sıhhat bulun!" buyuruldu.Oruç tutmanın sayısız faziletlerine eksiksiz kavuşabilmek için orucu şartlarına uygun olarak tutmaya çalışmalıdır

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp