Anaya ve Babaya İhsan Etmenin Fazileti

ANAYA VE BABAYA İHSAN ETMENİN FAZILETİ

Anaya ve babaya ihsan etmek farzdır. Nitekim, Kur'an-ı azim-üş-şanda: Allah'a ibadet ediniz. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayınız. Anaya ve babaya iyilik ediniz. (En-Nisa süresi: 36) buyurulmuştur. Bayezid-i Bestamı hazretleri, çocukluk çağlarında, mektepte Kur'an okurken dersi: Bana ve ana-babana şükret! (Lokman süresi: 14) ayeti kerimesine geldiği zaman, manasını hocasından sormuş o da:

- Cenab-ı Hak, evvela kendisine ve daha sonra anaya ve babaya ibadet ve hizmet emir buyurdular, dedi. Derhal evine gelerek, annesine dersini ve hocasından öğrendiklerini anlatarak:

- Ey anacığım! Bugün, Kur'an-ı azimde bir ayet okudum, dedi. Bana gayet dehşet verdi. Cenab-ı Mevla'yı müte'al hazretleri hem kendisine, hem de anaya ve babaya hizmet ile emir buyurmuşlar. Bir kişinin, iki eve hizmetkar olması gayet zordur. Zira, bir tarafı eksik kalır. Cenab-ı Vacib-ül vücutta beni niyazeyle, bütün hizmetimi sana edeyim. Yahut, beni affet ve hakkını bağışla, bütün hizmetimi Rabbime hasredeyim. Annesi, oğlunun bu hamiyyet ve muhabbetini görünce, onu şefkatle bağrına basarak:

- Ey benim oğulcuğum! Ben seni afvettim ve hakkımı da bağışladım. Bütün hizmetini Rabbine hasreyle, diyerek ona müsaade etti. Anaya ve babaya ihsan etme; fisebiylillah namaz, oruç, hac ve umre, sadaka ve gaza etmekten efdaldir. Bir kimse, anası ve babası kendisinden razı oldukları halde, sabaha erişse, o kimse için cennette iki kapı açılır.Eğer, yalnız annesi varken, babası sıhhatte olup razı ise, bir kapı açılır. Akşam da bunun gibidir. Bunun aksi olarak, sabah ve akşam bir kimse anasını ve babasını kızdıracak bir harekette bulunursa, onun için cehenneme iki kapı açılır. Biri hayatta ise, bir kapı açılır.Anası ve babası zalim bile olsalar, yine de hizmet ve ihsan lazımdır. Evlat, itaatsizliğinden ötürü mazur olmaz. Bu mevzuda varit olan bazı hadıs-i şerifleri. dikkat ve ibretinize sunuyoruz. Kaldı ki, anasına ve babasına ihsan eden kimsenin, evladı da kendisine ihsan eder. Anasına ve babasına isyan eden kimse, ne kadar hayır işlerse de cennete giremez. Anasına ve babasına itaat eden kimse de, ne kadar şer işlese de cehenneme girmez. Cennetin kokusu, beş yüz yıllık yoldan duyulur. Fakat, anasına ve babasına asi olan ve onları arayıp sormayan, bu kokudan mahrum kalır.Annenin şefkati daha fazla olduğundan, hizmet ve ikramda babadan önce anaya hak tanınmıştır.

Kur'an-ı azimde:

Ve ana-babasına ihsan ve itaat ediciydi. Ayet-i kerimesi. bu manaya delalet eder. (Meryem süresi:

14) Kaldı ki: Biz; insana ana-babaya itaat ve ihsan etmeyi tavsiye ettik. Anası, kendisini zayıftan zayıfa düşerek (Karnında) taşıdı. Sütten kesilmesi de iki sene sürdü. Bana, ana-babana şükret, dönüşün ancak banadır. Ayet-i kerimesinde de doğum ve doğum sonrası meşakketlerini, anne çektiğinden, onun hakının babadan önce olduğuna işaret vardır. (Lokman süresi: 14)

Bir kimse, huzur-u saadete gelip:

- Ya Resülallah! Ben kime ihsan edeyim? diye sorunca, saadetle ona:

- Annene ihsan eyle, buyurdular. O kimse, sorusunu iki kere daha tekrarladı, yine aynı cevabı aldı. Dördüncü defa sorunca:

- Babana ihsan eyle, buyurdular. Anne hakkının daha önde olduğu bundan da anlaşılmaktadır. Bir gün, huzur-u Nebeviye bir kimse gelip sordu:

- Ya Resülallah! Benim anam gayet yaşlı olup, kendisine bunaklık geldi. Ona, yemeğini ben kendi ellerimle yedirir, abdest aldırırım ve sırtıma yüklenerek istediği yere götürürüm. Acaba, bu hizmetlerimle, onun hakkını ödemiş olur muyum?

Fahr-i alem (Sallallahü Aleyhi Vesellem) Efendimiz:

- Yüzde birisini bile ödeyemedin, buyurduklarında o kimse:

- Neden ödeyemedim? diye tekrar sorunca:

- Annen, sana çocukluğunda ve çok zayıf olduğun zamanlarda yaşaman için hizmet etti. Fakat, sen onun ölümünü bekleyerek hizmet ediyorsun. Hakkını tamamıyla ödemiş olamazsın, ancak ihsan etmiş olursun, buyurdular.