Klorofil

Klorofil :

Siz ya da çocuklarınız Muppet Show'u seviyorsanız, "Yeşil Olmak Kolay Değil" adlı şarkıyı biliyorsunuzdur. Irkçılık, ön yargılar ve kendini kabul etmek hakkındaki bu şarkıyı kurbağa Kermit söyler. Ama bu şarkı hem sağlık için, hem de çok tehlikeli olabilen yeşil sıvı klorofil için söylenebilirdi.

"Klorofil" terimini biliyorsanız, büyük ihtimalle otuz yıl kadar önce moda olan dişmacunu reklamlarından hatırlıyorsunuzdur. Televizyon reklamlarında, güzel genç kadınlar ve yakışıklı genç erkekler içinde klorofil bulunduğu müjdelenen diş macunuyla dişlerini fırçalıyorlardı. Sonra bu muhteşem görünüşlü insanlar işe ya da eğlenmeye gidip tesadüfen karşılaştıklarında birbirlerine gülümsüyordu. Sanki klorofil aşk tanrısının afrodizyakıymış gibi, birden aşık oluyorlardı, hatta evlenmeleri kesindi. Dişmacunu dişleri temizlemiş, klorofil de nefeslerini tazelemişti, bu mucizevi ağız temizliği şekli de muratlarına ereceklerinin garantisiydi.

Aslında bu fikir reklamcıların hayal gücünden ibaret değildi. Daha bu reklamlar yapılmadan on yıl önce, Amerikan Tıp Birliği Dergisi'nde klorofilden türetilen maddelerin, bedenin içinden gelen kötü kokuları ortadan kaldırarak kişisel ilişkileri daha hoş kılabileceği yolundaki araştırma sonuçlarına dair yazılar vardı. Ciddi tıp dergisi bu bağı dişmacunu üreticileri gibi teşvik etmese de, romantizm ve klorofil arasında ilk defa bir bağ kuruluyordu.

Romantizm hala yaşıyor, ama günümüzde artık klorofil hakkında pek fazla şey duymuyoruz. Şimdi diş macunu ve gargara suyu gibi ağız hijyeni ürünlerinin reklamlarında başka içerik maddeleri şişiriliyor. Çünkü klorofilin hala güçlü bir mikrop öldürücü ve gastrit ya da peptik ülser hastalarının iç organlarını koruyan etkili bir antienflamatuar olmasına karşın değişken ve dolayısıyla tehlikeli olabilecek bir madde olduğu farkedildi.

Bazı araştırmacılar klorofili kana benzetip klorofilden bitkilerin "kanı" olarak söz ederler ve iki sıvının kimyasal bileşimi göz önünde bulundurulursa benzetme hiç de ters değildir. Hemoglobin (kan) ve klorofil gerçekten de birbirlerine benzerler, aslında tek fark, kanın yapısındaki demirin yerine klorofilde magnezyum bulunmasıdır. Klorofil dişmacunu gibi ürünlere doğal haliyle eklenmiyordu çünkü doğal klorofil ısıtılır, oksidize olur ya da asit ortamında kalırsa ayrışır ve geriye yeşil pigmentten başka pek fazla şey kalmaz, tedavi edici özelliğini de kaybeder. Bu yüzden, ayrışmış doğal klorofille bağlantılı bir bakır iyonundan oluşan bakır klorofilin sodyum'la karıştırılıyordu. Bu madde değişken değildir, suda erir ve ışığa maruz kalınca rengi solmaz. Ayrıca etkisi olmayan miktarların ötesinde beden tarafından absorbe edilmemesi de sağlık için önemlidir.

Bu suni klorofil, oksidize olmuş doğal klorofil kadar ölümcüldür. Ortaya çıkardığı feoforbid denilen bir yan ürün, belli bir miktarın üzerinde alınırsa ölüme yol açabilir. Feoforbidin ortaya çıkması, herhangi bir şekilde insanların tüketimine sunulan klorofilin kesinlikle oksidize olmamasını zorunlu kılar. Japonya'da feoforbid sorunu çok ciddiye alındığından bir üründe ne kadar feoforbide yol açabilecek klorofil bulunabileceğine dair kurallar vardır. Feoforbid miktarı, tarla ile işlemin yapıldığı fabrika arasındaki mesafeye, hasat ile işlem arasındaki süreye ve işlemin şekline (pişirme ya da kurutup dondurma gibi) bağlıdır. İşlem sırasında alkol gibi asitli maddelerin eklenmesi sonucu ortaya çıkan dengesizlik de kaygı yaratmaktadır. Ancak bu bilgiler kesin olduğu ve feoforbid miktarı ölçüldüğü zaman klorofilin güvenli olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Şimdilik klorofili hap eklinde değil de doğal yiyecekler yoluyla tüketmeniz daha doğru olur. İleride işleyeceğimiz en iyi klorofil kaynağı arpa filizidir. Ama önce size klorella adıyla bilinen bir maddeden söz etmek istiyorum.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp