Hz. Peygamber (s.a.v) Stressiz Hayat

Hz. Peygamber (s.a.v) Stressiz Hayat :

A. Öfkelenmemek

Öfke, bedeni kızdırır ve kurutur. Resulullah(sav) gazaptan men etmiştir: “Bir adam, Peygambere‘Bana tavsiyede bulun dedi. 0 da, ‘Öfkelenme!’ buyurdu.”Resulullah(sav) şöyle buyurmuştur:“İçinizden kimi pehlivan sayarsınız?“Erkeklere yenilmeyen kişiyi.”“Hayır o değildir. Asıl pehlivan gazap (öfke) anında nefsine hakim olandır.”Öfkenin galip gelmemesi için nefsini terbiye etmek ve gereğini yapmak gerekir. Allah Teala’nın, “Öfkeyi yutarlar”ayetinin manası budur. Allah, öfkelerini yuttukları için onları methetmiştir.Resulullah(sav) şöyle buyurmuştur: “Gazab/öfke şeytandandır.Şüphesiz şeytan ateşten yaratılmıştır. Ateş ise ancak su ile söndürülür.O halde sizden biri öfkelendiği zaman abdest alsın!”’Tirmizî’nin bir rivayetinde şöyle geçer: “Gazap/öfke âdemoğlunun kalbinde bir kordur. Onun gözlerinin kızardığını ve damarlarının şiştiğini görmüyor musunuz?”177Bir rivayette şöyle geçer: “Şüphesiz ben bir kelime biliyorum ki, eğer kişi onu söylerse kendisinde bulunan hal mutlaka kendisinden gider: Kovulmuş şeytandan Allaha sığınırım.”

B. Üzüntü ve Kederden Uzak Olmak

Resulullah(sav), her namazın ardından keder ve hüzünden Allah’a sığınırdı. Ebu Hureyre’den rivayet edilmiştir: “Peygamber’e(sav) bir durum keder verdiği zaman, ellerini semaya kaldırır ve şöyle derdi:Yüce Allah’ı tespih ederim.”’179Abdullah b. Mesud’dan merfu olarak rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Bir kula keder (hemm) ve hüzün isabet eder de, ‘Ey Allah’ım! Ben, senin kulunum; senin kölenin ve cariyenin çocuğuyum, hükmün bende geçerlidir, bendeki takdirin adildir. Kendine isim olarak verdiğin veya kitabında indirdiğin veya yarattıklarından birine öğrettiğin veya özel olarak kendine seçtiğin sana ait bütün isimlerinle, senden, Kur’an-ıAzim’i kalbimin ilkbaharı, gönlümün nuru, hüznümü açıcı ve kederimi giderici kılmanı istiyorum derse, muhakkak Allah onun hüznünü ve kederini giderir, onun yerine kendisine sevinç verir.”180 ŞifalarResulullah(sav) üzüldüğü zaman şöyle dua ederdi: Lâ ilâhe Kitabı illâllâhu’l-azîmu’l-halîml Lâ ilâhe illâ rabbul-arşi’l-azim! Lâ ilâhei llâllâhu, rabbus-semâvâtıs-seb’i ve rabbul-arz i, rabbul-arşil-azıml (Yüce ve halim olan Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük arşın sahibi Allah’tan başka ilah yoktur. Yedi kat göklerin, yerin ve büyük arşın sahibi Allah’tan başka ilah yoktur.)181

C. Haset Etmemek

Haset, “hak edenin elindeki nimetin elinden gitmesini temenni etmek” demektir. Hasette, bazen bu arzu ile beraber, onun elinden alınması için çalışmak da bulunur.182 Kur’an’da haset küfürle iliş- kilendirilmiştir: “Kitap sahiplerinden çoğu, gerçek kendilerine besbelli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler. Allah emrini getirinceye kadar affedin, hoş görün. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir.Yukarıdaki ayette hasetçilerin hoş görülmesi istenirken, şu ayette de hasetçinin şerrinden Allah’a sığınma emredilmektedir: “Ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden.

GÜZEL KOKU SÜRMEK
Daha öncence de dile getirdiğimiz gibi Hz. Peygamber(sav)“Sizin dünyanızdan bana kadınlar ve güzel koku sevdirildi; namaz gözümün aydınlığı kılındı” buyurmuştur.Resulullah’ın kendisine sunulan güzel kokuyu reddetmediği rivayet edilir.Hz. Peygamber(sav), bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Sizden birine reyhan (fesleğen) verildiği zaman onu reddetmesin. Zira fesleğenin kokusu güzel ve taşıması hafiftir.”İbn Kayyim el-Cevziyye, güzel kokunun sağlık açısından faydalarını şöyle açıklamaktadır: “Güzel koku ruhun gıdası olduğuna, kuvveler ruhta bulunduğuna ve de güzel koku ile kuvvetlendiğine göre, güzel koku beyin, kalp ve diğer iç organlara fayda verir; kalbi ferahlatır, nefse sevinç ve ruhu rahatlatır.”

HARAM ŞEYLERLE TEDAVİ OLMAMAK
Hz. Peygamber(sav),hadis-i şeriflerinde haram kılınan maddelerden ilaç yapılmayacağını söylemiştir. Hz. Peygambere içkiden ilaç yapılması hakkında sorulunca, “Bu bir hastalıktır, jifa değildir.”buyurmuştur. Bu hadisi Sünen (Fıkıh konularına göre tertip edilmiş hadis kitapları) sahipleri rivayet etmiştir.Haram maddelerle tedavi konusunda Buhari’de genel anlamda şöyle bir rivayet geçer: “Allah şifanızı, size haram kıldığı maddelerde yaratmamıştır.”Ebu’d Derdâ(ra) anlatıyor: “Resulullah(sav) buyurdular ki, ‘Allah Teala, hastalığı da ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç var etmiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeyle tedavi olmayın.’Bu hadis, dinimizin ilacı haram kılmadığı, asıl itibarıyla temiz ve helal maddelerden yapılmasını amirdir. Hanefî mezhebine göre, helal ve temiz olmayan şeylerle tedavide bulunmak esas itibarıyla caiz değildir. Ancak bazı fakihlere göre başka bir ilaç bulunmadığı takdirde müslüman, adil bir tabibin göstereceği lüzum üzerine caiz olabilir. Şöyle ki bir hastalığın veya bir hastalığa sürükleyecek bir zaafıyetin tedavisi için mubah bir ilaç bulunmazsa böyle bir tabibin “şifa ümidi vardır” diye tavsiyesi üzerine haram bir şey ile zaruret miktarı tedavi caiz olur. Fakat mücerret zahiri bir menfaat düşüncesiyle, mesela, yalnız temizlemek arzusuyla böyle bir ilacı kullanmak caiz değildir. Zira bunda tedavi mahiyeti yoktur. Bunun haram olduğunda ittifak vardır. Esasen müslüman ve uzman bir doktor böyle bir tavsiyede bulunmaz, bulunacak olsa, ya müslümanlığmda veya uzmanlığında bir eksiklik var demektir. Bu çeşit meselelerde doktor tavsiyesine uyarken müslüman kişinin, doktorunda bu vasıfları araması gerekir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp