Pekmez
PEKMEZ (dibs)
Üzüm şırasını üçte ikisi gidip, üçte biri kalıncaya kadar kaynattıktan sonra geri kalan siyah ve tatlı sıvıya pekmez denir. Böyle kaynatmakla üzüm şırasının sarhoşluk veren, zararlı ve pis kısmı giderilmiş, saf ve temizi kalmış olur."1
Hz. Ali'ye etraftan küplerle pekmez getirilir, o da müslümanlara dağıtırdı."2
Hz. Ali, Ebû Talha, Ebû Ubeyde ve Muâz İbni Cebel pekmez içerlerdi. Zira pekmezin sağlık için pek çok faydaları vardır."3
Abdurrahman el-Gâfı kî şöyle demişti r: "Hz. Ömer'in oğlu Abdullah'a üzüm şırasından yapılan pekmezden sorduğum da: "Sen iç, bana da içir!" diye cevap verdi."4
Acur'un yaprağı kurutulup övütül-dükten sonra pekmez ile merhem yapılır ve kuduz köpeğin ısırdığı yere sürülürse gayet faydalıdır."5
Pekmez vücudu ısıtıcı ve rutubet vericidir, fakat vücutta kirli kan yapar, badem ve tahin ile yenilirse yan etkisi giderilmiş olur. Hz. Ömer Şam'a geldiğinde Şamlıların pekmez yaptıklarını gördü ve nasıl yaptıklarını sordu. Onlar da: "Üzüm şırasını üçte ikisi gidinceye kadar kaynattıklarını söylediler. Bunun üzerine Hz. Ömer: "Haram tarafı gidiyor, helal tarafı kalıyor" dedi ve İslâm askerlerinin pekmez şerbeti içmelerini ve kuvvetlenmelerini emretti"6
Ansiklopedimizde bu maddeyi inceleyen Ziraat Yüksek Mühendisi Sayın Süleyman Kocabaş ilave olarak şu bilgileri vermiştir: "Pekmez, meyvelerin şıralarının kaynatılarak yoğunlaştırılması yoluyla elde edilir. Çoğunlukla üzüm şıralarından yapılır. Bazan da erik, elma, dut ve armut gibi meyvelerden yapılmaktadır.
Pekmez, kalorisi çok bir gıdadır, madeni maddeler bakımından da zengindir, fakat vitaminler az miktarda bulunur. Pekmez, özellikle büyüme çağındaki gençlerin, bedeni yönden çok çalışanların, zayıf-halsiz ve iştahsız kimselerin beslenmelerinde başvurulması faydalı olan gıda maddelerindendir. İshale karşı da faydalıdır.
Kaynaklar:
[1]- E. Nuaym vr. 132 b: Süyûtî vr. 64b [2]- E. Nuaym vr. 133a [3]- Süyûtî vr. 64b; E. Nuaym vr. 132a. [4]- E Nuaym vr. 132a. [S]- i. Kayyim s. 170. [6]- Bağdadî s. 103.
Üzüm şırasını üçte ikisi gidip, üçte biri kalıncaya kadar kaynattıktan sonra geri kalan siyah ve tatlı sıvıya pekmez denir. Böyle kaynatmakla üzüm şırasının sarhoşluk veren, zararlı ve pis kısmı giderilmiş, saf ve temizi kalmış olur."1
Hz. Ali'ye etraftan küplerle pekmez getirilir, o da müslümanlara dağıtırdı."2
Hz. Ali, Ebû Talha, Ebû Ubeyde ve Muâz İbni Cebel pekmez içerlerdi. Zira pekmezin sağlık için pek çok faydaları vardır."3
Abdurrahman el-Gâfı kî şöyle demişti r: "Hz. Ömer'in oğlu Abdullah'a üzüm şırasından yapılan pekmezden sorduğum da: "Sen iç, bana da içir!" diye cevap verdi."4
Acur'un yaprağı kurutulup övütül-dükten sonra pekmez ile merhem yapılır ve kuduz köpeğin ısırdığı yere sürülürse gayet faydalıdır."5
Pekmez vücudu ısıtıcı ve rutubet vericidir, fakat vücutta kirli kan yapar, badem ve tahin ile yenilirse yan etkisi giderilmiş olur. Hz. Ömer Şam'a geldiğinde Şamlıların pekmez yaptıklarını gördü ve nasıl yaptıklarını sordu. Onlar da: "Üzüm şırasını üçte ikisi gidinceye kadar kaynattıklarını söylediler. Bunun üzerine Hz. Ömer: "Haram tarafı gidiyor, helal tarafı kalıyor" dedi ve İslâm askerlerinin pekmez şerbeti içmelerini ve kuvvetlenmelerini emretti"6
Ansiklopedimizde bu maddeyi inceleyen Ziraat Yüksek Mühendisi Sayın Süleyman Kocabaş ilave olarak şu bilgileri vermiştir: "Pekmez, meyvelerin şıralarının kaynatılarak yoğunlaştırılması yoluyla elde edilir. Çoğunlukla üzüm şıralarından yapılır. Bazan da erik, elma, dut ve armut gibi meyvelerden yapılmaktadır.
Pekmez, kalorisi çok bir gıdadır, madeni maddeler bakımından da zengindir, fakat vitaminler az miktarda bulunur. Pekmez, özellikle büyüme çağındaki gençlerin, bedeni yönden çok çalışanların, zayıf-halsiz ve iştahsız kimselerin beslenmelerinde başvurulması faydalı olan gıda maddelerindendir. İshale karşı da faydalıdır.
Kaynaklar:
[1]- E. Nuaym vr. 132 b: Süyûtî vr. 64b [2]- E. Nuaym vr. 133a [3]- Süyûtî vr. 64b; E. Nuaym vr. 132a. [4]- E Nuaym vr. 132a. [S]- i. Kayyim s. 170. [6]- Bağdadî s. 103.