Siyelek


SİYELEK (Lein, Linum usitatissimum)

Diğer İsimleri:Seyrek,Zeyrek,Siyelek,Kırbaş,Bezir otu,Şifalı keten

Familyası: Ketengillerden, Leingewäche, finaceae

Drugları: Ketentohumu; Lini semen,
Beziryağı; Lini oleum,
Keten küspesi; Lini seminis Placenta,
Keten ipliği; Filum lini streile
Ketenin tohumları ezilerek, hafifi ezilerek veya ezilmeden çayı yapılır veya sade olarak yenir ve de ketentohumunun yağı çıkarılır bu yağ beziryağı anılır ve unu elde edilir veya natürel ilacı yapılır. Keten otunun ise çok kaliteli olan ipi elde edilir ve bu çeşitli maksatlar için kullanılır.

Keten çok eskiden takriben Babilliler ve eski Mısırlılardan beri çok çeşitli maksatlar için yetiştirilmiştir ve kullanılmıştır. Bu nedenle bazı botanik uzmanları 500 yıldır bazıları 7000 yıldır kültür bitkisi olarak yetiştirildiği ifade etmektedirler ve de Mısırdaki Firavun tapınaklarından ketenli elbiseler ve ketentohumu bulunmuştur. Günümüzde en çok kullanılan Linum usitatissimum L. angustifalia'dan elde edildi ve bundan da zamanla yüzlerce alt türünün oluştuğudur. Ketenin bilinen 300 türü mevcuttur ve bunlardan bazıları; Büyük yapraklı (Koyu pembe çiçekli) Keten; Linum grandiflorum, Kırmızı çiçekli Keten; Linum viscosum, Narin Keten; L. Tenuifolium, Avusturya Keteni; L. austriacum, Fransız Keteni; L. narbonense gibi yaygın türler mevcuttur. Fakat tıbbi maksatla sadece L. usitatissimum ve bundan geliştirilen alt türler kullanılır.

Ketenin asıl vatanının Türkiye, Suriye, Irak ve Mısır gibi Ortadoğu ülkeleri olduğu, fakat 5000 yıldır kültür bitkisi olarak yetiştirilmesi nedeni ile günümüzde Avrupa, Asya, Amerika'nın Kuzey ve Güneyinde yetiştirilmektedir. Yaprakları gövdeye oturmuş olup 2-3cm uzunluğunda 3-5mm genişliğinde, ince bir mızrak şeklinde, kenarları gövdeye dizilmiştir. Çiçekleri beş adet, açık mavi, mavi, beyazımsı mavi veya morumsu mavi renkte, balta, ters yumurta veya ters kalp şeklindeki taçyaprakları vardır ve ortadan ucu doğru damarları uzanır ve takriben 1-2cm uzunluğunda ve 1-1,8cm enindedir. Göbekte 5-6 adet döllenme tozluğu ve taçyaprakları saran 4-6mm büyüklüğünde beş adet kupa yaprağı vardır. Meyveleri yuvarlak bir küre şeklinde içinde 8-12 bölüm vardır ve her bölümünde bir esmerimsi sarı, esmerimsi kırmızı veya altın sarısı renkte yumurta şeklinde hafif başlı 4-6mm uzunluğunda 1,5-2,5mm eninde ve parlak tohumlardan oluşur.

Yetiştirilmesi: Vatanı Türkiye ve Ortadoğu ülkeleri olan Ketenin Türkiye'de yetişmesi tabii ki gayet normaldir.

Hasat zamanı: Temmuz'dan Ekim'e kadar olgunlaşan meyve kapsülleri dövülerek tohumları çıkarılır ve kurutulur.

Birleşiminde: Ketentohumunun birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz.
a) Ketenyağı beziryağı olarak adlandırılır ve öyle bilinir ve de takriben %35-45 oranında bulunur. Beziryağının türevleri;
b) Doymamış yağ asitleri (Açık formül için Çörek otuna bak), Linolenasit %45-55, Linolasit %12-23, Oleikasit içerir.
c) Musilaj türevleri %5-12 oranında olup bununda en önemli türevleri; Xylozlar, arabinozlar, galaktozlar, glukozlar, fruktozlar, rhamozlar ve galakturonasit'ten oluşur. Bu Musilajin %20si nötr ortamda, %15+65 ise asitli ortamda çözülür. Asitli ortam %15 ve %65 olmak üzere iki farklı Gruptan oluşur.
d) Siyanür asit glikozitler %0,1-1,5 arasında olup en önemlileri, Linustatin ve Neolinustatin en önemlileridir.
e) Enzimler, Linamarazlar ve Lotaustralinazlar bunlar çözülerek Siyanür asit diglikozitlere dönüşür ve Linanmarin ve Lotaustralin ortaya çıkar.
f) Steroleler, Cholesterol, Campesterol, Stigmasterol ve Sitosterol
g) Lignan türevleri %0,2 civarında olup en önemlileri; Secoisolaricinol-diglukozit ve çok çok az miktarda linusitmarin (=Hydroxy-5-methoxy-cis-Zimtasidi-cis-Zimtasidi-4-O-glukozit içerir)
h) Vitaminlerden; B1,B2,B3,E, Nikotin asidi, Folik asit ve Pantothen asidi içerir.
i) Ayrıca %20-30 ham protein, %3-5 mineraller ve % 4-7 ham lifler içerir.

Tesir şekli:
a) Ketentohumu; ishali ve kabızlığı önleyici, kandaki şekeri düşürücü, kanserin yayılmasını önleyici, bağırsaklardaki kokuşma, mayalanmayı, iltihapları, şişkinliği ve krampları önleyici ve de ağrı dindiricidir.

Açıklama: Ketentohumu çok çeşitli maksatlar için kullanılmaktadır, bunlardan en önemlisi bağırsak rahatsızlıklarına, özelikle bağırsak florasının bozulmasına karşı kullanılmasıdır. Ketentohumu bağırsak rahatsızlıklarında akla ilk gelecek bitki olmalıdır, zira birçok özeliklere sahiptir, işte bunlardan bazıları:
1) Ketentohumu başta kabızlığa karşı kullanılır, fakat kabızlık (Peklik) diyince akla akut ve kronik kabızlık gelir. Akut kabızlık Sinameki ile hemen giderilebilir. Kronik Kabızlık ise bağırsak florasının çeşitli nedenlerle, içki, sigara, siyah çay, kimyasal ilaçlar, aşırı et ve et mamulleri ve de aşırı peynir çeşitlerinden yeme gibi yanlış beslenme ve alışkanlıklar nedeni ile bağırsakların bakteri dengesi (Bağırsak florası) bozulur. Bağırsak mukozası tahriş olarak aşırı derecede hassaslaşır buda kabızlık veya ishale neden olur. Böyle hassaslaşan ve tahriş olan Mide ve Bağırsakları kimyasal ilaçlarla tedavi etmek isterseniz uzun vadede vücudun mineral dengesi, vitamin dengesi ve bağırsak florası (Bağırsaktaki bakterilerin %97-98 faydalı bakteridir bunlar zamanla azalır ve zararlı olanlar çoğalır) bozulur. Bu nedenle tahriş olan, hassaslaşan ve florası bozulan bağırsaklar için en iyi ilaç ketentohumudur. Ketentohumunun birleşimindeki musilajlar sıvıları emerek bağırsaklarda ağır bir madde oluşturur ve bağırsakları harekete geçirir ve de yeniden düzenli gaita (Dışkı) yapmayı sağlar.
2) Bağırsak florasını yeniden yenileyebilen, dengeleye bilen en önemli bitkisel ilaç ketentohumudur. Bu nedenle bağırsakların 3-4ay süren bir ketentohumu kürü yapmaları sağlıkları için çok önemlidir. Tahriş olmuş ve hassaslaşmış bağırsaklar ve bağırsak florası için ketentohumu ilk akla gelen tedavi metodu olmaktadır.
3) Son yapılan araştırmalarda ketentohumunun sadece kabızlık ve ishale karşı değil aynı zamanda hassaslaşma ve tahriş sonucu ortaya çıkan mide ve bağırsak ağrıları, kramplar, şişkinlik, hazımsızlık, ekşime, yanma, basınç, iştahsızlık, kusma ve bulantı gibi rahatsızlıklarında iyileştirdiği tespit edilmiştir.
4) Ketentohumundaki lignan türevlerinin bağırsaklardaki kanserli urlarını dağılmasını ve büyümesini önlediği belgelenmiştir.
5) Siyanür asitlerin çözülerek kana geçmesinin 4-5saat gibi bir zaman olması nedeni ile herhangi bir tehlike söz konusu olmadığı gibi bağır-sakları ve vücuda kuvvetlendirdiği ispatlanmıştır. 1969`da Härtling ve ekibi yaptıkları araştırmalarla siyanür asidin uzun bir zaman diliminde yavaş yavaş çözülmesi nedeni ile hiçbir tehlike söz konusu olmadığı ispatlamıştı. Günde 250-300gr dahi alınsa.
6) Bağırsaklardaki kokuşma ve mayalanmayı önler, bunu gaitasi (dışkısı) pis kokanlar Ketentohumunu aldıktan birkaç gün sonra farkederler.
7) Ketentohumunun birleşimindeki sabit yağ çörek tohumu, hodan tohumu ve ışıldak tohum yağlarındaki yüksek oranda bulunan sabit yağlara benzer ve doymamış yağ asitleri içerir. Bilindiği gibi doymamış yağ asitleri nörodermatoz (Besin alerjisi kaşıntılı sulu Ekzema), astım, bronşitli astım, alerji, bahar nezlesi, ekzema ve bağırsak rahatsızlıklarına karşı kullanılır. Keten yağıda (Beziryağı) yüksek oranda doymamış yağ asitleri içerir.

Tesir şekli: Kandaki lipid, kolesterol, trigliserid ve şeker düşürücü, yük-sek tansiyon önleyici, antioksidatif (radikalleri yok edici), antibakteriyel ve enzimlerin oluşumunu sağlayıcı, avitaminoz (vitamin yetersizliği), mineral yetersizliği ve iltihapları ve mantarları yok edicidir.

Kullanılması:
a) Araştırmalara göre ketentohumu mide bağırsak rahatsızlıklarında, hazımsızlık, ekşime, kusma, yanma, bulantı, kramplar, ağrılar, tıkanma, şişkinlik, bağırsak florasının bozulması ve lipid, trigliserid, kolesterol, şeker hastalığı (Kandaki Şekeri düşürür) aminoasit yetersizliği, vitaminsizlik, mineral yetersizliği ve kanserli urları eritmek için kullanılır daha etkilidir.
b) Komisyon E nin 05.12.1984 tarih ve 228 Nolu Monografi bildirisine göre sürekli kabızlık (müzmin Kabızlık) nedeniyle alınan kimyasal ilaçlardan tahrip olan kalınbağırsak, kolon irrtibality, hassaslaşması, bağırsak divertikülü (Bağırsak kasının içine kese şeklinde girmesi) gastrit ve enterit (İnce bağırsak iltihaplanması) karşı ketentohumu kullanılır. Haricen ise iltihaplı yaralara lapası sarılır.
c) Halk arasında Mide, bağırsak, mesane ve böbrek kanamaları ve nezleleri, apse, çıban, kuru ekzema, bronşit, astım, akciğer iltihaplanması, yutak iltihaplanması, öksürük ve nezleye karşıda kullanılır.

Çay:
1) Şayet mide bağırsak iltihapları, kramplar, ağrılar, hazımsızlık, ekşime, şişkinlik, yanma gibi rahatsızlıklara karşı kullanılacak ise 2-4Kahve kaşığı hafif ezilmiş ketentohumunun üzerine 300ml kaynar su ilave edilir 5-10dk bekledikten sonra içilir.
2) Eğer kabızlık (Peklik), ishal, hazımsızlık ve sindirim zafiyetine karşı kullanılarak ise iki yemek kaşığı ketentohumu yutulur ve üzerinde 300-600ml süt, meyve suyu veya bal şerbeti içilir. Kabız olanların mutlaka tohumlarını hafif ezerek veya ezmeden yemekten ve kahvaltıdan sonra yutması gerekir. Şayet çayı kabızlığa karşı kullanılacak olur ise tohumlar sıvı emerek şiştiğinden bağırsaklarda sıvı emici özeliğini kaybeder. Bu nedenle kabızlığa karşı sadece kuru olarak alınır.
3) 1-2Yemek kaşığı Ketentohumu 300-500ml soğuk suya konur ve yavaş yavaş ısıtılır. 15-20dk sonra süzülür ve Lapa yenir. Lapa genellikle araştırmalarda kullanılan bir metottur.

Yan tesirleri: Ketentohumunun bilinen bir yan tesiri yoktur, fakat bağırsak düğümlenmesi ve yemek borusu iltihaplanmasında kullanılmaz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp