Sarı Kantoron

SARI KANTORON AÇIKLAMA 1

Çok yıllık, üzerinde pek çok sarı çiçeği olan bir çalı türü olup, Asya’ dan Amerika’ ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde doğal olarak yetişen ve Ortaçağdan beri güvenle kullanılan bir bitkidir. Bitki 25-60 cm boyunda olup, çok dallıdır ve sapları ayrı olduğu halde bir şemsiye biçimindeki çiçekleri 5 parçalı, korolla altın sarısı renkli ve kenarları siyah renkli guddeli tüyler ile çevrilidir . Yapraklar ışığa karşı tutulduğunda, yağ guddeleri, parlak noktacıklar halinde kolaylıkla görülür. Tanen uçucu yağlar (flavon türevleri (), hipericin ( karoten (Vitamin C ve resin içermektedir. Bu bitki hakkındaki modern ilgi; 1997 yılında Newsweek dergisinde ve sonrasında diğer gazete ve dergilerde çıkan makale ve yazılar ile ABD’de bazı TV programlarında yapılan haberlerden sonra daha da arttı denilebilir. Aslında bundan yıllarca önce başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde bu bitki yan etkisiz bir “Doğal Antidepresan” olarak kullanılıyordu.

Depresyon önleyici olarak kullanılmasının nedeni; Sarı kantaronun içerisindeki başta hiperisin olmak üzere ve diğer bileşikler sayesinde, beyin içerisinde sinir uyarılarının iletiminde önemli seviye artışı sağlamasıdır.

Özellikleri: Avrupa''da, Kuzey Afrika''da ve Batı Asya''da doğal olarak yetişen sarı kantaron, 30 ile 80 santimetre boyuna kadar yükselebilen, tüysüz, çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Anadolu''da yaygın olarak yetişen bitkinin kullanımı oldukça yaygındır. Kırmızı, sarı mavi ve nadiren beyaz çiçekli çeşitleri vardır. Hekimlikte sarı çiçekli olanları tercih edilir. Yaprakları karşılıklı ve sapsızdır. Çiçekleri parlak sarı renklidir. Çoğunlukta acı olan kökleri kullanılır. Yaz aylarında toplanıp, kurutulur.

Önerilen Hastalıklar: Hafif depresyon durumlarında tane kimyonla beraber kullanılan Sarı kantaron, huzursuzluk durumlarında rahatlatıcı özelliktedir. Kullanan kişinin uyku düzenini sağlar.


SARI KANTORON AÇIKLAMA 2

(Hypericum Perforatum)


İngl. Hardhay - Alm. Johanniskraut - Fr. Millepertuis

Yöresel adları : Kanotu, Kılıçotu, Koyunkıran,Mayasılotu, Yaraotu. (Bitkinin literatürümüzdeki bilimsel adı Binbirdelikotu''dur . Ama bu ad halk dilinde yerleşemediği için, burada, yaygınlıkla tanınan sarı kantaron adı kullanıldı.)

Drog adı : Hyperici herba / tüm bitki, kök hariç

Tentür : Hypericum D3 - D6

Kantaron yağı : Hyperici oleum

Toplama/kurutma : San kantaron haziran ortasında çiçeklenmeye başladığında, güneşli bir günün öğlen saatlerinde, sapın toprağa yakın bölümünden kesilir ve demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra da ince kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanır.

Bileşim: Eterli uçucu yağ, flavonlar(Rutin, Querzitin, Hyperosid), reçine, tanen, Rhodan. Ama en önemli etken maddeleri, Hypericin ve Pholabaphene.

Sarı kantaron preparatları: Befelka-öl(yağ), Hyperforat, Phytogran, Psychtrin, Psychotonin, Cesradyston 200(kapsül), Cesradyston 200(damla) gibi, yüzlerce preparat, örneğin Batı Avrupa ülkelerindeki eczanelerden temin edilebilir. Etkileri: İltihap giderici, yara iyileştirici, yatıştırıcı, antidepressif, kramp çözücü, ağrı kesici, antiseptik

Kullanım alanları: Yakın geçmişte Avusturya''da, insan üzerinde yapılan bir bilimsel deneyde, kullanılan bir san kantaron preparatı, deneklerin %67''sinin hafif ve orta dereceli depresyondan kurtulmalarını sağlamıştır. Bu sonuç, daha önceleri yapılmış olan benzer deneyleri doğrular niteliktedir. San kantaron yağına kırmızı rengini veren, Hypericin adlı ana etken maddedir. Bu madde, antidepressif ve çok güçlü antiviral etkilere sahiptir. Bu etki (virüslere karşı etki) öyle güçlüdür ki, geçtiğimiz yıllarda, AIDS'' e karşı etkili olup olamayacağı konusunda geniş kapsamlı laboratuar araştırmaları yapmak gereği duyulmuştur. Doğru dan bitki kullanımı yoluyla pek çok virütik hastalığın tedavi edilebileceği ise kanıtlanmış bir gerçektir.

Sarı kantaron, sinirsel rahatsızlıklara karşı kullanılabilecek en değerli şifalı bitkilerden biridir. Bitki geleneksel olarak da zaten hep, korku, gerginlik, uykusuzluk ve depresyona karşı kullanılagelmiştir. Özellikle menopoz döneminde görülen bu tür rahatsızlıkların tedavisinde çok olumlu sonuçlar alınabilir. Uykuda idrar kaçırma da sarı kantaron çayı ile tedavi edilebiliyor, çünkü bu rahatsızlık genelde ruhsal nedenlerden kaynaklanır.

Hormon düzeyindeki değişikliklerin belirtilerini azaltan ve bedene yeni güçler kazandıran özellikleri nedeniyle, menopoz sıkıntılarına karşı sarı kantaron çayı mutlaka kullanılmalıdır.

Sarı kantaron ayrıca, karaciğeri ve safrakesesini güçlendiren önemli bir toniktir.

Dudak uçuğu(herpes), suçiçeği ve zona, nevralji, bel ve sırt ağrıları, kas ve eklem ağrıları da bitki çayı, tentürü ve preparatları ile tedavi edilebilir.

Kırmızı renkli kanlaran yağı da, hiçbir evde eksik olmaması gereken çok önemli bir ilaçtır. İyileştirme gücünü en az iki yıl korur ve yalnızca açık yaralarda, yeni yaralarda, hematomlarda (deride mavi-mor lekeler), beze şişkinliklerinde ve pürüzlü yüzlerde bakım ve tedavi ilacı olmakla kalmayıp, sırt ve bel ağrıları, siyatik ve romatizmada da etkili bir friksiyon ilacı olarak kullanılabilir. Yanıklarda, haşlanmalarda ve güneş yanığında da kanlaran yağı başarıyla kullanılabilir.

Karnı ağrıyan bebeklerin karıncıklarına kantaron yağı sürüldüğünde ağlamaları sona erer. Tüm lenf bezi şişkinliklerinde kantaron yağı ile yapılan hafif friksiyonlar büyük rahatlık sağlayabilir.

Bu yağ içten de kullanılabilir. Örneğin, safra salgılarını arttırmak, sinirsel kökenli mide rahatsızlıklarını yatıştırmak ve mide ülserini tedavi etmek gibi durumlarda, günde iki kere yarım tatlı kaşığı kantaron yağı içilir. Kullanım biçimleri: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, üstü kapalı olarak 4-5 dakika demlendirilir ve süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş kantaron çayı, aç kamına veya öğün aralarında, soğutulmadan içilir. Bu çay, yara tedavisinde de dıştan yıkama veya kompres biçiminde kullanılır.

Tentür yapımı: Çiçeklenme aşamasında toplanarak kurutulmuş ve ince kıyılmış bitki, geniş ağızlı bir cam şişeye veya kavanoza 1:5 oranında koyulur, çalkalanabilecek kadar boşluk kalana kadar, kanyak, votka veya 35-40 derecelik etil alkol-su karışımı eklenir ve kapak sıkıca kapatılır. İki hafta boyunca arada bir çalkalanarak bekletilir ve süre sonunda dört kat tülbentten geçirilerek süzülür. Tentür koyu renkli şişelerde, serin bir ortamda saklanmalıdır. Kantaron tentürünün(Hypericum) genelde D6 seyreltisi çok etkilidir. Bu seyreltinin hazırlanışı ile ilgili bilgiyi, kitabın "Şifalı Bitkiler Kullanımı" bölümünde bulabilirsiniz. Eğer Hypericum D6 tentürünü örneğin Almanya''daki bir eczaneden temin edebilirseniz çok daha iyi olur. Homöopathik ilaçlar genellikle kent merkezlerindeki büyük eczanelerden satın alınabilir.

Kantaron yağı yapımı: Güneşli bir havada toplanan genç çiçekler hafifçe ezilerek saydam bir cam şişenin veya kavanozun boğazına yakın bölümüne kadar doldurulur, üstüne sızma zeytinyağı eklenir ve mayalanma süreci tamamlanana kadar(3-4 gün) kapağı açık olarak güneşte bekletilir. Sonra kapak kapatılır ve arada bir çalkalanarak 3-4 hafta güneşte bekletilir. Çok hoş bir kırmızı renk kazanan yağ iki kat tülbentten süzülür, çiçek posaları da sıkılır ve kantaron yağı koyu renkli şişelerde, çok sıcak olmayan bir ortamda saklanır. 2-3 yıl boyunca kullanılabilir.

Uyarı: Uzun süreli kantaron çayı kullanımı, güneş ışığına veya solaryuma karşı duyarlılık oluşturabilir. Çay içimine son verildiğinde bu durum sona erer. Bilinen başkaca bir yan etkisi yoktur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp