Optik Sinir Nedir

OPTİK SİNİR NEDİR

İkinci kafa çifti siniridir. Gözdeki retina’dan, beyine duyumsal uyarıları taşır. Başlıca hastalığı, zedelenme, tümör, kinin ve tütün gibi ilâçlar, disséminé ya da mültipl skleroz ve üçüncü devre frenginin neden olabileceği optik atrofidir. Kafatası içi basıncın artmasıyle sinir şişer ve başmı, göze girdiği yerde oftalmoskopla görmek mümkün olur ki bu durum papilloedema adını alır. Çalışması, bazen yolunun üstündeki tümörden ötürü yarı aksar ve doktor, görmekaybının şekline göre, tümörün yerine ilişkin bir fikir edinebilir.

Optik sinir 12 kafa sinirinden biri olmakla birlikte merkezi sinir sisteminin bir parçası sayılır çünkü embriyonal gelişim sırasında diensefalondan tomurcuklanan bir keseden oluşur. Bunun sonucunda sinir liflerinin myelini periferde olan Schwann hücrelerince değil de oligodendrisitlerce oluşturulur. Yine bu nedenle Guillain-Barre Sendromu gibi periferik nöropatiler optik siniri etkilemez.

Optik sinir 3 meninks katmanına da sahiptir (dura, araknoid ve pia mater). Retinadan kaynaklanan lifler optik sinir tarafından beyindeki 9 görsel nukleusa ulaştırılır. Bilgiler bu noktalardan primer görsel kortekse aktarılır. Optik sinir retinal ganglion hücrelerinin aksonlarından ve destek hücrelerinden oluşur. Optik kanal ile orbitayı terkeder ve arkadaki optik kiazmaya ulaşır. Burada nazal tarafa ait görsel bilgiyi taşıyan sinirler çaprazlaşır. Liflerin çoğu lateral genikülat çekirdekte sonlanır. Bir kısmı ise pretektal çekirdeğe gider ve reflekslerde rol alır. Bazı aksonlar ise suprakiazmatik çekirdekte uyku döngüsünün düzenlenmesine katılır. Lateral genikülat çekirdekten çıkan lifler de oksipital lobtaki görme merkezine gider.

Optik Sinir Hasarı

Sinir liflerindeki demyelinasyon sinir iletimini yavaşlatır ve santral görme bozulur. Optik sinirin kılıflarındaki irritasyon ise ağrıya yol açar. Tipik optik nevritte önce göz çevresinde göz hareketleriyle artan ağrı hissedilmekte, daha sonra tek taraflı görme azlığı 1-7 gün içinde kötüleşmektedir. Görme keskinliği ışık hissi kaybına kadar giden derecelerde azalabilir. Renk görmede bozulma hastaların pratik olarak tümünde mevcuttur ve belirgindir. Görme 2. haftadan itibaren artmaya başlar ve hastalar yaklaşık 4-6 hafta içinde kendiliğinden tam veya tama yakın iyileşir.

Optik Sinirin Anatomisi

Nöral tüpten köken alan retina, merkezi sinir sisteminin bir parçasıdır. Görsel bilginin ilk olarak elde edildiği ve ön işlemlemenin yapıldığı yerdir. Fotoreseptörler ışık ile uyarıldıktan sonra fototransdüksiyon gerçekleşir. Retina katlarında bulunan nöral hücreler nörotransmitörler aracılığı ile iletişim kurarlar, ganglion hücrelerde ise elektriksel uyarı ortaya çıkar. Bu uyarı ganglion hücre aksonlarından oluşan optik sinir ile lateral genikülat nukleusa ulaşır. Primer görme korteksi ve ekstra striat kortekste elektriksel uyarı halindeki bu görsel bilgi son işleme tabi tutulur ve algılanır. 

Optik Sinir İltihabı nedir?
Optik nevrit göz sinirinde iltihaplanmanın izlendiği bir hastalıktır. İltihaplanma sonucunda göz sinir kılıfında soyulma oluşarak görme netliğinin bozulmasına ve bulanık görmeye neden olmaktadır.

Optik Sinir Hastalıkları

Bunlar ülkemizde sık rastlanan akraba evlilikleri nedeniyle nadir değildir. Özellikle okul çağında görme keskinliğinin gözlükle düzeltilememesi nedeniyle tanı konan olgular çoktur. Bunlardan en sık rastlananları Otozomal Dominant Optik Atrofi (ADOA) ve Leber Herediter Optik Nöropati (LHON)’dir. Burada optik sinirin enerji üreten mekanizmasında kalıtsal bir bozukluk olduğundan, enerji metabolizması bozulmuştur. Kalıtsal optik nöropatilerin bir kısmında yeni araştırmalar sonucunda en azından ilerlemeyi durdurmaya yönelik koruyucu tedaviler yapılabilmektedir. Bu nedenle erken tanının önemi büyüktür.

Optik Sinir Tümörleri

Optik sinir ve kılıf tümörleri nadir görülen bir orbita tümörü grubudur. Optik sinir tümörleri içinde en sık görüleni juvenil pilositik astrositomdur (JPA). JPA genellikle 10 yaşın altında ortaya çıkar. JPA''lu olguların %10-50''sinde nörofibromatozis tip 1 mevcuttur. Olguların %25''inde optik sinir, % 75''inde ise optik kiyazma tutulumu gözlenmektedir. Juvenil pilositik astrositomda, ağrısız görme kaybı, proptozis, optik atrofi, optik disk ödemi ve  etinokoroideal (optosiliyer) şant damarları görülebilir. Asemptomatik olgularda izlem tercih edilirken, ilerleyici proptozis ve görme kaybı durumlarında konformal radyoterapi veya kemoterapi uygulanır. Konformal radyoterapi 5 yaşın üstünde, kemoterapi ise 5 yaşın altında tercih edilir. Optik sinir kılıf tümörleri içinde en sık görülen ise menenjiomdur. Menenjiomda, erken dönemde görme keskinliği hafif azalmış ve optik disk ödemli olarak saptanır. İleri dönemde ise optik atrofi ve optosiliyer şant damarları gözlenir. Tedavide 2 görüş vardır. Birinci görüşe göre tüm olgularda konformal radyoterapi uygulanmalıdır. İkinci görüşe göre ise, görme kaybı gelişen olgularda radyoterapi yapılması önerilmektedir. JPA ve menenjiomlarda cerrahi tedavi seçenekleri sınırlıdır. Klinik ve radyolojik olarak kesin tanısı konamayan optik sinir tümörlerinde medial transkonjonktival yolla optik sinir biopsisi uygulanabilir. Optik sinir biopsisi, tedavi gerektiren progresif optik sinir tümörlerde tanı koymak amacıyla da yapılabilir. JPA ve menenjiomlarda masif proptozis ve ağrılı kör göz oluşmuşsa optik sinir rezeksiyonu uygulanabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp