Kalp refleksleri

Kalp refleksleri :

Bulbusta, n.vagusun afferent liflerinin sonlandığı alan efferent liflerinin doğduğu dorsal çekirdeğe çok yakın bulunduğundan bu bölgeye çok defa kardiyo-inhibitör merkez adı verilmektedir. Kan damarlarının çaplarını düzenleyen vazomotor merkezler de bu bölgeye yakın bulunurlar.

Kalbi hızlandıran (kardiyo-akseleratör) merkezin, yavaşlatan merkeze yakın mı, yoksa hipotalamik bölgede mi bulunduğu hususu kesin olarak aydınlanmamıştır. Bu iki merkez arasında birleştirici birçok lifler vardır.

Kalbin dışında olmakla beraber, kalp fonksiyonlarıyla yakından ilgili iki önemli afferent sinir daha bulunmaktadır: eyon Siniri Idepressor sinir). Kalp ve aorta yayındaki kan basıncına duyar baroreseptörlerden (presso;eseptörler) başlıyan duysal sinir lifleri tavşanda ayrı bir sinir (Cuoıı suıiri), insanda ise n. vagus içinde seyreden depressor lifleri yapar.

Hering Siniri. A. carotis communisin ikiye ayrıldığı bölgede a. carotis internanm genişlemesinden ibaret bulunan sinus caticus bölgesinden ( 317, 318) başlayarak, n. Glossopharyngeus içinde bulbusa ulaşır. Bu sinirlerden başka, kalpten gelerek alt servikal ve üst torakal gangliyonlardan geçip, arka köklerle medulla spinalise ulaşan miyelinli afferent lifler de vardır. Bu liner ağrı duyusu ile ilgilidir. Aiferent sinirlerin kalp faaliyetine refleks yoldan etkileri çeşitli deneylerle gösterilebilir: a - Hering ve Cyon sinirleri uyarıhrsa kalp yavaşlar (bradikardi), bu sinirler kesilirse kalp hızlanır.

b - Sinus caroticus bölgesinde basınç arttığı ya da üstten parmakla basınç yapıldı-ğı zaman kalp aynı de yavaşlar.

c - A. carotis communis bir klampla kapatılırsa, sinus caroticus bölgesinde kan basırıcı düştüğü için kalp hızlanır (taşıkardi Vagus sinirleri kesilirse veya atropin enjekte edilirse bu etkiler kaybolur.

Atriyum Gerilme Reseptörleri. Atriyum çeperindeki gerilme reseptörlerinden bazıları (A Tipi) atriyum sistolünde, bazıları da (B Tipi) diyastol sonunda uyarılır. B tipi baroreseptör deşarjının venöz dönüşün çoğalmasıyla artışı, bunların atriyum çeperinin gerimine cevap verdiklerini gösterir. Artan deşarjların başlattığı reflekslerle taşıkardi, vazodilatasyon olur ve arteryel kan basıncı düşer. Böylece atriyum baroreseptörleri venöz dönüşün ve santral venöz basıncın arttığı durumlarda düzenleyici refleks mekanizmaya yardımcı olurlar. Bainbridge Refleksi. Sağ atriyum ve v.cavada ani basınç artışı, vurum sayısı az olan bir kalbin hızlanmasına neden olur. Bainbridge refleksi adı verilen bu refleksin anestezi yapılmış hayvanlarda ve vurum sayısı yüksek olduğu zaman görülmemesi refleksin varlığı hakkında şüphe uyandırmaktadır. Daha çok Bainbridge etkisi adı verilen bu refleksin, sağ atriyumla v.cava çeperlerinde bulunan gerilme reseptörlerinin uyarılmasıyla başladığı ve n.vagusun efferent liflerinden gelen inhibitör impulsların kaybolmasıyla, kalp hareketlerini hızlandırdığı sanılmaktadır. Bu refleks kalbin intrensek otoregülasyon mekanizmasına katılarak, kalp faaliyetini vena sisteminden gelen kan miktarına göre ayarlamaya yardım eder. Okülo-Kardiyak Refleks. İnsanda göz kapaklan üzerine 15-20 san kadar dıştan basınç yapılırsa, nabız yavaşlar. Okülo-kardiyak refleks, özellikle vagus tonusu fazla olan kişilerde daha belirgin olarak meydana gelir. Beşinci kafa çiftinin nazal bölgede uyarılması da kalpte refleks inhibisyon yaratır.

Bezold-Jarisch Refleksi. Sol ventrikülün uyanlmasıyla arteryel basıncın azalması Bezold-Jarisch refleksiyle açıklanır. Koroner sisteme enjekte edilen veratridine, ventriküllerdeki sinir liflerini uyararak, arteryel basıncın düşmesi, apnö ve bradikardi yaratır. Aynı refleksin koroner damarlara konan plastik kürecikler ile de meydana gelmesi, koroner trombozlarında refleks olarak, miyokardın kontraksiyon yeteneğinin azalması ve kan basıncının düşmesini açıklayacak niteliktedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp