İlaçların Olmadığı Zamanlarda Nasıl Yaşıyorduk?

İLAÇLARIN OLMADIĞI ZAMANLARDA NASIL YAŞIYORDUK?

Modern ilaç teknolojisinde, antibiyotiklerin bulunması bir devrim noktasıdır. İnsanlarda enfeksiyon hastalıklarına yol açan bakterileri öldüren bu ilaçlar İkinci Dünya Savaşı sırasında kullanılmaya başlandı. Enfeksiyonların kolayca tedavi edilmesi, ortalama yaşam süresinin uzamasına yol açtı. Ama bu gelişme, son 70 yıl içinde meydana geldi.Oysa insanoğlu, antibiyotikler olmadan da yüzbinlerce yıldır soyunu devam ettirmeyi başardı, insanoğlunun, elinde hiçbir ilaç olmadığı zamanlarda bile yaşantısını devam ettirmesini ve hastalıklarla savaşmasını sağlayan güç, sahip olduğu bağışıklık sistemiydi.Peki, sadece 70 senedir kullanılan bu antibiyotiklerin yan etkileri ve gelecek kuşaklarda sebep olabileceği sorunlarla ilgili ne biliyoruz? Kullanılan antibiyotiklerin gelecek kuşaklarda hiçbir sorun yaratmayacağına dair bir bulgu var mı elimizde?

Vücudun ‘kendi kendini tedavi edebilme’ yeteneği neye bağlıdır?

İlaçlar ve ameliyatlar olmadan önceki onbinlerce yıl boyunca insanoğlu hayatım nasıl devam ettirdi? Hastalıkları yenebilmeyi nasıl becerdi? İlkel insanın migreni yok muydu? Kalp krizi geçirmez miydi? Kanser tarih boyunca görülmeyip, son yüzyılda mı hortladı?Peki, tüm bu hayati tehditlere rağmen, nasıl oldu da onbinlerce yıl boyunca türümüzü devam ettirip, bir de üzerine gelişme gösterdik? Hem de her açıdan meydana gelen gelişmeden bahsediyoruz, daha zeki olduk, daha uzun yaşadık, hastalıklara karşı daha fazla direnç kazandık. Peki, bu direnci neye borçluyuz?İşin sırrı bağışıklık sisteminde yatıyor. Kitabımızın bu bölümünde, insanoğlunun onbinlerce yıldır dünya üzerinde yaşamasını sağlayan bağışıklık sistemini anlatacağız.

Nasıl çalışır, önemi nedir, güçlendirmek için neler yapmalıyız, hangi doğal yöntemleri uygulamalıyız, ilaç kullanmadan sağlıklı yaşamak mümkün müdür gibi soruları bu kitapta cevaplamaya çalışacağız.İnsanoğlunun kurduğu tüm medeniyetlerin temelinde bağışıklık sisteminin yattığına inanıyorum. Eğer kuvvetli bir bağışıklık sistemine sahip olmasaydık,dünyada var olamazdık. Bugün geldiğimiz noktada, modern tıbbın bağışıklık sistemini çok fazla ihmal ettiğini düşünüyorum. Bu düşüncemde haklı olduğumu kitabı okudukça göreceksiniz. Bağışıklık sistemi ve çalışmasıyla ilgili öğrenmemiz gereken daha pek çok sır var. Gizemleri aydınlatmak için daha çok çalışma yapmamız ve klasik bilgiye güvenmeden sorgulamamız gerekiyor.Daha uzun ve daha sağlıklı yaşamak istiyorsak, bağışıklık sistemini çok iyi öğrenmemiz ve daha çok desteklememiz gerek.

Bağışıklık sistemi nasıl çalışır?

Bağışıklık sistemi, vücudumuzu hastalıklara karşı koruyan ordumuzdur. Üstelik sanıldığı gibi sadece mikroplara karşı korumuyor, iç ve dış tüm sağlık bozucu ajanlara karşı koruyor. Evet, yanlış okumadınız, sağlığımızı bozan tüm faktörler dışarıdan maruz kaldığımız etkenler değil, aynı zamanda, vücudumuzun çalışması sonucu ortaya çıkan zararlı maddeler de sağlığımızı bozabilir.Her gün karşılaştığımız ve vücudumuzda meydana gelen onca hastalık etkenine rağmen hastalanmadan sağlıklı yaşamamızı bağışıklık sistemimize borçluyuz. Bağışıklık sistemimiz, hastalıkları engellemek için çok çeşitli mekanizmaları kullanır. Yani, bağışıklık sistemini bir ordu olarak düşünürsek, her bir askeri birliği, ayrı bir savaş taktiğinde uzmanlaşmıştır.