Evrim

Evrim :

Yıllar önce, küçük, kamçı biçiminde, tek hücreli bir sperme yüklenen sonsuz miktarda bilgi ile tek hücreli mikroskopik bir yumurtaya yüklenen sonsuz miktarda bilgi birleştirilmişti. Sonuç yine sonsuz miktarda bilgiydi ama bu kez sonsuz derecede küçük bir tek hücreli cenine yüklenmiş-ti. Bu cenin eşsizdi çünkü tüm evrende ona benzeyen bir tanesi daha yoktu - çift lifli bir DNA'ya kodlanan sonsuz bilgi yükünü yalnızca o taşıyordu. Uygun koşullar ve beslenme ile hücre tekrar tekrar milyarlarca kez bölündü ve her seferinde kendisiyle birlikte benzersiz bilgiyi ve benzersiz bilgi birikimini taşıdığı görüldü.

Bugün o hücre, kendisini düzenleyen hassas güçleri asla yitirmeyen bir bilgi ve zeka göstericisi olarak birbirleriyle uyum içinde çalışan milyarlarca hücre haline geldi. Bugün o hücre sizlersiniz işte.

Yalnızca maddi varlığınız değil, tüm düşünceleriniz. duygularınız, sevdikleriniz, sevmedikleriniz, arzuların ız ve tutkularınız. Bugün bir girişimi yönetiyor olabilirsiniz ya da bir kayık gezintisinde geceleyin yıldızları seyrediyor olabilirsiniz, Yunanca okuyor ya da bir devrimi canlandırıyor olabilirsiniz. Hitler'e de dönüşebilirsiniz, Gandi'ye de ve içinde yaşadığınız dünyada farklı farklı şeyleri düşünüyor olabilir

Kimsiniz siz? Aslında bir tek hücreden başka bir şey değilsiniz, yüzlerce milyon sperm hücresinden biri kendi benzersiz bilgi kümesini taşırken benzerlerinin önüne geçip annenizin rahminde bir yumurtalığa düşüp tesadüfen meydana gelen bir tek hücresiniz.

O çift lifli DNA'da kodlanan bilgi o zaman olduğu gibi bugün de aynıdır. Gerçek anlamda o bilgi kümesiniz işte, başka bir şey değil. O bilgi kümesi sizin bütünüzdür - deriniz, gözleriniz, duyularınız, zihniniz, entellektiniz. Siz bir bilgi parçasınız. Bu bilgi sonsuz çeşitlilikte ifade edilmeye devam etmektedir, bu yüzden de dünkü ile aynı insan değilsiniz artık ve yarın bambaşka bir insan olacaksınız. Değişiklik, tam tersi gibi görünen, DNA'nızdaki değişmeyen kod ile olanaklı kılınmaktadır. İki karşıtlık biraraya geldiğinde, değişiklik ve değişmezlik, sürekli gelişmeyi yaratırlar. İşte buna evrim diyoruz.

Evrim, değiştiğiniz ya da daha çok bilgi edindiğiniz anlamına gelmez. Başlangıçta bilgi tam ve bütündü. Bir tek hücrede depolanmış bilgi olarak işe başlarken sonsuzdu. Sürekli genişleyen o bilgi değil, o bilginin ifade edilişidir. Bu geniş-lemenin ve dolayısıyla evrimin bir sınırı var mıdır? Bilimin maddi dünya üzerindeki odak noktası, evrimin, temelde ilkel organizmaların bitki ve hayvan türleri oladık gelişmelerini tamamlayıncaya dek tırmandıkları bir merdiven olduğu düşüncesine yöneltebilir bizi. Oysa bilim, evrimin bunun çok ötesinde bir kavram olduğunu anlamanın eşiğine gelmiş-tir bugün.

Evrim yaşamın doğasıdır. Tanınmış bir doktor ve araş-tırmacı olan Jones Salk'un ne dediğine bakalım birkez: Evrimin sürekli akılda tutulması gereken temel ilkesi, onun herşeyi kapladığıdır. Biyolojik evrimden önce, onu hazırlayan bir biyolojik-öncesi evrim vardı, ondan önce de evrenin evrimi vardı. Biyolojik evrimden sonra, metabiyolojik evrim vardı, evrimin bilincinin yanısıra bilincin evrimi ve bilincin bilincinin evrimi. Metabolize ettiğimiz ve kendi varlığımızın ayrılmaz bir parçası olan deneyimin bir sonucu olarak evrim şimdi zihnimizde gerçekleşmektedir. İnsan düşüncesi ve yaratıcılığı çevreye bir tepki olarak gelişmiştir. Metabiyolojik evrim, en bilge olanın yaşamını sürdürebilmesi demektir. Uygunluğun yerini almaya başlayan ölçüt artık bilgeliktir

Dr. Salk'a göre insanın evriminin hedefi «en bilgenin ya-şamını sürdürebilmesidir». Bizi bu noktaya getiren evrimin kendisidir, yıldızları, yeryüzünü ve yeryüzündeki yaşamı meydana getiren de yine aynı eğilimdir. Bu aşamaların hepsinde evrimin işleyişi zorlamaksızın, kendiliğinden olmuş-tur. Gelişme varoluşun doğası gereğidir ve gelişmenin bir sonraki aşaması da bilgeleşme olacaktır. Bizi başlangıçta bilinçli, sonra da bilinçliliğin bilincinde kılan doğal eğilimi izlemekten başka yapacağımız hiçbirşey yoktur.

Eğer yaşamı sürdürebilmenin ölçütü bilgelikse, bilgelik nedir o halde? Hindistan'da bilgenin klasik bir tanımı şudur: «gerçeği bilen». Diyebiliriz ki, bilgelik yaşamı bir bütün olarak tammaktır. İnsan zekası zorlamaksızın geliştikçe, ya-şamı bir bütün olarak görmeye başlarız - bu yüzden mükemmel sağlık ve mutlulukla bu kadar çok ilgileniyoruz. Bunlar, kendi zihin ve bedenlerinde ifade edilmiş olan sonsuz zekayı anlamaya başlayan insanların doğal evrimleşme hedefleridir. Doğal eğilimimizin bilgide gelişme olduğunu bir kez anladıktan sonra artık ikinci adım, bu gelişmenin hedefinin neden artan bir mutluluk olduğunu göstermek olacaktır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp