Hindiba Nedir?

Hindiba Nedir? Faydaları Nelerdir?



Diğer İsimleri : Güneğik, Hindibağ, Yabani hindibağ, Radika, Cichorium intybus

Botanik Bilgi : Bileşikgiller familyasındandır .1 metreye kadar yükselebilen çok yıllık otsu bir bitkidir. Anadolu’nun her yerinde ekilmemiş tarlalar, yol kenarları ve bayır sırtlarında yabani olarak yetişir. İnce tüylerle kaplı, içi boş dallara ayrılan sert yapılı gövdelidir. Altı tüylü, kenarları dişli, rozetler oluşturan yaprakları açık mavi renklidir. Bazen morumsu taç yapraklarıyla haziran-eylül ayları arasında çiçekler açar. Toprakta 20 cm. derinliğe kadar inen acı sütlü bir kazık kökü vardır. Hindiba, döktüğü tohumlarıyla çoğalır.

Bilinen Bileşimi : Hindibanın yapraklarında inülin ve birtakım şekerler, köklerinde inülin, şeker ve intybus adlı madde bulunur.

Hindiba Faydaları 

Safra kesesi ve karaciğer  hastalıklarında faydalıdır.

Kronik karaciğer iltihaplarına iyi gelir.

Deri kaşıntılarını, egzamaları ve temriyeleri iyileştirir.

Mide sıvılarını düzenler ve mide de birikmiş maddeleri temizler.

İştah açıcıdır.

Kanı temizler.

Bedeni güçlendiren kuvvetli bir toniktir.

İdrarı söktürür.

Müshil etkisi vardır.

Kullanım Şekli : Saplar çiçekleri ile birlikte yıkandıktan sonra çiçekler koparılır ve saplar yavaş yavaş çiğnenir. Tadı acımsı, gevrek ve suludur. Kıvırcık salatanın tadını andırır. Günde 5-6 çiçek sapı yenebilir.

Kullanım Şekli : Kuru kök parçalarından 2-3 tatlı kaşığı alınıp suda kaynama noktasına kadar ısıtılıp sonra ateş kısılarak 15-20 dakika daha ısıtma sürdürülür. Bu şekilde hazırlanmış olan dekoksiyondan günde iki kez birer bardak içilebilir.

Çok Yönlü Antikanserojen Bitki: Hindiba


Kanser hastalığı için özel etkilere sahip olan bu bitkinin vücuttaki davranışları çok farklı. Bu fark onu diğer tüm bitkilerden ayırıyor. İbn Sina, bitkinin sıra dışı özelliklerini keşfetmiş ve bu özelliklerin kanseri iyileştirdiğini fark etmişti. Bu sebeple sadece bu bitkiye ayırdığı bir risale yazdı. Hekim ve Tıp tarihçisi Süheyl Ünver tarafından 30’lu yıllarda Türkçeye kazandırılan ama günümüzde pek bilinmeyen risalede, hindiba bitkisinin kanseri tedavi edici özellikleri anlatılıyor.Hindiba bitkisinin hastalıklı organa etki etme biçimi gerçekten sıra dışıydı. İbn-i Sina’ya göre, hindiba bitkisinde, birisi sıcak diğeri soğuk iki kuvvet vardı. Bunlardan sıcak olanı soğuk olana kılavuzluk yapma görevini üstlenmişti.
 
 Soğuk kuvvetin hastalıklı organın iç kısımlarına kadar girebilmesini sağlıyordu. Kılavuzluk görevini yerine getirdikten bir süre sonra sıcak kuvvet ortadan kayboluyordu. Sıcak kuvvetin kılavuzluğu sayesinde hastalıklı bölgeye girebilen soğuk kuvvet ise, aksine, hastalıklı organa ulaştıktan sonra kaybolmuyordu.Orada hastalığı meydana getiren tortu ve sıcaklıkları kendisine uyduruyordu. Yani onların kendisi gibi soğuk tabiat kazanmalarını sağlıyordu. İyileşme de bu şekilde sağlanmış oluyordu.Sıcak kuvvetin üstlendiği kılavuzluk görevi aynı zamanda hindiba bitkisini diğer bitkilerden ayıran özellikti. Şimdi süreci Hindiba Risalesi’nden Sina’nın anlatımıyla izleyelim:‘0 kuvvet ki (sıcak), hemen organa koşar, yolları açar, yıkar. 
 
Sıcak olsun soğuk olsun (organın) ilişiğindeki tortulaşmayı (hılt) defeder ve kendisinde bulunan soğutucu kuvvet harekete geçer. Aralıkları menfezleri iyice doldurur. Hatta damarların liflerin en sonuna kadar varır.’Demek oluyordu ki, sıcak kuvvet, iyileşme süreci için olmazsa olmaz bir unsurdu. İşte Sina, bu durumun farkına varmıştı: ‘Eğer o kuvvet yani sıcak özellik bulunmasaydı, sıcak, hararetli tortular def olup gitmeyecekti. Sıcak kuvvet kılavuzu bulunmadığından azanın ta sonuna kadar, karaciğerin oyuk kısmına, kalbe kadar gidemeyecekti.Diğer yandan, yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılabileceği üzere Sina’ya göre, hindibada bulunan sıcaklık kuvvetinden faydalanabilmek için bu bitkiyi yıkamamak doğada bulunduğu gibi kullanmak gerekiyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp