Trypanosoma Gambiense Nedir?

Trypanosoma Gambiense Nedir? : Eş adlar : Trypanosoma ugandense, Trypanosoma hominis, Trypanosomanigeriense, Castellanella gambiense.f 'Trypanosoma gambiense 15. kuzey ve 15. güney enlemleriyle, batıda Atlas Okyanusu, doğuda Viktorya ve Tanganika gölleri ile sınırlı bölgede görülen Gambiya uyku hastalığı (Orta ve Batı Afrika uyku hastalığı, Gambian trypanosomiasis, Gambiya tripanozomiyazı) nın etkenidir.Morfoloji ve evrimİnsan kanında tripanozom şekilleri bulunur (Şekil 20 A). Bunlar 14 -30 p boyunda, 1,5 - 3,5 p eninde, silindir, iğ veya şerit şeklindedir ve vücutları bir veya daha fazla kavislidir.

Ön uç sivri, arka uç daha küttür. Bir dalgalanan zarı ve kamçısı vardır. Boyanmamış yeni hazırlanmış pre- parasyonlarda az ışık kıran hareketli cisimler halinde görülür. Giemsa ile boyanmış preparasyonlarda sitoplazma ve dalgalanan zar soluk mavi; kamçı, ortalarda yer alan nükleus ve arka uca yakın bulunan kinetoplast kırmızı renkte boyanırlar. Blefaroplasttan çıkan kamçı dalgalanan zarın serbest kenarını oluşturarak ön uca gelir ve burada serbest kalır. Hematok- silenle boyanmış preparasyonlarda nükleus zarı ve ortasındaki büyük kar- yozom da görülür.Vektör olan çeçe (Glossina) sinekleri tarafından hasta kanı ile beraber emilen tripanozom şekilleri sineğin orta barsağına gelir.

Önce uzun silindir şekilleri, sonra bunların sineğin proventrikül ve tükrük bezlerine göçetmesiyle kısa kritidiya şekilleri oluşur. Bunlar tükrük bezlerinde, insan kanmdakine benzeyen, fakat daha küçük olan infeksiyöz metasiklik tripa- nozom şekillerine dönüşür.T. gambiense bulunduğu ortamdan sıvı besinleri absorbe ederek beslenir ve uzunluğuna ikiye bölünerek çoğalır. Kültürünü yapmak kolay değildir. En iyi Weinman besiyerinde, 24° - 28°C lerde ve başlıca kritidiya şeklinde ürer,

Direnç

Trypanosoma gambiense —70°Cde dondurulduğunda aylarca canlı kalır. 45°C ın üstündeki sıcaklıkta oldukça çabuk ölür. Safra tuzları da eritici etki gösterir.

Patogenez ve klinik belirtiler

Çeçe sineğinin sokmasıyla insana geçen metasiklik şekildeki protozoon girdiği bölgede 1 - 2 hafta süren iltihabı reaksiyona neden olur. Buradan kan dolaşımına karışarak parazitemi yapar ve önce kemik iliğinde tripano- zom şekilleri görülür. Bilhassa boyun arkası, çene altı ve kasıktakiler olmak üzere genellikle lenf bezleri şiş ve yumuşaktır. Dalak ve bazen karaciğer de büyür. Hastalığın son devrelerinde yaygın meningoensefalit ve meningomiyelit meydana gelir.Gambiya uyku hastalığı hastadan hastaya değişik klinik seyir gösterir. Genellikle yerlilerde yavaş, dışarıdan gelmiş olanlarda akut seyreder. Kuluçka dönemi çok defa 1-2 haftadır. Afrikadan Avrupaya dönen beyazlarda vücut direncinin kırılması sonucu yıllarca sonra hastalığın meydana çıkabilmesi, infeksiyonun uzun süre gizli kalabileceğini gösterir.Hastalığın ilk döneminde direnci olmayanlarda sineğin soktuğu yerde bir şankr meydana çıkabilir. Bu şankr kenarları kabarık, dokununca ağrılı, sert ülser şeklindedir ve yerlilerde nadiren görülür.

Bundan sonraki dönemde ateş, baş, sırt, karın ve eklem ağrıları, erite- matöz deri döküntüleri, el, ayak, göz ve eklem yakınlarında gelip geçici ödemler, anemi, taşikardi, kanda soğuk aglutininlerin artması ve lenf bezlerinin büyümesi görülür. Boyun arkasındaki lenf bezleri en erken ve en fazla şişer (W interbottom belirtisi). Şiş lenf bezleri birbirlerine veya deriye yapışmazlar. Dalak ve karaciğer de büyüyebilir.Hastalığın son dönemi merkez sinir sistemi belirtilerinin görüldüğü meningoensefalit dönemidir. Bu dönemde şiddetli baş ağrısı, ellerin, parmakların, dil ve dudakların titremesi, gittikçe artan bitkinlik hali vardır. Kas spazmları ve hareketlerde koordinasyon bozuklukları, reflekslerin bozulması görülür. Lenf bezleri küçülür. Hastanın yüz ifadesi değişir, etrafa ilgisi azalır, zihin kabiliyetleri kaybolur. Devamlı uykulu ve halsizdir. Beyin omurilik sıvısının fazlalaşması nedeniyle beyin içi basıncı artmıştır. Bulanık olan beyin omurilik sıvısında hücre ve protein artar, glikoz ve klorür azalır. Yapılan preparasyonlarda tripanozomlar görülebilir. Hasta beslenemediğinden veya komaya girerek ya da bronkopnömoni, dizanteri, kalp yetersizliği gibi bir komplikasyonla ölür.

Tanı

Laboratuvar tanısı kanda, kemik iliği, lenf bezi ve dalak ponksiyon sıvılarında ya da hastalığın ileri dönemlerinde beyin omurilik sıvısında tripanozomların görülmesi ile konur. Ateşli dönemde alınan kandan hazırlanan lam - lamel arası boyasız kan preparasyonu 40 defa büyüten objektifle incelendiğinde tripanozomlar hareketli olarak görülür ve çarptıkları eritrositleri sağa sola itmeleri bulunmalarını kolaylaştırır. Kandan ya da santrifüje edilen sitratlı kanın lökosit tabakasının hemen üstünden ka- piler pipetle alınan materyelden hazırlanan yayma veya kalın damla pre- parasyonları Giemsa metodu ile boyamak uygundur. Bazıları lam üzerine birkaç defa kan yayarak preparasyon hazırlanmasını önerirler. Hemolizedilmiş kan santrifüje edilip çökelekten preparasyon hazırlanması da faydalıdır.Sternal ponksiyon ile alman kemik iliği hemen daima kandan daha yüksek oranda pozitif sonuç verir. Kan veya kemik iliğinde tripanozom- larm görülmediği bazı vakalarda lenf bezi ponksiyon sıvısında bunları görmek olasıdır. Hastalığın ileri dönemlerinde beyin omurilik sıvısı çökeleğinde de bulunabilirler.

Laboratuvar tanısında hayvan deneylerine de başvurulabilir. Periton içi yoldan kobaylara 5 cm3 kadar, fare ve fındık farelerine 1 cm3 kadar kan veya beyin omurilik sıvısı şırınga edildiğinde 1-3 hafta' sonra hayvanın kanında tripanozomlar bulunur. Kompleman birleşmesi deneyinin, allerjik deneylerin pratik önemi azdır. Fluoresan antikor deneyi faydalı sonuçlar verebilir. Formol - gel deneyi pozitif olabilir.

Trypanosoma gambiense morfolojik olarak T. rhodesiense’den ayır- dedilemez.

Tedavi

Suramin ve triparsamit uzun yıllar uyku hastalığının tedavisinde başarı ile kullanılmış iki ilaçtır. Bunlara daha yeni olarak melarsoprol gibi arsenik bileşikleri, pentamidin isetionat, nitrofurazon gibi ilaçlar eklenmiştir. Hastalığın tedavi edildiğini söyleyebilmek için kan, lenf sıvısı ve beyin omurilik sıvısından parazitin kaybolması ve tekrarlanan muayenelerde en az dokuz ay süre ile bulunmaması, beyin omurilik sıvısında hücre sayısının düşmesi gibi kriterlerden yararlanılır. Tedavi edilmemiş hastalarda prognoz kötüdür. Merkez sinir sistemi de hastalığa yakalanır ve 1 - 3 yılda, bazen birkaç ayda hasta ölür. Ölüm nedeni genellikle hastalığın seyri sırasında araya giren bir komplikasyondur. Erken başlanan uygun tedavide prognoz daha iyidir ve ölüm oranı °Io 10 a düşürülebilir.

Epidemiyoloji

Gambiya uyku hastalığında vektör Glossina cinsi sinekler, başlıca rezervuar hasta insanlar ve başlıca bulaşma yolu infeksiyöz sineğin sağlam insanı sokmasıdır. .Çeşitli türler arasında Glossina palpalis en önemli vektördür. Glossina cinsi sinekler özellikle yağmurlu mevsimlerde, fazla nem ve gölge bulunan ırmak kenarlarında ve denizden yüksekliği fazla olmayan yerlerde çoğalırlar. Hasta insandan kan emen sineğin infeksiyöz olması olasılığı °fo 10 dan azdır ve kan emdikten sonra infeksiyöz olana kadar geçen dış kuluçka dönemi ortalama 20-21 gündür. Glossina’lar evlere pek girmezler, daha çok hareket halindeki cisimlere saldırırlar, gündüzleri sokarlar. Bazı sinekler hastalığı mekanik olarak da bulaştırır.

Ayrıca, cinsel ilişkiyle veya intrauterin yoldan bulaşma da bildirilmiştir.Çeşitli evcil hayvanlar, av hayvanları ve yabanıl hayvanlar deneysel olarak infekte edilebilirse de, bunların hastalığın yayılmasındaki önemleri zannedildiğinden az olmalıdır. Hayvanlarda hastalık yapan Trypanosoma türlerine ise insanlar ya oldukça (örneğin, Trypanosoma brucei’ye) ya da tamamen dirençlidirler.Yerli halk dışarıdan gelenlere göre daha dirençlidir. Yaş ve cinsiyetin hastalığa dirençten çok Glossina sokmasına maruz kalma bakımından önemi vardır. Dışarıda daha çok çalıştıklarından 20 - 40 yaş arasındkki erkeklerde insidens daha yüksektir. Avitaminoz hastalığa direnci kırar. Hastalık bugün eskisi kadar yaygın değilse de endemik olduğu bazı bölgelerde hâlâ yerli halkın %5-10u infektedir.

Korunma

Hastalığın insidensinin düşürülmesi için hastaların tedavi edilmesi, Glossinaların azaltılması, sağlamların sokulmaktan korunması ve profi- laktik ilaçların kullanılması gerekir.Hastalığın epidemik veya endemik görüldüğü bölgelerde pentamidin isetionat ile kitle tedavisi iyi sonuçlar verir. Glossinalarla savaşta bunların çok bulunduğu bölgelere DDT ve BHC gibi insektisitlerin yerden veya havadan serpilmesi, bunların çoğalma yerlerindeki su birikintilerinin ve bitki örtüsünün kaldırılması, kan emerek beslendikleri yabanıl hayvanların öldürülmesi başarı sağlayabilir. İnsanların bu sineklerin çok bulunduğu bölgelere gündüzleri girmemeleri veya vücudu mümkün olduğu kadar çok örten kaim giysiler giyerek girmeleri, sokulmaları olasılığını azaltır.Kemoprofilaksi için altı ayda bir defa pentamidin isetionat, 2-3 ayda bir defa suramin uygulanması insidensi çok azaltır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp