Süt Çocuğu Çağında Ruhça Gelişim

Süt Çocuğu Çağında Ruhça Gelişim : Yeni doğan ve süt çocukluğu çağında beyin, vücut ağırlığına göre fazla ise de, ödevleri bakımından çok geridir. Beyin yapısı tam gelişmemiştir. Örneğin : Beyin kabuğu ve içindeki çekirdekleri meydana getiren gri cevher tam gelişmemiş ve piramidal sinirler miyelinsizdir. Sonraları yukarıdan aşağı miyelinleşir. Bu sebeplerden dolayı yeni doğan ve süt çocukluğu döneminde dimağ gelişimi, beden gelişimi yanında çok ağır seyreder.Bu durum hayvanlarda olmaz. Hayvanlarda doğumdan çok kısa bir zaman sonra canlılık ve hareket başlar. Annesinin sesini tanıyarak ona koşar. Yani hayvanlarda dimağ, in- sanlarınkinden daha çabuk olgunlaşır. Fakat bir gerçektir ki, bu, belirli bir noktada durur. Halbuki insan beyni yavaş yavaş olgunlaşarak zirveye varır ve canlıların en mükemmeli olan insanı, insan yapan bir özellik kazandırır.Küçük çocuklarda beyin ve piramidal yollardaki bu geriliğe rağmen, merkezi sinir sisteminin bir parçası olan Omuriliğin hakimiyeti vardır. Şöyleki: Küçük çocukların hareketleri istek dışı ve refleks halindedir.

Kolunu bacağını oynatır. Avuç içine dokununca yumruk yapar. (Maymun reflexi). Hıçkırır, esner, ağlar, gözüne fazla ışık gelince gözlerini kapar.Çocukta kıpırdamalar fazladır. İlk zamanlarda bu kıpırdamalar manâsız ve düzensizdir. Sonraları manâ ve düzen kazanır. Gülme ve gerçekten ağlama ise, ikinci ayda başlar.Çocuk ilk zamanlar elini, kolunu, bacaklarını yabancı bir cisim gibi incelerken, sonraları, her bir organını ayrı ayrı tanır ve yerinde kullanmaya başlar.Sinir gelişmesi, kollarda, bacaklardan daha erken olur. Bundan dolayı, çocuk, önce kol hareketlerini düzenler. Önceleri birşey almak istediği zaman elini doğrudan doğruya ona götüremezken, sonraları karşıdan gösterilen bir şeyi almak için doğrudan doğruya elini uzatır.İki aylık bir çocuk başını yataktan kendi kendine kaldırabilir. Yine ikinci ayda, etrafını gözlerle tetkik ve gördüğü şeyi takip eder. «Agu» yapması yine bu ayda başlar.Üçüncü aydan itibaren başını yastıktan kaldırıp bir dakikadan fazla tutabilir. Gördüğü kimseyi tanır.4 cü ayda koltuk altından tutup kaldırılınca tekmeler atar.Beşinci ayda, etrafta bulunan parlak şeyleri tutmak ister.

Annesinin kucağında dik durur.Altıncı ayda kısa müddet oturabilir, sırtüstü yatar vaziyetten, yüzükoyun dönebilir.Yedinci ayda, kolundan tutulunca ayakta durur.Sekizinci ayda tutunarak kendi kendine ayağa kalkabilir ve emekler.Dokuzuncu ayda birisinin yardımı ile yürüyebilir veya sıralar.10 -12 ci ayda konuşulan kelimeleri anlamaya başlar. Yine bu aylarda «gel, baba, anne, adda, yok v.s.» gibi kelimeleri konuşmaya başlar ve yürür. (Kız çocuklarda daha erken).Birinci yaşın sonunda, ağırlığı, doğum ağırlığının 3 misliolur.15 ci ayda kendi kendine konuşur ve koşarak yürür.16 cı ayda bıngıldak kapanır.Çocuğun cümle yapması, 1 ilâ 2 ci yaş arasında olur. (Kızlarda daha erken). 2 yaşındaki çocuk istediğim anlatabilmeli- dir 2 yaşından sonra hâlâ konuşmayan çocukta bir gerilik var demektir.

Ya zekâsı azdır veya kulakları sağırdır.Çocuğun konuşması ile yakından ilgilenmeli, fena konuşmaları tatlılıkla düzeltmeli ve çocuklarla konuşurken, büyüklerle konuşulan dil ve lehçe kullanılmalıdır.Çocuğun oyun arkadaşları arasındaki durumu, zekâ ve ruh gelişimi bakımından bir fikir verebilir. Çocuğun ilk senelerdeki ruh gelişimi kendisine gösterilen ilgi ve aile durumuyla uygun gider. «Çocuğun ilk senelerde öğrendiği şeyler, üç üniversite bilgisine eşittir.»

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp